Suriye'de Ahmet El Şara ve geçici hükümeti, iç ve dış siyaset açısından umulandan isabetli mesajlar verdi. Suriyelilerin ve uluslararası camianın kafasında yer eden bazı soruların açıklığa kavuştuğu görülüyor...

Hakan Şanlıtürk

El Şara'nın, Suriye'nin Afganistan olmayacağı, kızların eğitim hakkında sorun yaşanmayacağı açıklamaları gibi YPG/PKK unsurlarına silah bırakmalarını aksi halde güç kullanmak zorunda kalacakları mesajını vermesi dikkat çekiciydi.

YPG/PKK'ya yönelik kararlı duruşu Suriye'nin birlik ve bütünlüğü açısından kritik önemde. YPG/PKK'ya bağlı teröristlerin temizliğinin Suriye'nin yeni yönetimi bünyesinde bulunan güvenlik güçleri tarafından yapılması en doğru yol. Ve öyle görülüyor ki, El Şara yönetimi bunu gerçekleştirecek. Türkiye tüm gücünü bu formülün hayata geçmesi için kullanmalı. 

Terör temizliğinin kansız olması ise YPG/PKK ve arkasındaki ABD-İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinin sergileyeceği tavra bağlı. Emperyal Batı açısından bölgede yiten canların, akan kanın pek anlam taşımadığını geçmiş tecrübelerden öğrendik. O nedenle azılı teröristler dışındaki Kürtlerin sağduyulu davranıp isabetli karar vermesi gerekiyor. Mesela kendilerine, "Bizim Batı ile ortak neyimiz var ki onlar için ölüyoruz?" sorusunu sormaları yerinde olacaktır.

Amerikalıların YPG/PKK aşkı da oldukça garip. 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Trump, Suriye'de 900 askerlerinin olduğunu açıklamıştı. Pentagon dün gece bu sayının 2 bin olduğunu duyurdu. Anlaşılan Pentagon ile Trump arasında ciddi çatışma var. Böyle olmasa Trump'u yalancı durumuna düşürmezlerdi herhalde. Trump işbaşı yaptıktan sonra Pentagon’da geniş bir temizlik yaparsa doğrusu hiç şaşırmam.

ABD yönetimi Türkiye'ye karşı gerçekten kabak tadı verecek derecede düşmanlık sergiledi. Yaptıkları yanlıştı, akıl dışıydı. Ahlaklı değildi ve ayıptı. Müttefik müttefike bunları yapmamalıydı. Amerikalılar eğer aptal değillerse bundan sonraki süreçte düşmanlığı bir kenara bırakırlar. Zira Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmaları kendilerine daha çok kazandırır.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'de,  Ahmed El Şara ve geçici yönetimin söylemlerinin başarılı olduğu kanaatinde. Bu düşüncesini TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında dile getirdi. Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Güler şöyle dedi:

"Yeni yönetim devamlı olarak açıkladığı olumlu mesajlarla, kendisinin dünyayla ilişki kurması açısından çok önemli adımlar atıyor ve bugün, Avrupa Birliği, İngiltere, Fransa, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri dâhil kendisiyle direkt ilişkiler kurmaya başladılar. Bunlar, tabii, yeni yönetim lehine olan gelişmeler. Ayrıca, Suriye içerisinde topluma verdikleri olumlu mesajlarla da halkla beraber çalışmaya başladıklarını ve devam edeceklerini de açıkça ifade ediyorlar."

Bakan Güler teröristlerin durumuyla ilgili değerlendirmesinde ise şu ifadeleri kullandı:

“Ayn el Arap bölgesinde YPG-PKK elemanları hâlâ bölgeden çıkmama konusunda direniyorlar. Ayrıca, Haseke bölgesinde bugün birtakım eylemlerde bulundular. Yeni yönetim özellikle Rakka ve Tabka'yı terk etmeleri ve silah bırakmaları konusunda kendilerine telkinlerde bulunuyor. İnşallah, bunların kendi aralarında bu anlaşmaları yapabileceklerini düşünüyoruz ve gerek Ayn el Arap gerek Sırrın'da kendilerinin silah bırakarak, ağır silahları dâhil bırakarak, yönetime teslim ederek buralardan çıkacaklarını ve oradaki vatandaşları rahatsız etmeden, onları daha büyük çatışmalar karşısında zarar görecek duruma düşürmeden buradan ayrılacaklarını düşünüyoruz.”

Güler’in şu çarpıcı ifadelerini de ekleyelim:

“Türkiye, coğrafyanın kuzeyindeki güvenli bölgelerde istikrarı sağlamak amacıyla çeşitli askerî ve diplomatik adımlar atmaktadır. Vatan topraklarının sınır ötesinden itibaren emniyete alınması prensibi çerçevesinde, uluslararası hukuk ve meşru müdafaa kapsamında operasyon yapmanın Türkiye'nin en doğal hakkı olduğu her platformda dile getirilmiş ve bu kapsamda faaliyetler icra edilmektedir.”

2 aşamalı plan

Türkiye’de yaşayan Suriyeliler için yeni sınır kapıları açıldı. Dönüş yoğunluğu ise maalesef beklenenin çok uzağında. Halbuki misafirlerimizin artık ülkelerine dönmeleri, Suriye’nin geleceğinin doğru şekillenmesi açısından önem taşıyor. Hem yöneticilerinin seçiminde hem muhtemel bir anayasa oylamasında verecekleri oylar kritik değerde olacaktır.  Esad’ın açık hapishaneye dönüştürdüğü Suriye’nin, demokrasi ve hukuk temeline oturmasını sağlamak için sorumluluk almak zorundalar.

Türkiye’nin, Suriyelilerinin geri dönüşleri için bazı planlamalar yaptığı söyleniyordu. Bakan Güler, bunu “Kabaca iki aşamalı bir plan öngörüldüğü söylenebilir” cümlesiyle açıklığa kavuşturdu. Bakan Güler’in belirttiğine göre, İlk etapta İdlib çevresindeki kamplarda kalan Suriyelilerin dönüşleri organize edilecek, ardından da Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin dönüşü için çalışmalar yapılacak.

Barış ve huzur dolu bir Suriye için vicdan sahibi herkesin katkı sunması gerekiyor.