Siyaset benim konum değil...
Kısa vadeli siyaseti anlayabilmek için de çok çaba sarf etmedim doğrusu...
Tamamen hakim olmadığım konularda da yazı yazmak, ahkam kesmek gibi bir adetim yoktur.
Çünkü Siyasetin temel kurallarından biri olarak sayabileceğimiz bir deyim var:
“Somut durumların somut tahlili…”
Yani durum değiştikçe, şartlar değiştikçe ona bağlı olarak her şey değişebilir...
Yani bir kural yok...
Bir ilke yok…
Bir değer yok...
Sizin anlayacağınız dün dündü, bu günse bu gün…
Evet, bir hafta içinde olanlar oldu, Suriye’nin kralı, diktatörü gitti...
Laf aramızda, olayların başladığı günlerde ben durumu ciddiye bile almadım.
Hooop, Esad’ın uçağı Moskova’ya indi, sığınma talebi kabul edildi...
(Şimdilik haber bu...)
Sonra; benzerini daha önce gördüğümüz gibi kralın (diktatörün) heykellerinin başına ipler geçirilip birer birer yıkıldı, saraylar yağmalandı, Merkez Bankasından tomar tomar paralar el arabalarıyla evlere taşındı... Tıpkı Irak’taki, Libya’daki, Romanya’daki, gibi…
Bazen durumu anlayabilmek, analiz edebilmek için çok da siyaset bilmenize gerek yoktur.
Biraz sosyoloji bilmeniz, toplumu, bireyleri gözlemeniz, olayları sağlıklı açıklayabilmeniz açısından çok daha önemlidir.
Adlarını bile yeni duyup, kim olduğunu bilmediğimiz gruplar önemli kentleri, en sonunda da Başkent’i ele geçirdiler.
İşte “efendim bu grubu Rusya destekliyor, şunlara Amerika yardım ediyor, İran bunların arkasında, Aslında Rusya Esad’a kızdığı için arkasından çekildi, Türkiye’yi de dinlemediler de, şöyle oldu da böyle oldu da…”
Koskoca bir ülke bir hafta içinde darmadağın oldu...
Bu arada sahibi ölen bir evi farelerin yağmalaması gibi İsrail de bir gün dahi beklemeden ülkenin en lezzetli kısmını kemirmeye başladı.
Kim ve niçin yaptı?
“Efendim dış güçler İsrail’in orayı işgal etmesi için….
Amerika ve Rusya bir Kürt Devleti kurulsun diye…
Avrupa, Ukrayna’nın hesabını Rusya’dan sormak için...”
Yani: DIŞ GÜÇLER SAHNEDE!...
İyi, güzel kardeşim de, bu dış güçler neden bütün tiyatrolarını Ortadoğu sahnesinde sergiliyor...
Suriye bir kenarda dursun, gelin biraz şu “Konya kadar” ülkeden bahsedeyim size:
“Konya kadar” diye başladığımız Hollanda, bir o kadar Belçika veya Avrupa’nın o ölçeklerdeki ülkelerine niye musallat olmuyor bu “dış güçler”?
Türkiye, Hollanda’dan tam 1000 (bin) kalem mal alıyor.
Hollanda tarım ihracatında Dünya ikincisi,
Dünyanın en zengin ülkeleri sıralamasında Dördüncü sırada geliyor.
Ülke vatandaşlarının belki yarısından çoğu başbakanlarının ismini dahi bilmiyor.
Fabrikaları üç vardiya 24 saat çalışıyor.
Ülke vatandaşlarının büyük bir bölümü yaz tatillerini başka ülkelerde, kıtalarda geçiriyor.
Uzatmayalım, dış güçler de vırt zırt Hollanda’ya müdahale etmiyor...
AMAAAA!
Ülkelerinde diktatör yok, demokrasi var...
İnsanlar düzenli seçimlerle kendilerini yönetenleri seçiyor.
On-on beş yıl önce ülkeyi yöneten başbakanın adı bile unutulmuş durumda…
Dönelim tekrar Suriye’ye:
Ülkeyi elli yıldan fazla “Esad” soyadlı bir diktatör yönetiyor.
Önce babası, sonra oğlu…
Ülkede başka bir politikacının ismi bile bilinmiyor.
Bakın!
DEMOKRASİ, YALNIZCA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN GÜVENCESİ, ÖZGÜRLÜK ALANLARIMIZLA SORUMLULUĞUMUZ ARASINDA KURULAN BİR DENGE DEĞİL;
AYNI ZAMANDA TOPLUMSAL DÜZEN VE İSTİKRARIN DA ANAHTARIDIR.
Siz şimdi ne olacağını sanıyorsunuz?
Diktatör gitti her şey bitti öyle mi?
Hayır!
Film yeni başlıyor...
Başka ülkelerin finanse ettiği gruplar, dini mezhepler;
Ağızlarından sular akarak iktidarın ellerine geçtiğini düşünüyor...
Ama hiç kimse aklın ve bilimin önemini, teknolojiyi, üretmeyi, sağlıklı bir devlet sisteminin gerekliliğini düşünmüyor...
Yarın çalışanların maaşları ödenmeyecek, sistem iflas edecek, kıtlık ve yağma başlayacak…
Sonra emperyalist dev ülkelerin kullanışlı buldukları yeni bir diktatör gelecek,
Önce biraz asıp kesecek,
Toplumun alışkanlıklarına uygun yeni bir korku yönetimi çökecek...
Yani: KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENİ KRAL…
Demokrasi insanlar tarafından içselleştirilmedikçe,
Aklın, bilginin, etik değerlerin önemi kavranmadıkça,
HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEZ, YALNIZCA DİKTATÖRÜN ADI DEĞİŞİR.
Kral öldü yaşasın yeni kral
Ergin Erenoğlu
Yorumlar