Basın Konseyi, 2023 yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’nü 2 Mayıs günü Gazeteci Ferit Demir’e verdi. Ödülün, İstanbul dışında ve Doğu Anadolu’da görev yapan bir gazeteciye verilmesi, muhabirler açısından anlamlı bir mesaj oldu.

Şener Mete

Konsey, ödülün gerekçesini şöyle açıkladı: “Gazeteci Ferit Demir, 2023 yılı şubat ayında yaşanan ve on binlerce cana mal olan deprem sırasında, günlerce olay mahallinde kalarak yaşananları aktardı. Resmi makamlardan önce kamerasıyla olay yerinden ekran başındaki milyonlarca kişiye faciayı tüm boyutuyla aktarmayı başardı. Ferit Demir, bu yılın başlarında da Erzincan’ın İliç İlçesinde yaşanan maden faciasında gazeteciliğin tüm gereklerini yerine getirerek, her gün toplumu bilgilendirdi. Resmi makamların gereksiz ve aşırı tepkilerine rağmen, gazetecilik faaliyetlerini aksatmadı, her gelişme onun ağzından Türkiye’ye ulaştı. Ve Elazığ’daki bir lisede yaşanan kız öğrencilere yönelik istismar olayını da ekranlara taşıdı.”

Ferit Demir, son 20 yıl içinde bölgede birkaç yayın organında çalışmış bir gazeteci. Elbette sık sık haber peşinde dolaşıyor ve zaman zaman da aktardığı haberlerini izliyoruz. O, özel televizyon kanallarının personel verimliliği ilkesi uyarınca bölgenin tamamında haberi takip eden ve gelen istihbaratı ilk haberleştiren bir görevli. TRT’de çalışmış olsaydı büyük ihtimalle Yurt Haberlerine bağlı Tunceli Muhabiri olacaktı. Böyle bir durumda da bölgenin her ilinde ve büro merkezi olan Erzurum’da muhabirler bulunduğundan, kendi ili dışındaki habere gidebilmesi ancak tesadüflere bağlı olacaktı.

Yurt Haberler hem TRT’de hem de kurumsallaşmış haber merkezlerinde iç haberlerdeki önemli bir birimdir. Ulusal medyanın haber merkezlerinde, yurtta ve dünyada olup bitenleri aktarmak için çeşitli servisler kurulmuştur ve orada görevli muhabirler çok farklı haberleri takip eder. Bunlardan biri, sınırlarımız içindeki yerleşim yerlerinden gelen haberlerdir. Bu haberlere tüm medya organlarında “yurt haberleri” denir. Mesleğe yeni başlayan haberciler, yurt haberlerini “Köy, kasaba, ilçe ve şehirlerden gelen haberler” olarak tanımlar. Oysa yurt muhabirliği, Manisa’da da Aydın’da da Iğdır’da da genellikle serbest olarak yapılan bir iş. Zaten yurt muhabiri, Mikrofonla İletişim ve Medya kitabında “Anlaşmalı olduğu yayın kuruluşuna, bulunduğu bölgeden sesli veya görüntülü haber gönderen, yayınlanan her haberine karşılık ücret alan gazeteci” olarak tanımlanıyor. Gerçekten de uzak bir ilçeye gittiğinizde, kendisini muhabir olarak tanıtan, fotoğrafçı, emekli öğretmen, bilgisayarcı gibi meslek sahiplerini görürsünüz. “Bu kişi, gerçekten haberci mi” diye düşündüğünüz de olmuştur.

Haber niteliği ve haber değeri taşıyan gelişmeleri, genel habercilik kuralları içinde yansıtamayan bir yayın kuruluşu düşünülemez. Büyük şehirlerdeki gelişmeler kolayca önümüze gelebiliyor ama kuş uçmaz kervan geçmez dediğimiz yerlerde acaba neler oluyor? Dağ başında meydana gelen bir kaza haberini veremezseniz, ‘Bir garip ölmüş diyeler/ soğuk su ile yuyalar’ dizelerini yazan Yunus Emre’nin yaşadığı devirden ne farkınız kalır? Aslında 1970’lere kadar ülkemizde genel durum böyleydi. Yollarımız azdı, her yerde telefon yoktu veya bir bağlantı için PTT’de saatlerce beklerdik ve haberi göndermek büyük sorundu. 1970’li yılların sonuna doğru Antalya’dan Ankara’ya basın tercihli telefon görüşmesi için bile iki saat evet tam iki saat beklediğimi biliyorum. 1980 yılında askerliğimi yapıyordum, askerî kanaldan bile saatlerce telefon görüşmesi için beklediğimizi hatırlıyorum. Onu bırakın, 2000 yılında Suudi Arabistan’dan direkt haber geçemiyorduk. Çektiğimiz görüntülerin kasetini uçağa veriyor, görüntünün Ankara’ya ulaşması gece yarısını buluyordu. Yani görüntülü bir haberi ancak 15-16 saat sonra yayına verebiliyordunuz. Çok değil 15-16 yıl önce bile 3,5 G, 4,5 G gibi uyuşmayan sistemlerle iletişim sıkıntılıydı. Bir ülkenin gelişmiş ülke olmasının en önemli göstergesi, iletişimdir. Gerek kültür ve eğitim gerekse üretim ve sanayi bakımından ülkemizin her bölgesi, ili veya yerleşim yeri, kendine göre farklı özellikler barındırır. 1980’li yıllarda, yurt içindeki illerden günde birkaç haber yayınlanırken, 1990 yılından itibaren günlük on haberi aşan düzeye ulaşıldı. Şimdi bu cümleden sonra Yurt Haberleri Servisini anlatabiliriz. Bunun için de TRT Yurt Haberler Servisini örnek olarak alacağım. Yurt Haber demek, merkezde bulunan bir büronun yurt sathına yayılmış büro ve muhabirlerle ilişki kurduğu alan demektir. Bu alan, Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki tüm yurdu kapsar. Ama bu büroların çevre iller ve ilçelerle olan haber bağlantısı da Yurt Haberlerin görevi içindedir. Oralardaki resmî haberlerin dışında kalan diğer haberler, Yurt Haberlerini ilgilendirir. Bu bölgelere bağlı yerlerde içinde halkın yer aldığı haberler, Yurt Haberi statüsüne girer. Örneğin Kırklareli’nde tarihî bir binanın restorasyonu haberi, Yurt Haberleri masasına gelir. Ankara’ya bağlı olan Haymana’da, termal suyla tedavi yapılıyorsa bu haber, şehir merkezi dışında yapılan faaliyet olduğundan, Yurt Haberleri olarak değerlendirilir. Bunun dışında birçok medya organının Antalya, Adana, Mersin, Samsun, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır’da haber büroları bulunur. Bu büroların siyasi haber dışındaki çalışmalarının önemli bölümü de Yurt Haberlerinin ilgi alanına girer. Bu bürolarda, yayıncılık için gerekli olan her türlü araç ve gereç bulunur. Telefon, fax ve ağ ortamıyla merkezle sürekli irtibat halindedirler. Gerek bu bürolara gerekse merkez bürolara bağlı olan, il ve ilçelerde hatta bazı büyük köylerde TRT’nin yurt muhabirleri vardır. 81 il ve bine yakın ilçeden daha fazlasında yurt muhabiri bulunuyor. Bir dönem, bin beş yüze yakın anlaşmalı muhabir vardı. Muhabirlerin gönderdikleri haberler ara ve ana bültenlerde yayınlanır, yayına giren her haber başına da ücret alırlar. Aldıkları ücret; haberin metin, görüntülü, anonslu ve anonslu-röportajlı oluşuna göre değişir. 

Zaman içinde Haber bülteni sayısı çoğaldıkça, yurt muhabirleri de daha aktif bir biçimde çalışmaya başladı. 1990 yılına kadar alınan bilgi, görüntüsünün de verilmesi gereken bir olay ise merkezden veya haber bürolarından muhabir ve kameraman giderdi. Haber Dairesinin teşvikiyle bazı yurt muhabirleri kamera almaya başladılar. Görüntülü haberlerin ücretleri daha fazla olunca, diğer muhabirler de kamera aldılar. Günümüzde telefonla da çekim yapılıyor ama telefon görüntüsü, bazen yayında kullanmaya elverişli olmuyor. Önemli olan, görüntünün yayında kullanılabilir olmasıdır.

Yurt muhabirleri; seçim, referandum, sayım, doğal afet durumlarında çok çalışır. Örneğin seçimde, yayınladıkları ilginç veya komik olaylarla ve il ve ilçe seçim kurullarından aldıkları sonuçlarla, önemli bir iletişim hizmeti görürler. “Zaten yurt haberlerinin kuruluşu da bir seçime dayanmaktadır.” 1983 yılında yapılan genel seçimlerden sonra Haber Merkezi’nde Yurt Haberler biriminin kurulmasına karar verilmişti. Böylece Yurt muhabirlerinin haberleri, bölge radyolarında daha çok yer tutmaya başladı. Bütün radyolarda sabah saat 6’da Yurttan Haber Bülteni ve televizyonda ise Yurttan Haberleri kapsayan özel bir bülten, saat 16.00’da yayımlandı.

O dönemde, bulunduğu yöreden çok önemli haberler geçen birçok yurt muhabiri görev yaptı. Sivas’tan Sirer Doğan, Aydın’dan Ergün Uyar, Konya’dan Rıdvan Bülbül, 40 yıl sonra bile aklımda kalan isimler… Ferit Demir ile hiç tanışmadık. Onu, ilk kez Elazığ’da vatandaşa, “halinizden memnun musunuz?” diye sorduğu için eleştirdiğim kişi olarak gördüm. Dünyanın hiçbir yerinde bir gazeteci, vatandaşa “halinizden memnun musunuz” sorusunu sormaz. Sormamalıdır da. Sormak gereğini hissetmişse de son soru olarak düşünür. Çünkü gazeteci her zaman bir eksiklik arayan kişidir. Her şeyin yolunda olduğu bir ortamda gazeteci, yalnızca bir aksesuardır. Ancak Ferit Demir, deprem bölgesinde, İliç’teki maden kaymasında ve çocuklara yapılan istismarla ilgili olarak, gerçekten akılda kalıcı haberlere imza attı. Aldığı ödülü, yurt haberciliği kapsamındaki bir muhabir olarak sonuna kadar hak ettiğini ve ulusal habercilik boyutunda olduğunu düşünüyorum. Haberine sahip çıkıp sonuna kadar gittiği için de ayrı bir teşekkürü ve kutlamayı hak ediyor. Basın Konseyini de bu ödül için isabetli bir karar verdiği için ayrıca kutluyorum.