Yabancı futbolcu transferinin ana amaçları; Avrupa kupalarında başarılı olmak, kaliteli yabancı futbolcuların Türk futbolcularına rol model olması, seyirciye kaliteli futbol izletmek, belki yerli oyuncu üzerinde fiyat baskısı yapmak olabilir.
Ergun Mengi
İlk Yabancı futbolcu, 1951 yılında Adalet takımında oynayan Arjantinli Oscar Garo’nun ardından binlerce yabancı futbolcu geldi ülkemize. Onlarca karar alındı, değiştirildi, kararlar sezon içinde bile değiştirildi.
Galatasaray UEFA Kupası Şampiyonu olduğunda kadrosunda sadece beş (5) yabancı oyuncu vardı. Bu şampiyonluk, başarının yabancı futbolcu sayısında değil, kaliteli futbolcu sayısında olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Voleybolda 3 yabancı oynadığından, dünyanın en iyileri Türkiye’de oynuyor.
Bu sene, süper ligde Kongo’sundan, Yeşil Burun Adaları’na; Brezilya’sından, Curacao’suna, 70 ülkeden, toplam 262 (% 46.5) yabancı oyuncu varken, 10 Milyon nüfusa sahip Portekiz’in (17) ve Yunanistan’ın (8) oyuncu ile yer almasını nasıl açıklayabiliriz. Bu Portekiz’de 17 veya Gine’de iki Türk futbolcusunun oynamasını dikte etmez mi?
Güzel bir lafımız vardır “Nerde çokluk orda b.kluk” . Bu husus birçok konuda olduğu gibi sayı artıkça, kalite bozulur. Bu yabancı sevdası, perde arkasında, kulüplerimizin yöneticilerin başına birçok sorun açmış, dedikodular artmış, takımlar menajerlerin elinde oyuncak olmuştur. Futbol takımlarının hemen hemen tamamı borç batağındadır. Beşiktaş: 10 Milyar 428 Milyon Türk lirası (31 Ağustos 2024 itibarıyla) Fenerbahçe: 12 milyar 571 milyon Türk lirası (31 Mayıs 2024 itibarıyla), Galatasaray: 14 milyar 238 milyon Türk lirası (31 Ağustos 2024 itibarıyla), toplamı 37.237.000.000TL (1 Milyar 63 Milyon Euro) dur. Sadece bu 3 takımın borcu ile 2 adet Keban barajı yapılabilir, Volvo Otomobil fabrikası bile satın alınabilirdi.
Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin köklü futbol kulüplerinden Denizlispor faaliyetine son verdi ve kulüp anahtarları Denizli Valisine teslim edildi. Kulüp gelirlerinin önemli bir kaynağı maça gelen seyirci sayısıdır. Ama bazı süper lig takımlarımızın maç başına seyirci ortalaması 1350 kişi (4 Büyüklerle yapılanlar dışında sadece 100-200 seyirciye oynuyorlar), voleybol, basketbol maçlarından bile azdır. Taraftar hep daha iyi oyuncu istiyor, arkadaşım sen evindeki 3 yıllık TV’yi daha iyisi çıktı diye değiştiriyor musun ki durmadan yeni futbolcu istiyorsun. Yabancı futbolcular için öyle bir pazar olduk ki, gelen gitmiyor. FB’nin eski futbolcuları Pelkas ve Crespo şimdi Başakşehir’de oynuyor. Ülkenin ekonomisi futbola da yansımış, tüketim ve ithalat, üretim yok. Nereye kadar????
İstatistiklere bakarsak, Futbol, basketbol ve Voleybolda ilk 10’a giren yerli-milli sporcumuz yok. Bırakın genç oyuncularımızı, halen milli olan sporcular dahi maçlarda çok az süre alabilmektedir. Yabancı oyuncularla futbolda Avrupa başarısı gelmemesine rağmen basketbol ve voleybolda kulüplerimiz Avrupa’da çok başarılı olmuştur. Ancak konu Milli Takım olunca, sadece Sultanlar aradan sıyrılmış, futbol ve basketbol milli takımlarımız çöküş yıllarını yaşamıştır.
Öyleyse bizi Avrupa’ya taşımayacaksa neden yabancı futbolcu, 2001’de sahada 5 daha sonra 6 yabancı futbolcu derken, 2015 yılında 11+3 yabancı oyuncuya döndük. Nitekim Galatasaray 2017-18 sezonunda Atiker Konyaspor maçında sahaya 11 yabancı futbolcuyla çıkarak, Türk futbol tarihinde bir ilke imza atmıştır. Kimse oralı olmadı ama o maç Türk futbolunun ölüm ilanıydı. TFF, yabancı kuralıyla ilgili muhteşem kararı, 2020-2021 sezonunda en fazla 8+6; 2022-2023 sezonunda en fazla 6+4 yabancı futbolcu ile sözleşme yapılmasını ve ilk 11'de alt yapıdan yetişmiş 20 yaş altı iki futbolcu bulundurulmasını öngörüyordu. Ama bu kararın uygulanması hep ertelendi. Şimdiki kural 8+3 bile birçok başarılı yerli-milli futbolcunun sahneye çıkmasına neden olmadı mı?
Anlayamadığım diğer konu ise alt liglerde yabancı oyuncuların yer almasıdır. Bari alt liglerde yabancı olmasa da, takımlar, eşit şartlarda, sadece yerli-milli oyuncularla şampiyonluk mücadelesi verse olmaz mı? Sonuç: başarı sayıda değil, kalitede.