Parkelerden birçok voleybolcu efsane geldi-geçti. Ancak bazı efsaneler var ki boyları çok uzun olmamasına rağmen efsaneler listesindedirler.
Bu oyunculardan bazıları Brezilyalı Gabi Guimaries (1.80 m.); Fernanda Garay (1.79 m.), İtalyan Lucia Bosetti (1.76 m.), Caterina Bosetti’dir (1.80 m.). Gabi halen dünyanın en iyi voleybolcularından birisi olarak İtalya’da, Catherine Bosetti ise ülkemizde Vakıfbank’ta top koşturmaktadır. İşte Eczacıbaşı’nda oynayan Yaprak Erkek de 1.82 m.lik boyuyla voleybol efsaneleri arasına girmeye ve Türkiye’nin Gabi’si olmaya en büyük adaydır.
İşte Eczacıbaşılı Yaprak Erkek, Kanada milli takım kaptanı Alexa Gray’i hem Avrupa maçlarında hem de sultanlar liginde kenar sandalyesine gönderdi. Bununla Kalmadı CEV Şampiyonlar Ligi maçında En Değerli Oyuncu (MVP) seçildi. Hemen arkasından Vakıfbank’la yaptıkları maçta yine % 70 hücum yüzdesi ve aldığı 17 sayı ile sahanın en başarılısıydı.
Daha önceki yazımda, Sultanların geleceği konusunda endişelerimi belirtmiştim. Ligimizde çok yabancı oyuncu var, hemen tüm Pasör Çaprazları ve Köşe smaçörler, hatta yedekleri bile, yabancı oyuncu, en zor yetişen pozisyonlar da bunlar zaten.
Bazı otoriteler Pasör Çaprazı Vargas, Ebrar, Karutaşu var, Orta oyuncu Zehra ve Eda emekli olsa bile bazı iyi gelenler var, Köşe smaçör Hande var 27 yaşında, 1-2 gelen de var Milli takımımızı en az 10 yıl idare eder. Bu yaklaşım doğru değildir. Sporcuların formları iniş-çıkışlıdır. Zaten hep formda olsalar tüm maçlar kazanılır; teniste Novak Dokovic hep şampiyon olur, yarışı hep aynı at kazanır. Ama böyle olmuyor, çünkü sporcunun maç günü zihinsel gücü, psikolojisi, kişisel sorunları, arkadaş ilişkisi sporcunun performansına yansır. Sakatlıkları saymıyorum bile. Yerli, yabancı takım çalıştırıcıları, maalesef, sadece bu seneye odaklanıyor. Hatta bu kapsamda, artık kendi milli takımlarında dahi yer alamayan ileri yaşlı yabancı oyuncuları bir yıllık başarı için sahada oynatıyorlar.
Ama konu Milli takımın başarısı olunca, oyuncu yetiştirmek, milli takıma alıştırmak zaman alır.
O nedenle gençlerimizden yıldız tozu olan oyuncuları, yıldız yapmanın yollarını aramalıyız. Sporcunun yıldız sporcu olabilmesi için maçlarda fazla süre alması, top alması gerekir. Ama bu yetmez. Bu güne kadar, yıldız tozu olan birçok voleybolcu takımımı sürükleyen, Avrupa kulüplerinden teklif alan bir yıldız haline gelemeden spor ömürlerini tamamladılar.
Yıldız tozu olan genç voleybolcularımız, mevcut çalıştırıcıları ve yetenekleriyle buraya gelmişlerdir. Ama bundan sonrası için lütfen onlar için, hata düzeltici çalışmalar planlayarak sporcuyu üst seviyelere taşımalıyız. TVF, tüm takım çalıştırıcılarından her yıl en az bir genç yıldız yetiştirmesini talep etmelidir. Eldeki iyi kadroyla şampiyon olan çalıştırıcı başarılı değil, Yıldız yaratan çalıştırıcı başarılıdır.
