Sarıkamış Harekâtı'nın lojistik ve personel desteği için 5 Kasım 1914 günü yola çıkan gemilerden haber yoktu, herkes bir merak ve karamsar düşünceler içindeydi. İşte halkın bu durumu, yıllar sonra üzüntülü olan kişilere söylenen “Hayrola Karadeniz’de gemilerin mi battı?” özdeyişinin kaynağıdır.

Ergun Mengi

Paylaşım Savaşı (Birinci Dünya Harbi), 28 Temmuz 1914’de başlamış, herkes birbirine saldırıyordu. Osmanlı savaş dışı kalarak, rakipleri birbirini kırarken, ekonomisini ve ordusunu düzeltebilirdi. Osmanlı İmparatorluğu, dört gün sonra, maalesef, 02 Ağustos 1914 tarihinde Almanya ile İttifak Antlaşması imzalamış ve seferberlik ilan etmiştir. 

Bu arada Akdeniz’de sıkışıp kalan, Goeben ve Breslau isimli Alman zırhlılarının, 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazından giriş yapmaları Rusya, Fransa ve Britanya'nın sert protestolarına neden olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti hâlâ tarafsızdı. Osmanlı, bu protestolara cevap olarak, anılan iki geminin, parası peşin olarak ödenmiş olduğu halde Britanya hükûmetince gasp edilen iki gemimiz yerine, Almanya’dan satın alındığı ve Yavuz ve Midilli isimleriyle Osmanlı Donanması'na katıldığı bildirilmiştir. 
 Er-11İttifak antlaşması kapsamında onlarca Alman Generali, Osmanlı ordusunun en kritik komutanlıklarına atanmış, Amiral Souchon is Osmanlı Donanma Komutanı olmuştur. Amiral Souchon’un donanmayı tatbikat vb gerekçelerle Karadeniz’e açılması yönündeki talepleri, Sadrazam Said Halim Paşa tarafından her defasında engellenmiştir. Hatta Enver Paşa’nın verdiği bir günlük Karadeniz'e çıkış iznine dahi, müdahale ederek, gemileri denizin ortasından geri çağırmıştır. 

Amiral Souchon, Alman stratejik çıkarları ve Enver Paşa’nın bilgisi dâhilinde, 29 Ekim 1914 günü Yavuz, Midilli ve tüm Osmanlı donamasından oluşan filoyla Karadeniz’e açılmış ve Odesa, Sivastopol Novorossisk, Feodosya limanları ile Rus gemilerini bombalayarak Osmanlı İmparatorluğunu savaşa sokmuştur. Almanlar, Rusların Avrupa’daki güçlerini zayıflatmak ve Kafkas petrollerine ulaşmak için Osmanlı’nın Kafkasya’da cephe açmasını istemiştir. 

Bu talebi Turan felsefiyle birleştiren Enver Paşa Kafkas cephesini ilk sıraya koymuş ve 3. Ordunun, özellikle kış şartlarına uygun, kıyafet, teçhizat, personel ve lojistik desteği için hazırlıkları yaptırmıştır. Bu malzemeleri ve 3.000 askeri nakledecek Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa gemileri 05 Kasım 1914 günü, maalesef, refakatlerinde Osmanlı Donanmasının koruması olmadan İstanbul’dan yola çıkarılmıştır. Gemiler daha Zonguldak önlerindeyken Rus donanması tarafından batırılmış, askerlerin hemen hemen tamamı şehit edilmiş, kurtulanlar ise esir alınmıştır. Facia, Enver Paşa’nın emriyle kayıtlara geçirilmemiş ve basına duyurulmamıştır. 
Er1-8Gemilerin battığından haberi olmayan halkın endişeli bekleyişi, insanların diline  “Karadeniz’de gemilerin mi battı?” sözünü pelesenk etmiştir.

Ancak hırsı, aklından önde giden Enver Paşa, Harbiye Nazırı ve Genelkurmay Başkanı olarak, Kafkasya cephesine bizzat kumanda etmek için, Yavuz Zırhlısıyla Trabzon üzerinden, 12 Aralık 1914 günü Erzurum’a varmıştır. Ancak, diğer Komutanların fikirlerini dinlemeyen Enver Paşa, takviye kuvvetlerinin ulaşmasını ve hava şartlarının düzelmesini beklemeden, 24 Aralık tarihinde, hazırlıksız olarak başlattığı Sarıkamış taarruzu faciayla sonuçlanmıştır. Hava şartlarının çok ağır olması sonucunda 90.000 asker Sarıkamış Allahu-Ekber dağlarında donarak şehit olmuştur. 
Sarıkamış’tan dönen Enver Paşa sorulan sorulara “biraz savaştık işte” der ve bütün basına sansür uygulayarak, Sarıkamış yenilgisine ve donarak ölen askerlere dair tek satır bile yazılmasına müsaade etmez. 

İki yıl sonra, Şubat 1917’de Bolşevik Devrimiyle Çarlığın yıkılması ve Rusların harpten çekilmesi sonucu yapılan Brest Litovsk Antlaşmasıyla Kars, Ardahan gibi şehirlerimiz geri alınmıştır. Bolşevik Rusya ile savaş sona erince, yani, Karadeniz’de savaş bitince, bizi Dünya savaşına sokan Alman Amiral Souchon, Yavuz, Midilli ile donanmanın diğer zırhlıları ne yaptı?

Yazımı “Neden Balkan Harbi'nde kaybettiğimiz Ege Adalarını geri almak için Ege’de mücadele etmediler?” sorusuyla bitireyim.