Mustafa Kemal Atatürk’ün, Milli Mücadele'de verdiği muhteşem diplomatik mücadelelerden birisidir Malta sürgünlerinin kurtarılması. 30 Ekim 1919 'da imzalanan Mondros Mütarekesi ve işgal kuvvetlerinin İstanbul’a girmesinden sonra, İngilizler önde gelen fikir ve siyaset adamları ile askerleri tutuklayıp, Mustafa Kemal Atatürk’ün de kurmay yüzbaşıyken tutuklu kaldığı Harbiye Nezareti Cezaevi (Şimdi İstanbul Üniversitesi yerleşkesi içinde) olan “Bekirağa Bölüğü”ne kapatmışlardır.


  Er-9Damat Ferit ve işgal kuvvetleri için Kemalist veya İttihatçı olmak tutuklanma için yeter sebepti. İlk 6. Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa tutuklanmıştır. Daha sonra içlerinde Sadrazam Sait Halim Paşa, Bahriye Nazırı Rauf Orbay, Dahiliye Nazırı İsmail Canbulat, fikir adamı Ziya Gökalp, gazeteci Yunus Nadi olmak üzere 150’ye yakın Nazır, Mebus, Subay ve Fikir Adamı tutuklanmış ve Malta’ya sürülmüştür.
Mustafa Kemal paşa Erzurum’a vardığında, Erzurum İşgal Kuvvetleri komutanı Yarbay Rawlinson (İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un yeğeni olup abisi Lordlar Kamarası üyesidir) 22 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın huzuruna çıkmış ve aralarında şu konuşma geçmiştir.
Rawlinson; İşittiğime göre, yarın burada bir kongre açacakmışsınız. Mustafa Kemal Paşa; Evet milletçe açılması takarrür etmiştir. Rawlinson; Bu kongreyi açmamanızı tavsiye ederim. Mustafa Kemal Paşa; Kongre muhakkak toplanacak ve gününde açılacaktır. Millet buna karar vermiştir. Açılmamasını tavsiye eden mütalaanıza hakim olan sebepleri bile sormayı lüzumlu görmüyorum. Rawlinson; Fakat hükümetim, bu kongrenin toplanmasına müsaade edemez. Mustafa Kemal Paşa; Ne hükümetinizden, ne de sizden müsaade istemedik ki, böyle bir müsaadenin, verilip verilmeyeceği bahis konusu olsun. Rawlinson; Kongreden vazgeçmezseniz toplantının dağıtılmasına mecburiyet hasıl olacak. Mustafa Kemal Paşa; O halde biz de, mecburi' ve zaruri' olarak kuvvete kuvvetle karşı koyar ve milletin karanını yerine getiririz. Mülakatımız burada bitmiştir.
Erzurum ve Sivas Kongresi (04 Eyl 1919) ve Müdafaa-yı Hukuk hareketinin Anadolu'da yönetimi ele geçirmesi üzerine 30 Eylül'de Damat Ferit Paşa kabinesi istifa etmiş, yerine işbaşına gelen Ali Rıza Paşa hükûmeti, Mustafa Kemal’in istekleri kapsamında genel seçimlerle yenilediği Osmanlı Meclis-i Mebusan-ı’nda Misak-ı Milli’yi onaylaması üzerine (28 Ocak 1920), İngilizler 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmi olarak işgal etmişlerdir. Meclis-i Mebusan-ı basılmış Kemalist mebuslar ve askerler tutuklanarak Damat Ferit bir kez daha sadrazam yapılmıştır.  Damat Ferit 11 Nisan 1920'de Mustafa Kemal ve silah arkadaşları aleyhine idam kararı ve şeyhülislam fetvası çıkartmıştır.
   Er1-7Mustafa Kemal Paşa, İngiltere’nin resmi işgali ve son tutuklamalara misilleme olarak Yarbay Rawlinson dahil, Anadolu’daki tüm İngiliz subayları tutuklatmıştır. Bu İngiltere’de şok etkisi yapmıştır. Anadolu ve Kemalistler antlaşmaları tanımıyor ve İngiltere’ye meydan okuyordu. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Malta Sürgünlerinin Damat Ferit Hükümetinin isteğiyle olduğunu, salıverilirlerse İstanbul Hükümetinin prestijinin sarsılacağını ve Sevr’i imzalamayacağını öne sürüyordu. Nitekim 10 Ağustos 1920 tarihinde Damat Ferit Hükümeti Sevr Antlaşmasını imzalamıştır. 
Mustafa Kemal Paşa eski Urfa Mutasarrıfı Mehmed Nusret Bey'in 4-5 Ağustos 1920 tarihinde idam edildiği ve 15 Malta sürgününün İstanbul'a getirilerek aynı akıbete uğratılacağına dair haberlerin Ankara'ya ulaştığı günlerde, “başta Yarbay Rawlinson olmak üzere Anadolu'daki tüm İngiliz tutsaklarının idam edilebileceğini“ duyurdu. İngiltere sıkışmıştı. Konu Ankara’nın da resmen davet edildiği Londra Konferansında görüşüldü. TBMM öncelikle Sevr’i tanımadığını ve Misak-ı Milli sınırları haricinde hiçbir düzeltme önerisini de kabul etmeyeceğini resmen ilan etti. Konu tutsaklara geldiğinde,  İngilizler 22 İngiliz tutsağa karşı bazı Malta Sürgünlerinin bırakılmasını öngörüyorlardı. Ancak, Mustafa Kemal’in talimatı “hepe hep”tir. İngilizler, II. İnönü Zaferinden (01 Nisan 1921) sonra Yunanların ilerleme sağlamasıyla, tüm İngiliz esirlerin yanı sıra 1921 Mayıs ayında Mustafa Kemal’e suikast düzenlemeye çalışırken yakalanan Hint asıllı İngiliz casusu Mustafa Sağır'ı bile istemeye başlamışlardır. Bu talep üzerine Mustafa Sağır 24 Mayıs 1921 tarihinde Ankara'da Ulus Meydanında idam edilmiştir. Sakarya'da 13 Eylül 1921’deki Türk zaferi sonrası İngiliz Rumbold 01 Ekim 1921 günü bütün Malta sürgünlerinin geri verilmesini kabul etmiş ve değişim 1 Kasım 'da İnebolu’da gerçekleşmiştir. Önemli bir bölümü Milli Mücadeleye katılmıştır.
Tüm Malta sürgünleri Mustafa Kemal’in sayısız diplomatik başarılarından sadece birisidir. Bu önemli gelişme; İçerde İstanbul’a karşı Ankara’nın üstünlüğü sağlamış, halkın moralini yükseltmiştir. Dışarıda ise, İngiltere’nin, bütün direnişine rağmen, Ankara'yı zımnen tanımak zorunda kalması Ankara’nın uluslararası itibarının artmasına neden olmuştur.