Hakan ŞANLITÜRK
Filenin Sultanları hem Türkiye, hem de dünya tarihine geçti. Önce Milletler Ligi'nde zirveye çıktılar. Ardından da Belçika'da Avrupa Şampiyonu oldular.
Türkiye bu...
Hakan ŞANLITÜRK
Filenin Sultanları hem Türkiye, hem de dünya tarihine geçti. Önce Milletler Ligi'nde zirveye çıktılar. Ardından da Belçika'da Avrupa Şampiyonu oldular.
Türkiye bu iki kupayı da ilk kez aldı. Bu tarihi bir başarı ve dahası da şu: Yıllar önce Rusya böyle bir başarıya imza atarak hem Milletler Ligi'ni hem de Avrupa Kupası'nı kazanmıştı. 24 sene sonra o başarıyı tekrar etmek, Rusların rekoruna ortak olmak bizim kızlara nasip oldu.
Sporu çok seven, sporun içinden gelen ve hiç kopmayan biri olarak maçları kaçırmadım, ekran başında ateşli bir taraftar görüntüm olduğunu söylemeliyim. Bazen sinirlendim, bazen neşeli naralar attım. Hele şu 5 fark attığımız seti kaybettik ya.. O an çıldırmak üzereydim. Tribünde olmayı çok arzu ederdim lakin kısmette yokmuş.
Size ilginç bir anekdot aktarmak istiyorum. İtalya maçında bizim kızlar 19-16 öndeydi ama seti onlar aldı. Maçı ise biz kazandık. Sırbistan karşısında ilk sette skor 19-16 lehimizeyken set Sırplara gitti. O an kendi kendime "Tamam; final de kupa da bizim" dedim. Hatta sosyal medya hesabımdan paylaşım da yaptım. Sonuç dediğim gibi oldu. Milli Takım 3-2 galip geldi.
Maça başlarken voleybolcularımızın vücut dillerini gözlemledim. Hepsinde o inancı ve azmi gördüm. Maç başında İstiklal marşını nasıl da içten okudular görmüşsünüzdür. Onlar "Türkiye'nin Kızları" olduklarını bir kez daha gösterdiler. Türkiye'nin dört bir yanında vatandaşlar sokaklara çıkarak, konvoy yaparak bu zaferi kutladılar.
Oyuncularımızın hepsi elinden geleni yaptı. İyi niyetle çabaladı. Ama sanırım Vargas'a özel bir parantez açmasak ayıp olur. TRT'de maçı anlatan spikeri çok beğendim. O, Vargas'a "Vargas Hava Yolları" lakabı taktı. Maç esnasında bunu her söylediğinde beni ayrı bir sevinç kapladı. Vargas özel bir voleybolcu ve bizim takımda olması büyük şans. Emeği için çok teşekkür ediyorum.
Atlanmaması gereken en önemli kişi ise antrenörümüz Santarelli. Adam sanki sihirbaz. Takımın başına geçtikten sonra fişek gibi yükseldik. Çok sevimli ve kazanma hırsıyla dolu. Yendiğimiz İtalya onun ülkesiydi, acımadı. Sırpların antrenörü Guidetti bizde çalışmıştı, hemşerisiydi onu da yere serdi. Santarelli şu an "dünyanın en değerli teknik patronu" ünvanını hak etti. Sağolasın Santarelli.
Voleybol Federasyonu ve emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutluyorum.
AĞLADIĞIM AN...
A Milli Takımımız’ın şampiyonluğunda büyük katkı veren isimlerden biri de Gizem Örge. Zaferden sonra TRT yayınında röportaja gelen Gizem, o kadar içten konuştu ki kaçıranlara izlemelerini tavsiye ederim.
Sözlerine bakalım: “O kadar çok duygu var ki... Hangisinden başlayayım! Herkesle gurur duyuyorum. Yanımızda olan, destek veren herkese teşekkürler. Bana ‘savunma bakanı’ dendi, ‘Bu Fenerbahçe’de’ dendi. Benim yeniden doğuşum Fenerbahçe’de başladı."
Ardından da, "Aileme teşekkür ediyorum" dedi ve ağlatan ifadelerini seslendirdi:
"Babama parantez açmak istiyorum. Bu takım benim olmadığım dönemde ne zaman başarılı olsa babam ağlayarak ‘Kızım sen de bir gün orada olacaksın’ derdi. Baba, buradayım baba! Eminim ki tüm Türkiye bizim gibi ağlıyordur. Yanımızla olan, bize inanan herkese çok teşekkür ediyorum."
Bu cümleler benim de gözlerimi yaşarttı. Umarım bütün evlatlara babalarını ve ülkelerini gururlandırmak nasip olur.
Siz harika takımsınız, harika voleybolcularsınız. Hepinizi tebrik ediyorum çocuklar...
Voleybol Federasyonu yetkilileri, Altın Kızları, Ankara'da üstü açık otobüsle tura bekliyoruz. Anıtkabir'i de unutmadan...