Kıvanç El Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde, özellikle 14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a giden süreçte atadığı danış...
Kıvanç El
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde, özellikle 14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a giden süreçte atadığı danışmanlar CHP içerisinde ciddi bir tepki çekti. Siyasi yorumlar, siyasi çekişmelerin olduğu yerlerde elbette herkes tarafından yapılır.
Burada başka bir tartışmanın da yapılması şart. Danışmanlara ne danışılır? Danışmanlar oy getirir mi? gibi sorulara da yanıt verilmesi gerekiyor.
Misal seçimlere 48 saat kala, geçmişinde Atatürk, CHP ve Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır eleştirilerde bulunan Perinaz Yaman’ın danışmanlığa atanmasının mantığı nedir? Diyelim ki bu kişi bu görüşlerinin hatalı olduğunu ya da vazgeçtiğini anladı, düşündü. Elbette olabilir insan sonuçta…. Yanlış olduğuna inandığı görüşlerini telafi etmek için mi danışmanlığa geldi yoksa 28 Mayıs’ın sabah saatlerindeki atmosferine dönersek “Siyasi olarak koptuğu AK Parti’de etkinliği olmayacağını anladığı için seçimi kazanma ihtimali yüksek olan bir adayın yanında durarak bir çıkar elde etmeye mi çalıştı?” sorusu akla geliyor. Bu sorunun yanıtı “hayır” ise peki o zaman Perinaz Yaman nasıl bir katkı sağladı, bunun yanıtının parti yönetimince verilmesi şart.
Bir duyuma göre “ailesinin Batman’da blok oyu var” bilgisinin verilmesi üzerine danışman olarak atandı. Veriler de bunun pek öyle olmadığını gösteriyor…
4 adayın yarıştığı 14 Mayıs seçimlerinde Kılıçdaroğlu geçerli 327 bin oyun 221 bin 356’sını almış. Ataması yapılarak “blok oy getirmesi” beklenen Perinaz Yaman oy getirmiş mi? 321 bin seçmenin sandığa gittiği 28 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nun oyu 213 bine düşmüş. 6 ilçenin 6’sında da Kılıçdaroğlu oyları gerilemiş. Yani somut katkı yok.
18 Mayıs tarihinde Mustafa Karadağ da CHP’ye danışman olarak atandı. Karadağ da ilginç bir profil… Nur Cemaati’ne yakın, DEVA Partisi’nde siyaset yapan bir isim. Bitlis’te katkısı olacağı için göreve gelen isimlerden. Ancak Bitlis’te de Kılıçdaroğlu’nun oyu 88 binden 80 bin düştü. Aslında özetle oy “danışmanla” alınmıyor. Bunu siyasilerin bir şekilde görmesi şart. Hiçbir seçmen liderin danışmanına göre oyunu vermiyor.
Yazar Levent Gültekin'in gündeme getirdiği, yakın geçmişinde AK Parti içerisinde hareket eden Hasan Cengiz, AK Parti’de siyaset yapan Cevdet Nasıranlı, yine AK Parti’de siyaset yapan Cuma Karavar ve oğlu Mehmet Emin Karavar, Zafer Partisi’nden geçen Anıl Ulukuş da tartışılan danışmanlardan oldu.
Liderler istediği isimlerle elbette çalışır, kendi tercihleri. Ancak bir tercih yaparken somut bir gerekçe, kazanım sunulması, “bu danışmana ne danışacağım?” sorusunun sorulması şart. Kamuoyuna ikna edici açıklamalar yapılması da şart.