Utku ŞENSOY [caption id="attachment_331141" align="alignright" width="555"]

Utku ŞENSOY [caption id="attachment_331141" align="alignright" width="555"] Karneler alındı uzun yaz tatili başladı[/caption] Karneler alındı, milyonlarca öğrencinin uzun yaz tatili başladı. Bayram öncesi aileler imkanları dahilinde memleketine kurban için ya da sahillere, yazlıklara, otellere gitme hesapları yapıyor. Dış turizm oldukça canlı, iç turizm de hareketlenecek ancak tesis fiyatları yerli tatilcinin bütçesine pek de uygun değil. Girdi maliyetlerindeki olağanüstü artış nedeniyle tesis işletenler de, sıradan yurttaşların bütçenin çok üzerindeki oda fiyatları nedeniyle tatilci de dertli. Turizmciler de haklı yurttaşlar da. Sorun son dönemde paramızın alım gücünde yaşanan büyük düşüşte. Dövizdeki artış bir süreliğine de olsa tesis sahiplerinin yüzünü güldürüyor, ancak önümüzdeki aylarda yaşanacak gıda fiyatlarındaki artış, personel giderlerinde yükselecek maliyetler nedeniyle her şey dahil sistemde tesis sahipleri yeniden sıkıntı yaşamaya başlayacak. Yurttaşın işi çok daha zor, tatil bütçesi mi yapsın, yeni öğretim yılı için okul parası mı hazırlasın, yoksa fatura, kira, market alışverişine mi yetişsin! Sınırlı geliriyle ne yapacağını şaşırmış durumda. Aslına bakarsanız kışın ısınma derdi çeken dar gelirli yurttaş, yaz tatilinde de sıkıntıdan kurtulamadı. YENİ KİRA ARTIŞI NE OLACAK? Milyonlarca kiracı ve ev sahibinin gözü kulağı, kira konusundaki yeni düzenlemeye odaklandı. Kiralarda yaşanan fahiş artış nedeniyle kira artış oranına sınırlama getiren düzenleme yaşama geçirilmişti. Geçen yıl başlatılan uygulama nedeniyle 1 Temmuz’a kadar sözleşmelerde, kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamıyordu. Yüzde 25 zam sınırının dolmasına kısa bir süre kala gözler alınacak yeni kararda. Beklenti kira artış sınırlamasının süreceği yolunda. Ancak oran netleşmedi. Birikimleriyle satın aldığı evden gelir elde etmeyi hedefleyenler kısıtlamadan memnun değil, milyonlarca kiracı da kısıtlı bütçesiyle fahiş artışları göğüsleyebilecek durumda değil. Kira geliri ile geçinen, ya da evini kiraya verip başka bir evde kiracı olanlar sınırlama nedeniyle mağduriyet yaşıyor. Konunun her iki tarafı da huzursuz. Bu bağlamda alınacak kararın yeni mağdurlar yaratmaması bakımından hakkaniyetli olması gerekiyor. Belki de yeni bir sınırlama- matrah sistemine geçip, örneğin 7 bin liraya kadar olan kiralara tamamen vergi muafiyeti getirip 10 bin liranın altındaki kira gelirlerine de daha makul kademeli vergi getirilebilir. Birden fazla ve daha yüksek kira geliri elde edenlerden daha fazla oranda gayrimenkul sermaye iradı alınması yoluna gidilebilir. [caption id="attachment_331140" align="alignright" width="594"] Emeklilerin yarısı geçinebilmek için çalışıyor[/caption] EMEKLİ SIKINTIDA Kira artış oranı gibi merakla beklenen bir başka konu ise, çalışan işçi ve memurla emeklilerin maaş artışları. Bu çerçevede Meclis’te bayram öncesi yoğun bir mesai başladı, çalışan ve emeklinin maaş zamları da ele alınıyor. Bayram öncesi belirlenecek asgari ücretteki ara zammın ne olacağı büyük merak konusu. İşçi ve işveren makul bir seviyede anlaşmak için son görüşmeleri yapıyor. Çalışan emeğinin karşılığını isterken, 14 milyondan fazla SSK, Bağkur ve memur emeklileri artan fiyatlar karşısında ezilmemek için aylıklardaki artışın çalışanla aynı oranda olması gerektiğini savunuyor. ABD BAŞKANINDAN YENİ BİR GAF Deneyim, liyakat devlet adamlığının en önemli kriterlerinin başında gelir. Ancak sağlığı yerinde de olsa belli yaşlarda en üst seviyede yönetici olmanın bazı handikapları oluyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden da bunu yaşıyor. Zaman zaman ilginç görüntülerle gündeme gelen 80 yaşındaki ABD Başkanı yeni bir gafa imza attı. Sağlığına ilişkin sürekli tartışmalara konu olan Biden’ın, bir üniversitedeki konuşmasını “Tanrı Kraliçe’yi korusun adamım” şeklinde bir cümle kurarak noktalaması, büyük şaşkınlık yarattı. Biden bu gafla da kalmayıp, sahnede olmayan biriyle şakalaşır gibi el hareketleri yaptı. Benzer gafların ardından her defasında açıklama yaparak durumu kurtarmaya çalışan Beyaz Saray Basın Sekreterliği, “Başkan’ın kalabalıktan birine yorum yaptığını” söylerken pek de inandırıcı olmadı. Başkan Biden’ın sözünü ettiği Kraliçe 2’nci Elizabeth Eylül 2022’de hayatını kaybetmiş, tahta oğlu Charles geçmişti. Yukarıda sözünü ettiğimiz en üst seviyelerdeki devlet adamlığı için deneyim, liyakat ve belli bir yaşın üzerinde olması kanımızca son derece önemli, ancak yürütmenin başındaki kişinin sağlık durumunun ağır çalışma temposuna kaldıracak nitelikte olmalı. UKRAYNA’NIN DİRENİŞİ SÜRÜYOR Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna’nın Donbas bölgesine yönelik askeri harekatı sürerken, Ukrayna askeri birliklerinin Rusya'ya karşı taarruzu hız kazandı. Kiev yönetimi 4 köyü geri aldığını ifade ederken, Kremlin saldırıları püskürttüğünü belirtiyor. Ukrayna’da Kahovka Barajı'nın yıkılması, doğayı ve gıda arzını tehdit etmeye başladı. Kahovka Barajı’nın yıkılması, yıllar sürecek çevresel etkilere yol açacak. Birleşmiş Milletler, ekinlerin sele kapılmasıyla, bu saldırının küresel gıda güvenliğini tehlikeye atabileceğini duyurdu. Barajın yıkılması çok sayıda balığı ölümüne neden olurken, bölgede yüz binlerce kişiye içme suyu sağlanamıyor. Ukrayna ordusu ve NATO, Rusya’yı barajı havaya uçurmakla suçlarken, Moskova yönetimi faciadan Ukrayna’yı sorumlu tutuyor. Sebep her ne olursa olsun binlerce insanın yaşamını yitirip yüz binlercesinin evlerinden, yurtlarından olduğu bu kirli savaşta Ukrayna’da birçok yerleşim alanı yerle bir oldu, ülke ekonomisi yüzde 50 küçüldü, Rusya ekonomisi ise ağır ambargolar karşısında yüzde 15’e yakın daralma yaşıyor. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikelerle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözleri her ulusa ders olmalı.