Otel Yöneticileri Derneklerinden gelen, “turizmcilerin sezona milyonlarca dolar kredi borcu ile girdiği” yolundaki açıklamalar, en önemli döviz girdisinin beklendiği lokomotif sektördeki sıkıntıyı göz...

Otel Yöneticileri Derneklerinden gelen, “turizmcilerin sezona milyonlarca dolar kredi borcu ile girdiği” yolundaki açıklamalar, en önemli döviz girdisinin beklendiği lokomotif sektördeki sıkıntıyı gözler önüne serdi. Acente ve otelciler turist çekebilmek için ucuz oda satma derdine düşünce, sektör temsilcileri, girdi maliyetlerindeki olağan üstü artış ve enflasyon baskıları nedeniyle, düşük fiyattan satış yapan otelcilerin sezon sonunda büyük sıkıntılar yaşayacağına dikkat çekti. Bir yanda iç turizmi canlandırmaya yönelik fiyat ayarlama isteği, diğer yanda artan döviz nedeniyle yabancılar için hala cazip durumda olan ülkemizdeki konaklama fiyatları turizmcileri ikilemde bırakıyor. Ortalama 50 Avro seviyelerindeki konaklama fiyatları, yabancılar için cazip olsa da, artan kur farkı nedeniyle yerli turisti hayli zorluyor. Bir yanda yazlıkların el yakan kiralık fiyatları, diğer yanda TL-döviz bazında anormal yükselen konaklama fiyatları arasında sıkışıp kaldı yerli turist. Anlaşılan tatil hayalleri, küçük bir mutlu azınlığın dışında bir başka bahara ertelenmek zorunda kalınacak. *** SAVAŞA RAĞMEN İYİ BAŞLADI Bayram tatilinde iç turizm hareketliliği, gerek ekonomik gerekse elverişsiz hava koşulları nedeniyle beklentilerin altında kalmasına rağmen, yabancı konuklar sayesinde doluluk seviyeleri pek de kötü sayılmaz. Savaş nedeniyle Rusya özellikle de Ukrayna’dan az sayıda turist gelmesi üzerine, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına yönelen turizmcilerin yüzünü İran, Almanya, Irak, İngiltere ve Polonya’dan gelenler güldürdü. Pandemi dönemindeki kapanmalar nedeniyle 2020 yılının ilk çeyreğinde sektörde yaşanan sert düşüşün ardından, TÜİK verilerine göre ilk çeyrekte Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 150’ye yakın bir artışla 6 buçuk milyona yaklaştı. 2019 yılının ilk çeyreğinde 6 milyon 650 bine yakın turistin Türkiye'yi ziyaret ettiği düşünülürse bu yılki başlangıç hiç de fena değil. Savaşın sona ermesi ve cruise gemilerinin başta İstanbul olmak üzere yeniden limanlarımızı destinasyonlarına almasıyla, bacasız sanayiimizde dört gözle beklenen hareketliliğin yaşanmasını diliyoruz. [caption id="attachment_241351" align="alignright" width="363"] Mega yatlar Türkiye'de Abramoviç'in lüks yatı Eclipse[/caption] *** MEGA YATLAR TÜRKİYE’YE YÖNELDİ Rusya’nın Ukrayna’ya diz çöktürme harekatı tüm acımasızlığıyla sürerken, yaptırımların etkilediği Rus oligarklar mega yatlarını Türkiye’ye yönlendirmeye başladı. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin Rusya Devlet Başkanı Putin'e yakın oligarklara yaptırım uygulaması üzerine, Rus milyarderler Türkiye'ye yöneldi. Başta İtalya olmak üzere çok sayıda ülkenin milyarderlerin onlarca milyon dolarlık mega yatlarına el koymasının ardından, diğer mega yatların Türkiye'ye gelişi sürüyor. Aralarında, Rus demir ve çelik oligarkı Alisher Usmanov, Rus çelik üreticisi Evraz’ın kurucu ortağı Alexander Abramov ile milyarderler Roman Abramovich ve Oleg Deripaska gibi yaptırıma maruz kalan 67 Rus oligarkın sahip olduğu yatların da Türk limanlarına yöneldiği belirtiliyor. Türkiye’nin Rus turist ve oligarklara yönelik kararları Ukrayna devlet başkanı Zelenski tarafından eleştirilse de sıkıntılı pandemi döneminin ardından ekonomimize doğrudan kaynak sağlayacak adımların atılması yaşamsaldır. Ayrıca bu tür hamleler Swap gibi günü kurtarmaya yönelik palyatif çözüm olmayıp, doğrudan ülkeye döviz kazandıracak önemli adımlardır. *** ENFLASYON KORKUTUYOR Yüksek enflasyon konusunda, iktidar tarafından yapılan açıklamalarda her ne kadar, Mayıs ayı içinde düşüş beklentisinden söz edilse de, ekonomistler yılsonunda yüzde 50’nin üzerinde olacağı görüşünde. Hal böyle olunca, enflasyonun son 20 yılın zirvesini görmesi olasılığı hemen herkesi tedirgin ediyor. Hükümet her ne kadar düşük faiz ile üretim ve ihracatı destekleyen bir ekonomi programı uygulamadan yana olsa da, cari açığı fazlaya çevirip enflasyon ile mücadele etme hedefi, dünyadaki mevcut enerji krizi ve turizmdeki savaş riski nedeniyle iktidarın planlarını zora sokabilir. Bu nedenle görünen o ki, kemerleri iyice sıkıp, ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya bu yıl da devam edeceğiz. *** BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE YİNE ALT SIRALARDAYIZ Fransa merkezli sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler raporuna göre Türkiye, dünya genelindeki basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer aldı. Raporda, Norveç, Danimarka ve İsveç basın özgürlüğünde yine ilk üç sırayı paylaştı. İran, Eritre ve Kuzey Kore sırasıyla son üç sırayı alırken, geçen yıl bu listede 153’üncü sırada olan Türkiye dört basamak yükseldi. Ancak bu yükselişe rağmen Türkiye, Libya, Somali ve Ruanda gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Raporda Türkiye ile ilgili olarak, “Türkiye’de ulusal medyanın yüzde 90’ı hükümete yakın” cümlesi dikkat çekiyor. Ülkemizde dördüncü kuvvet Medya’nın ileri demokrasilerde olduğu gibi gerçek anlamda özgür olduğu günlere en kısa zamanda kavuşmayı hasretle bekliyoruz.