Utku ŞENSOY
Televizyonlarda canlı yayınlanan Cumhurbaşkanı ve bakanların katıldığı, toplu açılış töreninde küçük çocuğun eline tutturulan mikrofonla Ana muhalefet liderine...
Utku ŞENSOY
Televizyonlarda canlı yayınlanan Cumhurbaşkanı ve bakanların katıldığı, toplu açılış töreninde küçük çocuğun eline tutturulan mikrofonla Ana muhalefet liderine “hain” diyerek oy istediği, “trol” ve “Mobese” tartışmalarının yaşandığı bir haftayı geride bıraktık. Ülkenin ana gündemi, baş döndürücü bir hızla artıp frenlenemeyen fiyatlar karşısında yurttaşın cebine girmeden buharlaşan asgari ücret zammıyla, mazot, elektrik, doğalgaz, gıdadaki fahiş artışlar ve mutfaktaki yangın olması gerekirken, İstanbul’un Sarıyer semtindeki balıkçı restoranındaki yemek ülke gündeminin en tepesine taşındı. İstanbul, Büyükşehir’in, İlçe Belediyelerinin, Karayollarının ya da Otoyol İşletme A.Ş.’nin sorumluluk tartışmaları arasında kara saplanırken, Ekrem İmamoğlu’nun İngiltere Büyükelçisiyle balıkçı restoranında yemek yemesi gündemde ön plana taşınınca, “çekilen eziyetin izleri de silindi gitti”! İmamoğlu’nun söz konusu yemeğe gidişinin İçişleri Bakanlığı’nca 2007’de suçlunun tespiti için kurulan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kontrolünde sınırlı kişilerin erişimine açık olan kameralı güvenlik ağı MOBESE görüntülerinin servis edilmesinin ardından iktidar ve muhalefet cephesinden karşılıklı suçlamalar geldi. Adalet bakanı Abdülhamit Gül’ün “FETÖ'vari bir anlayış ve uygulamaların hiçbir zaman gerçekleşmemesi için hukukun gerekli tedbirleri alması en esaslı görevidir” sözleriyle istifa etmesi tartışmaların dozunu iyice yükseltti.
Hukuk devletinde asıl tartışılması gereken, o yemek mi yoksa o görüntülerin servis edilmesi mi? Doğru yanıtını bulabildiğimiz zaman demokraside çağ atlayabiliriz.
***
VAKA SAYISINDA REKOR
Covid-19 varyantlarıyla dünya genelinde etkisini sürdürürken, salgının başından buyana belki de en çok vakanın olduğu günleri yaşıyoruz. 2020 yılından buyana dünya genelinde yaklaşık 375 milyon kişi virüse yakalanırken, 5 milyon 7 yüz bine yakın insan yaşamını yitirdi. Amerika Birleşik Devletleri, 76 milyonluk vaka ve bir milyona yaklaşan vefat sayısıyla açık ara önde. Türkiye ise vaka sayısı açısından, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Brezilya, Fransa, İngiltere ve Rusya’nın ardından, yedinci sırada yer alıyor. Günlük vaka sayısı ülkemizde ilk kez yüz bin sınırını zorluyor. Vaka sayılarında art arda rekorlar gelirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, "endişe etmeyin, hastalık eski günlerindeki gücünde değil" açıklamasına bilim insanları, “her gün 200’e yakın insanımız yaşamını yitirirken, salgını kendi haline bırakıp önlemleri gevşetmek, birçok sakatlığa yol açabilir” uyarısında bulunarak tepki gösterdi. Kaldı ki ekonomik ve sosyal gerekçeler, insanların birinci hakkı olan sağlığının önüne geçemez. Yetkililerin uyarılarına rağmen, özellikle, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ’da aşılama çok yetersizken endişelenmemek elde değil.
Öte yandan, Türkiye gibi pek çok Avrupa ülkesinde de rekor düzeyde vaka sayıları sürüyor. İngiltere aşılamayı yeterli gördüğü için, geçen haftadan buyana Covid-19 kısıtlamalarını sonlandırdı. Avusturya, aşısız ve iyileşmiş kişilerin zorunlu olmayan mağazalara girmesini engelleyen kuralları12 Şubat’ta kaldırılacak. Danimarka da, Covid-19'u sosyal açıdan kritik hastalık kategorisinden çıkarırken, bugünden itibaren tüm kısıtlamaları kaldırma kararı aldı. Almanya ise, Türk vatandaşlarına yönelik vize şartlarını da güncelleyip, 15 Ocak’tan itibaren, Moderna, BioNTech, AstraZeneca ya da Johnson&Johnson aşısı olmayanları ülkeye almıyor.
***
TURKOVAC
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “2 doz BioNTech aşısı üzerine 1 doz Turkovac aşısı çalışmasının başlatılacağı” sözlerinin ardından tartışmalar sürüyor. Zira, Avrupa Birliği İlaç Ajansı EMA onay vermeden, Turkovac aşısı Avrupa Birliği’nde, İsviçre, İngiltere, İrlanda, Kanada, ABD ve diğer bir çok ülkede geçerli sayılmıyor. Ajans, BioNTech, Novavax, Moderna, AstraZeneca ve Johnson&Johnson aşılarına acil onay verirken, aylar önceden başvuruda bulunan Rus aşısı Sputnik V ve Çin aşısı Sinovac’ ın yanı sıra Fransız aşısı Sanofi ve Valneva ile ilgili onay süreci devam ediyor. Avrupa Birliği İlaç Ajansı Faz 1, 2 ve 3’ncü aşama deneyleri tamamlandıktan sonra, aşılara aylar süren incelemenin ardından “acil kullanım onayı” veriyor. Dolayısıyla Türkiye şimdi başvursa bile, incelemeler ancak 2023'te sonuçlanabilecek.
Hepimizi heyecanlandıran Turkovac aşımız için bilim insanları, “henüz uluslararası geçerliliği olmayan biyolojik bir ürün” tanımlaması yapıyor.
***
ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME ADIMLARI
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin düzeltilmesi için 2009’da sonuç alınamayan ilk girişimin ardından, Moskova’da Türkiye ve Ermenistan’dan özel temsilcilerin katıldığı yeni bir süreç başladı. Rusya'nın ev sahipliğinde Özel Temsilcilerin 1 buçuk saat süren ilk toplantısının ardından Ermenistan Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından, “Türkiye ile diplomatik ilişki kurmayı ve bu diyalogun sonucunda da sınırların açılmasını bekliyoruz” açıklaması geldi. Görüşmelerle ilgili Rusya Dışişleri Bakanlığı da, "taraflar, müzakereleri tam normalleşme hedefiyle ön şart olmaksızın sürdürme hususunda mutabık kalmışlardır" ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, “Zengezur dahil karayolu ve demiryollarının hayata geçmesi konusunda bu görüşmenin faydalı geçtiğini söyledi arkadaşlarımız” dedi. Çavuşoğlu, bu projelere en çok Ermenistan’ın ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Tarafsız gözlemciler de, pozitif gündemin bozulmaması için Ermeni tarafının 1915 olaylarını “sözde soykırım iddialarını” gündeme getirmeyeceği görüşünde. Türkiye, Dağlık Karabağ'ın Ermenistan tarafından işgali nedeniyle 1993'te Erivan ile diplomatik ilişkileri askıya almış ve Ermenistan sınırını kapatmıştı.
Türkiye bir yanda Ermenistan ile normalleşme arayışlarına girerken, diğer yanda, Rus-Ukrayna ihtilafında “tansiyonu düşürmek, çatışmayı önlemek, diyalog artırmak” için arabuluculuğa soyunuyor. Keza İsrail’le de yeni bir beyaz sayfa açmayı hedefleyen Ankara, Suudi Arabistan ile de ilişkilerin devamı için diplomatik görüşmelere başladı. Birleşik Arap Emirlikleri, Ermenistan, Rusya, İsrail ve Suudi Arabistan ile yeniden diyalog başlatan Ankara’nın dış politikadaki vizyon değişimini yakından izleyenler, “keşke bunca yıl gerilim politikalarıyla tansiyon bu kadar yükseltilmeseydi” demekten kendisini alamıyor.