Daha önce Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayan Türkiye, şimdi de İsveç’in üyeliği için süreci resmen başlatmış durumda. Erdoğan’ın daha önce İsveç’in “teröristleri iade etmeden bu kararın alınmayacağının” ifade edilmesine rağmen “neden bu imzayı şimdi attığı” konusu özellikle kendi tabanında ve milliyetçi cenahta ciddi eleştiri konusu.

Kıvanç El

Erdoğan, diğer bir yandan ise Gazze’de İsrail’in çocuk, kadın, sivil gözetmeden hastane, ambulans demeden gerçekleştirdiği katliamlara karşı iki haftalık sessizliğini bozmaya başladı. 

Bu iki sürecin karşılıklı yürümesi kimine göre tesadüf. Kimine göre ise tesadüf değil. Gazze konusunda politika sertleşirken bir yandan da tüm Avrupa’nın, ABD’nin beklediği “İsveç’in NATO üyeliği” konusunda Türkiye adım atıyor…

Peki İsveç’in NATO üyeliği için nasıl bir süreç var?

Erdoğan, protokolü geçtiğimiz günlerde Meclis’e sevk etti. Meclis Başkanlığı ise tezkereyi Dışişleri Komisyonu’na sevk etti. Bu adımlar sonrası Meclis süreci de resmen başlamış oldu. Komisyonun önümüzdeki 2 hafta içerisinde toplanması bekleniyor. Ancak burada da “diplomasi” devrede olacak…

Türkiye her ne kadar her seferinde “pazarlık yok” dese de, Meclis sürecindeki işleyiş bir pazarlık olduğu havasını veriyor. İstenildiğinde 72 saatte süreçler tamamlanırken, bu başlıkta bir ağırdan alma söz konusu. İsveç’in yeni adımlar atması beklenecek. Ve elbette ABD’den de bazı hamleler bekleniyor…

Onlarca anlaşmanın gündeminde beklediği Dışişleri Komisyonu aşaması tamamlanabilirse, protokol Meclis Genel Kurulu’na sevk edilecek. Eğer bu süreçte İsveç’te yeni bir gelişme olmaz ise kasım ayı içerisinde genel kurulda protokol gündeme gelebilir. Diplomasideki mesajlara bakarak “ağırdan alınması gerekirse” protokolün genel kurula sevki bütçe sonrasına yani 2024 yılı ocak ayına da kalabilir…

Tabii bir de siyasi dengeler var. Meclis’te AK Parti’nin tek başına gücü yetmiyor. MHP’nin desteklemesiyle süreç tamamlanabiliyor.  MHP’de her ne kadar rahatsızlıklar olsa da liderin sözü dinlenecek. Cumhur İttifakı içerisinde yer alan HÜDAPAR ve Yeniden Refah Partisi ise teklife karşı olduğunu açıkladı. 

Muhalefette de hava “evet” demekten yana. Ancak söz konusu kritik oylamalarda iktidar partisi AK Parti, son dakika bir sürpriz olmaması adına öncelikle ortağını ikna etmeye çalışacak. 

Özetle, protokole onay ikili ilişkilerdeki karşılıklı mesajlara göre önümüzdeki 2 haftada şekillenecek…