1983 yılının Ocak ayı. Ankara’da karakış bütün şiddetiyle kendini hissettirmiş durumda.. Heryer bembeyaz kar içinde..
Türk Hava Yollarının 158 sefer sayılı Paris-İstanbul- Ankara seferini yapan uçağı, İstanbul yolcularını bıraktıktan sonra Ankara’ya doğru yola çıkıyor.. Uçakta 67 yolcu ve mürettebat vardı…
Uçağın Esenboğa havalimanına inmesine piste teker koymasına saniyeler var… Uçak piste teker koymasına 50 metre kala çakıldı ve dağıldı…Alev alan uçakta bulunan yolculardan 47 si kaza sırasında hayatını kaybetti..
Kaza sonrası bir gurup arkadaşımız olay yerine giderken bir kısmımızda yaralıların getirileceği en yakın haztahane olan Dışkapı’daki SSK Ankara Hastanesine gitmiştik.. Amacımız yaralılarla konuşmak fotoğraf çekmek ve olay hakkında anlatacaklarını not almaktı…
Hastane de kaldığımız süre içinde ambulanslar siren çalarak peş peşe geliyordu…. Yaralılar servislere kaldırılırken cesetler için morgda yer kalmamış ve açıktaki cesetler hastanenin giriş lobisinde betonun üzerine bırakılmıştı.. Yakınları gelenlere cesetler tek tek gösteriliyor ve kimlik tesbitleri yapılıyordu..
16 Ocak 1983 havacılık tarihine kara bir gün olarak yazılırken hastane giriş koridorundaki manzarada hala dün gibi gözümün önünde duruyor.. Ortam karanlık gelenler yakınlarını tespit etme telaşesinde iken hiç flaş patlatarak fotoğraf çekmek aklımın köşesinden geçmedi. .Velevki çekmiş olsaydım bile gazetenin kullanacağını sanmıyordum.. Yerde sıra sıra duran cesetler hiç de hoş gir görüntü değildi.. Değişik zamanlarda gittiğim ölümlü olaylar da bile ceset resmi çekmek hiç aklımdan geçmedi...
Gözümün önünden gitmeyen manzara….
Süreyya Oral
Yorumlar