Önceki yazımızda Sultan II. Mahmud'un devrimci yeniliklerini "Hanedanın devrimcileri (1)" başlığı ile ele almıştık. Bu konunun devamı niteliğindeki ikinci yazımızda ise yenilikçi emelleri yüzünden katledilen iki Osmanlı padişahını anlatacağız. Bu padişahlar, Genç Osman (II. Osman) ve III. Selim'dir.
Hakan Akpınar
Türk-İslâm tarihçilerinin üzerinde pek durmadığı Genç Osman, dönemine göre devrimci/yenilikçi ve hatta Türkçü eğilimleri olan önemli bir sultandır. Ne yazık ki yapmak istediği devrim niteliğindeki ıslahatlar, O'nun çok genç yaşta Yeniçeriler tarafından katledilmesi sebebiyle hayata geçirilememiştir. Katledildiğinde henüz 18 yaşındadır.
Osmanlı hanedanının İlk yenilikçi ve reformcu padişahı olarak öne çıkan Genç Osman, çoğu padişaha göre Türk millî kültürüne daha bağlıydı. Kendi çağındaki hanedan üyelerinin aksine, saray dışından bir Türk kızı ile evlenmişti. O'nun bu davranışı saraya hâkim olan devşirme devlet adamlarını ziyadesiyle rahatsız etmişti. Öyle ki Genç Osman, emri altında çalışacak sadrazam dahi bulamamıştı.
Genç Osman, Kanunî Sultan Süleyman'ın ölümünden sonra imparatorluğun içine girdiği "Duraklama Devri"ni aşmak için bir takım yapısal reformlar gerçekleştirmek istiyordu. Ne var ki hem çok genç ve tecrübesiz hem de yalnızdı. Amcası I. Mustafa ise yenilikçi padişahı tahttan indirmek için O'nun aleyhinde olarak saraydaki devşirme takımı ve yeniçeri ağalarıyla içli-dışlı bir şekilde ölüm siyaseti kurguluyordu.
Peki ne idi genç sultanı hedef haline getiren bu ıslahat planları? İsmail Hami Danişmend, Osmanlı Tarihi Kronolojisi adlı eserinde özetle şöyle yazmıştır:
- Devlet/saray üzerinde vesayet kuran ve kural tanımayan, yozlaşmış yeniçeri ve sipahi ocaklarını kapatarak Anadolu, Suriye ve Mısır Türklerinden müteşekkil yeni bir ordu kurmak.
- Devşirme takımını devletin kilit noktalarından temizleyerek onların yerine, Türk milletinin içinden gelen halk çocuklarını devlet adamı olarak etkin görevlere yerleştirmek.
- Hanedanın evlilik geleneğini değiştirip, padişahların saray dışından Türk kızları ile evlenmesini sağlayarak devşirmelerin kan bağı hâkimiyetine son vermek. Başkenti İstanbul'dan Bursa'ya taşımak; yozlaşmış ve devlete/halka bir faydası olmadığını düşündüğü dinci-ulema takımının saray üzerindeki iktisadî/siyasî ağırlığına son vermek.
- Hanedanın ve saraylı devlet adamlarının giydiği kavuk ve kaftan gibi şatafatlı şarkî kıyafetler yerine, sade kıyafetler giydirmeyi sağlamak. Fatih ve Kanunî Sultan Süleyman tarafından yapılan kanun ve nizamnameleri yeniden gözden geçirerek, çağın gereklerine uygun hale getirmek.
Bu ıslahat planlarıdır ki, Genç Osman'ın katline sebep olmuştur.
Gelelim III. Selim'e... O'nu, yenilikçi bir sultan olarak, Osmanlı'nın çağı yakalaması için fiilî ve somut tedbirlerle ilk harekete geçen padişah olarak değerlendirmek yerinde olacaktır.
Sultan Selim, 1789 Fransız İhtilâli'nin patlak verdiği yıl tahta çıkmıştı. Dönemin kargaşası içinde orduyu güçlendirmek ve modernleştirmek amacıyla Nizam-ı Cedid adında Batılı tarzda bir ordu kurdu. Devlet içinde devlet haline gelen yeniçeriler ile tımarlı sipahilerin ıslahatı için 72 maddelik ferman neşrederek, şimşekleri üzerine çekti.
Günümüzde kullanılan ay yıldızlı bayrağı ilk olarak dalgalandıran da III. Selim olmuştur. Mühendishane mektebi ilk O'nun zamanında açılmıştır. Fransızca lisanında eğitim yine bu padişahın zamanında başlatılmıştır. İlk resmî devlet matbaası yine Sultan Selim döneminde kurulmuştur. Birçok yeniliği daha var; ama şimdilik bunlarla yetinelim.
Tabii yeniçerilerin ordu ve devlet içindeki "saltanat"ına son verme amacıyla kurduğu Nizam-ı Cedid ordusu padişahın sonunu getirecekti. III. Selim, yeniçerilerin isyanı üzerine can korkusuyla tahtı bıraktı. (1807) Lakin kaderinden kaçamadı ve tutsak tutulduğu Topkapı Sarayı'nda cellatlarca katledildi.
Bu hadiseden neredeyse 20 yıl sonra tarih hükmünü vermişti. II. Mahmud zamanında nihayet Yeniçeri Ocağı kaldırılabilmiş; modern bir ordu tesis edilebilmişti. Tarihin rüzgârı artık yeniliklerden yana esiyor, Tanzimat Devri için de şafak söküyordu...