Kıvanç El Açıklama sonrası tabi eski defterler eski demeçler, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözle...

Kıvanç El

Açıklama sonrası tabi eski defterler eski demeçler, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri döküldü. Sosyal medya bunlarla dolu tek tek bahsetmeye gerek yok.

Oğan, Kılıçdaroğlu'nu işaret etse eminim tam tersi olacaktı. Bir şekilde Oğan linç edilecekti…

Peki Oğan'ın bu kararında ne etkili oldu?

Sinan Oğan, 2.8 milyon kişiden oy aldı. Oğan'ın "Erdoğan" ya da "Kılıçdaroğlu" demesi 2.8 milyonun doğrudan o adaya gideceği anlamına gelmiyor. Oğan ne derse desin seçmen zaten bildiğini okuyacak. Oğan sadece Cumhur İttifakı'na psikolojik bir destek sağladı. Bu destek elbette küçümsenecek bir destek değil.

Oğan, MHP'den ihraç edildikten sonra başka bir partiye katılmadı. Ak Parti, İYİ Parti, Zafer Partisi veya başka partilere rahatlıkla katılabilirdi. Siyasette geleceği olan isimler arasında olduğu kesin.

Daha önce genel başkanlık çalışmaları da yürüten Sinan Oğan'ın MHP tabanından bir beklentisi olduğu açık. Aslında "Cumhur İttifakı"nı tercih etmesini de böyle okumak gerek. Oğan, AK Parti ve MHP'nin başını çektiği Cumhur İttifakı'na destek vererek aslında bir anlamda o mahalleden kopmamaya çalıştı. Aldığı kararla hep beklediği ve Devlet Bahçeli sonrasına hazırlandığı MHP'nin de olduğu mahalleden kopmadı. Tersi olsaydı, MHP'ye dair Oğan'ın umutları yok olabilirdi…

Sinan Oğan, aslında kendi geleceğini düşünerek bir adım attı. Erdoğan'ın siyasi anlayışını eleştirse de MHP ile olan beklentileri ön planda olması kararda etkili olmuşa benziyor.

Burada 2.8 milyon kişinin kararını nasıl vereceğine dönersek, Sinan Oğan ne derse desin, Ümit Özdağ ne yaparsa yapsın kitlenin bu kararları dikkate alarak haraket etmesi zor. Bu kitlenin yüzde 90'ının zaten kararını verdiği şeklinde siyaset bilimciler ve araştırmacılar değerlendirme yapıyor.

İkinci tur seçimlere çok az bir zaman kaldı. Oğan'ın da Özdağ'ın da yönlendirmelerinden ziyade sandık ne mesaj verecek, 29 Mayıs'ta daha net okuyacağız.