Ankara’da, kabine revizyonunun kapıda olduğuna dair dedikodular bir süredir giderek yayılıyor. Sorduğumuz AK Parti ve Beştepe kaynakları da bu iddiaları yalanlamıyor.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 2024 yerel seçimlerinin ardından “mini” bir revizyon gerçekleştirmişti. Sağlık Bakanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanları değiştirilmişti.
Bu değişimin ardından o dönemi yazılarımızda da, kulislerde de asıl kapsamlı değişimin AK Parti’nin kurultayı öncesi olacağı konuşuluyordu. O kurultay 23 Şubat tarihinde gerçekleşecek. O kurultaydan önce kabinenin 2 belki 3 toplantı yapması daha olası. Ancak kaçı yeni bakanlarla olacak, bunu kısa sürede öğrenecek gibiyiz. Ankara’da her kabine değişimi dedikodusu öncesi elbette “kendini o makama layık görenler” ya da “siyasi çekişme içinde olanlar” tarafından bazen provokatif bilgiler de yayılır.
Son dönemde de “Berat Albayrak kabineye dönecek”, “Meral Akşener kabineye giriyor”, “Yeni cumhurbaşkanı yardımcıları olacak” gibi bir dizi kaynağı belirsiz açıklamalar duyulmaya başladı. Bu ihtimaller olabilir mi? Elbette mümkün. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkisi dahlinde… Ancak şu açıklıkta söyleyebiliriz ki bu kararların böyle kritik bir dönemde siyasi tartışmalara yol açacağı gerekçesiyle genel olarak ihtimal verilmiyor.
Kabinede kimlerin değişeceğini tahmin etmek elbette kolay değil. Ancak “değişmeyecek” isimleri konuşan şu aşamada daha çok. En son değişen Sağlık ve Çevre bakanları ile Hazine ve Maliye Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gibi isimlerin görevlerinde kalması, en azından kabine içinde kalmasına dair beklenti büyük.
Ticaret, Aile, Tarım ve Milli Eğitim bakanlarının görevlerine devam etmeyeceğini söyleyenler de son günlerde giderek artıyor. Bu noktada isimlerin “gidip-gelmesine, görev değişikliğine” çok da takılmamak gerekiyor.
AK Parti’de üst düzey isimler “görev değişikliği”nden ziyade “değişim”e odaklanmış durumda. Bir bakanın yerine yeni bir isim geldiğinde gerçekten “değişim” denilebilmesi için anlayışın, bakışın uygulamaların değişmesi gerektiği yorumları yapılıyor. Örneğin bir bakan bir politikayı uyguluyorsa ve tepki çekiyorsa yerine gelen isim “aynı zihniyette” ise bunun hiçbir somut kazanç sağlamayacağı savunuluyor. AK Parti’nin geçmişte “halka dokunan”, “samimi ve kibirsiz” isimlerle yol yürüdüğü, yeni bakanların da seçilirken buna göre adım atılması gerektiği görüşü hakim.
Aynı yorumlar kabine kadar parti yönetimi için de yapılıyor. AK Parti’de herkesin gözü “değişiklik” mi “değişim” mi olacağında… Önce kısa süre içerisinde kabine ardından da partideki somut adımlarla bunu göreceğiz.