Utku ŞENSOY
Geçtiğimiz Pazar günü sokağa çıkma yasağı uygulaması sona erdi, dileriz bundan sonra salgının etkisini aşıyla hafifletip herhangi bir sıkıntı yaşamadan, ekonom...
Utku ŞENSOY
Geçtiğimiz Pazar günü sokağa çıkma yasağı uygulaması sona erdi, dileriz bundan sonra salgının etkisini aşıyla hafifletip herhangi bir sıkıntı yaşamadan, ekonomik ve sosyal normal yaşamımıza dönebiliriz. Tabii ki yaz rehavetiyle maskeleri atıp fazlaca iç içe, diz dize gelmezsek. Zira “Korona Virüsün yeni varyantı Delta” (eski adıyla Hindistan mutasyonu) çok sayıdaki Avrupa ülkesi ve Rusya gibi ülkemizi de tehdit ediyor. Çok daha hızlı yayılan ancak öldürücülüğü sınırlı olan Delta varyantı ülkemiz için henüz sayısal olarak tehdit boyutlarında olmamakla birlikte, tedbiri elden bırakmamakta yarar var.
Türkiye’ye uçuş yasağının kalkmasıyla çok sayıda Rus turist ülkemize gelmeye başladı. Rusya'da yeni Korona Virüs vaka sayısı 21 bin 600 ile 2021 yılının en üst seviyesine ulaştı. Moskova'daki vakaların yüzde 90'ının Delta varyantı olması, Rus yetkililerin yanı sıra bizim uzmanlarımızı da kara kara düşündürmeye başladı. Zira Turizmin can simidi olan Rus turistleri taşıyan uçaklar peş peşe geliyor. Antalya'ya her gün 15 binden fazla turist akıyor. 2020 yılı Mayıs ayında gelen turist sayısının 30 binin altında olduğu düşünülünce bu rakam çok önemli. Bu yıl Mayıs ayında 1 milyona yakın yabancı konuk ağırladık. Dileriz, herhangi bir sıkıntı yaşamadan bol turistin geldiği, sonbaharı da kapsayan uzun ve verimli bir yaz dönemi yaşarız. Buna üreticiden, turizm sektörüne, esnaftan hizmet sektörüne hemen hepimizin çok ihtiyacı var.
***
ŞEHİR HASTANELERİ
Uzmanlar, salgının 2022 yılına kadar etkisini sürdüreceğine dikkat çekerken, şehir hastanelerinin yabancılara satıldığı haberi başkentin siyasi gündeminde bomba etkisi yarattı. Rönesans İşletme Hizmetleri şirketi, geçtiğimiz hafta Adana, Bursa, Elazığ, Yozgat ve İstanbul Başakşehir şehir hastanelerinin işletmesinin Danimarkalı ISS şirketine satıldığını duyurdu. Toplumun yüzde 15’inin herhangi bir sağlık güvencesi olmadığı ülkemizde 5 şehir hastanesinin yabancı bir şirkete devredilmesi, bugüne kadar “ticari sır” çerçevesinde yürütülen şehir hastaneleri işletmesinin yabancı bir firmaya geçmesiyle daha da karmaşık bir hal aldı. Bu hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi daha uygun olmaz mıydı?
***
KAMYON ŞOFÖRÜ ULAMIYORLAR
Salgın boyunca görüldü ki üretiminden tüketiciye ulaşımına kadar en önemli sorunlardan biri gıda endüstrisi. Et, süt, yumurta, ekmek, sebze, meyve, hazır gıdalar evlere kapandığımız sürede normalin üzerinde tüketildi. Artan döviz ve petrol fiyatlarına bağlı olarak, fahiş fiyatların dışında gıda tedariki konusunda ülkemizde ciddi bir sıkıntı yaşanmazken, İngiltere’de bu konuda büyük bir sorun yaşanıyor. Brexit kararı ile Avrupa Birliği’nden kopan İngiltere, ülkede çalıştıracak kamyon şoförü bulamıyor, gıda tedarik zinciri tehdit altında.
Çok sayıda Avrupa Birliği vatandaşı çalışanın İngiltere’den ayrılması, nakliye sektöründe büyük bir personel açığına neden oldu. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle artan talep, istihdam sorunları ile birleşince İngiltere’de gıda tedarik zinciri kırıldı. Üreticiler taze meyve ve sebzeyi tüketici ile buluşturmakta zorlanıyor. İngiliz The Guardian’ın haberine göre, Britanya Karayolu Taşımacılığı Derneği, yüz bine yakın ağır vasıta sürücüsüne ihtiyaç olduğunu, aksi takdirde bu yaz market raflarının boş kalacağı uyarısında bulundu.
***
YOKSUL SAYIMIZ ARTTI
Geçtiğimiz günlerde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yaptığı araştırmayı kamuoyu ile paylaştı. Buna göre, 23 milyon olan yoksul sayısı son bir yılda 700 bin kişi daha arttı. Bu sonuçla Türkiye, yüzde 29’a ulaşan yoksulluk oranı ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşti. Türkiye ayrıca, Bulgaristan ve Litvanya'nın önünde “gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülke” konumunda.
Yoksulluk, yolsuzluk, adaletsizlik, üstesinden gelinmesi gereken en önemli hedefti. Bu hedeflere ulaşamamak, gelir adaletsizliği, işsizlik, özellikle de genç işsiz ordumuz toplumsal huzur ve barışın önündeki en büyük tehdit. Terörle mücadele kadar bu konu da, çözüm bulunması gereken en önemli sorunların başında geliyor. Unutmayalım, “komşusu açken tok yatan bizden değildir”.
***
KANAL İSTANBUL
Muhalefetin ve çevrecilerin tepki gösterdiği Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temeli görkemli bir törenle atıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırımcıları tehdit edip geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız, elinizden alacağız diyorlar. Bankaları, projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla alırlar" sözleri geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Anlaşılan, 2023 seçimleri için iktidar-muhalefet cephesinin başat tartışmalarından biri Kanal İstanbul olacak.
***
3600 EK GÖSTERGE
İktidar, 2018 Seçim Beyannamesi'ni açıklarken, polis, öğretmen, hemşire, din görevlisi ve diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600'e çıkarılması sözünü vermişti. Aradan geçen 3 yıla rağmen, iktidar cephesinde topun birbirlerine atılması muhalefet cephesinde, “tutamayacağınız sözleri vermeyin” tepkisiyle karşılık buldu. Söz verilen, 3 bin 600 ek göstergenin sadece, 657 sayılı Devlet Kanunu'na bağlı olan polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerine değil, düzenlemenin genişletilerek tüm kamu personeline uygulanması, toplumsal barış ve eşitlik ilkesine daha uygun olmaz mı?
***
HİÇ OLMADI
İstanbul Valiliği'nin izin vermemesine rağmen, “LGBTİ + Onur Yürüyüşüne” katılmak için Beyoğlu'nda toplanan kalabalığa polis müdahale ederken görüntü alan Fransız haber ajansı AFP'nin foto muhabiri Bülent Kılıç, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımına maruz kalarak gözaltına alındı, ardından serbest bırakıldı. Gazeteciler Cemiyeti, üyelerinin derhâl serbest bırakılmasını ve sorumlu polisler hakkında işlem yapılmasını talep etti. Gazeteci Bülent Kılıç, “canıma kastedilmeye çalışıldı, nefesim kesilmek istendi” dedi. Ortaya çıkan görüntüler ise, ileri demokrasi iddiasındaki Türkiye’ye hiç yakışmadı.