Metiner ERDEM
Ankaragücü’nde “tarihin en güçlü yönetimi” işbaşı yapalı 2 hafta oldu.
Güzel sözlerle, vaatlerle ezici bir çoğunlukla seçimi kazandı bu yönetim.
Atalarımız...
Metiner ERDEM
Ankaragücü’nde “tarihin en güçlü yönetimi” işbaşı yapalı 2 hafta oldu.
Güzel sözlerle, vaatlerle ezici bir çoğunlukla seçimi kazandı bu yönetim.
Atalarımız demiş ya “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye…
Yeni yönetimi değerlendirmek için, güzel sözlere, vaatlere değil, yapılan işlere bakmak gerek.
3 yıl boyunca görev yapacak bir ekibi, 15-20 günlük icraatlarıyla eleştirmek ya da övmek pek doğru olmasa da işimiz bu, yapacağız mecburen.
Faruk Koca ve yönetimi, ilk iş olarak kulübe ihtar çeken oyuncularla ilgili soruna odaklandı.
Kısa sürede, alkışlanması gereken çok önemli bir iş gerçekleştirdiler.
Kulübün kasasına sokulan yaklaşık 20 milyon lira ile maliyetli oyuncuların geçmiş dönem alacakları ödenerek tek taraflı fesih yapmaları engellendi.
Bu paralar bugün verilmeseydi hem futbolcuları kaybedecekti Ankaragücü hem de aynı paraları faiziyle birlikte futbolculara yine ödeyecekti.
Bu operasyon sayesinde, sözleşmesi biraz iyileştirilen Alper Potuk Ankaragücü’nde kaldı, “ben gidiyorum” diye mesaj atan İbrahim Akdağ’a da “Hop bonservissiz nereye gidiyorsun” denilebildi.
İdriz Voca’nın sözleşmesi, alacakları ödendikten sonra kulüp tarafından feshedildi.
Asıl sorun Torgeir Borven’de yaşanıyor.
Hakan Bilgin kahvaltılı bir basın toplantısı yapmış…
Hakan Bilgin’in orada anlattıkları ile Borven cephesinden bilgiler pek örtüşmüyor.
Bilgi kirliliği olmasın diye önce Borven’in sözleşmesinin ayrıntılarını vereyim.
Borven ile 2+1 yıllık sözleşmesi var Ankaragücü’nün.
İkinci sezon 20 maçta forma giyerse, artı 1 yıllık opsiyon devreye girecek.
Borven, Ankaragücü’nden 3 şekilde ayrılabiliyor.
Birincisi, bir kulüp 200 bin Euro verirse kiralayabiliyor.
Kiralık gittiği takımda da 20 maç oynarsa artı 1 yıllık opsiyon yine devreye giriyor, Borven bir sonraki sezon yine Ankaragücü’nün oyuncusu oluyor.
Diğer alternatifler Borven’in cebinden 1 milyon Euro vererek ya da bir kulübün 1,5 milyon Euro vererek bonservisini alması.
Hakan Bilgin, “Borven’in kalması için elimizden geleni yapıyoruz” dese de Norveçli oyuncunun cephesinden gelen bilgiler hiç de öyle değil.
Tam aksine oyuncuya, ayrılması için mobbing uygulandığı iddia ediliyor.
Taraftar, Borven’i çok seviyor, ayrılması halinde yönetime yönelik tepkiler ortaya çıkabilir.
Hele ki ligde gol sıkıntısı çekilirse.
Yöneticiler Borven’in kalmasını istediklerini söylüyorlar ama
transferlere bakıldığında kafa karışıyor.
Umarım onun ağzından çıkacak kelimelerle gerçekleri öğreniriz.
Yönetimin futbolcuların alacaklarını ödemesi, tek taraflı fesihleri önlemesi 15 günlük icraat için oldukça başarılı diyebiliriz.
Ama şu ana kadar yapılan transferler için aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil.
Hatayspor’dan transfer edilen kaleci Akın Alkan ve Yusuf Abdioğlu’na ödenecek ücretler, duyduklarım doğruysa TFF 1. Lig için çok yüksek.
Akın yan toplarda zaafı olan bir kaleci, Yusuf ise ağır bir stoper.
Ankaragücü, hücum futbolu oynayacaksa Yusuf, çok baş ağırtabilir.
Elinde Erdi Dikmen ve Atakan Çankaya gibi oynatıp geliştireceğin oyuncular varken, Yusuf hamlesi, hem de bu kadar yüksek ücretle çok doğru olmamış gibi geldi.
Erdem Özgenç de artık 37 yaşında, belki bir sezon daha idare eder.
Hem geçen sezonki performansı hem de geçmişteki katkılarıyla bu sözleşmeyi hak ediyor.
Ankaragücü’nün diğer transferlerinden Cem Ekinci, TFF 1. Lig için vasat üstü bir oyuncu, sol bek Yasin Güreler, orta sahada İshak Çakmak ve genç kaleci Bahadır Han Güngördü rotasyon oyuncusu olarak değerlendirilecek gibi görünüyor.
Şu ana kadar aldığım istihbarat, Owusu’nun adaptasyon sorunu yaşamazsa Ankaragücü’ne çok katkı yapabileceği şeklinde.
Diğerleri “Ankaragücü tarihinin en güçlü yönetiminden” beklenenin çok uzağındaki oyuncular.