Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 2023 seçimlerinin ardından yani 13 ay sonra ilk revizyonunu gerçekleştirdi. Sağlık Bakanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanları değişti.

Kıvanç El

Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk sağlık bakanı olan Fahrettin Koca 6 yıldır bu görevi sürdürüyordu. Dönem dönem yaşadığı problemlerin ardından biri pandemi döneminde olmak üzere 2 kez daha istifa ettiği öne sürülen Koca'nın bu girişimleri Erdoğan'dan dönmüştü. Koca'nın yerine gelen İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu ile uyuşmazlık yaşadığı da konuşulan konulardan. 

Çevre Bakanlığı'na yapılan atama ise diğer atamadan daha fazla gündemde. Bakanlıkta 2018 yılında görevi Mehmet Özhaseki'den devralan Murat Kurum, 2023 yılı genel seçimleri sonrası görevini Özhaseki'ye devretmişti. Kurum, 1 yıllık aranın ardından görevini yeniden Özhaseki'den devraldı. 

Özhaseki daha önce Ankara Büyükşehir, Kurum ise İstanbul Büyükşehir belediye başkanlıklarına aday olup kaybetmişti. 

Mehmet Özhaseki sosyal medyadan yaptığı açıklamada sağlık sorunlarını gerekçe gösterdi. Elbette gerçek nedenin bu olmadığını herkes biliyor. Eğer sağlık sorunları gerçekten istifa için bir gerekçe olsa, kampta (tam da istifa ettiği gün) akşam saatlerinde sunum planlamaz, ayrıca Perşembe gününe programlar da yapmazdı. 

11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından bakanlığın inşaat ihaleleri hep tartışılır konulardan oldu. İktidara yakın Kalyon Holding'in yöneticisi Mehmet Kalyoncu’nun görev aldığı Türkiye Tasarım Vakfı'nın (TTV) hazırladığı "Hatay Kent İmar Planı" ile bakanlık planları arasında da anlaşmazlıklar yaşandığı kaydedildi. 6 bin konutluk TTV planı çalışmaları yapılırken Bakanlığın 150 bin konutluk bir proje hazırladığı ve bu projenin de hem uzmanlardan hem de bürokraside tepki çektiği de bir süredir konuşuluyor. Bakanlık plan yaparken "Tasarım Vakfı"nın geniş kesimlerin katılımıyla yaptığı çalışmayı dikkate dahi almaması nedeniyle problemler de yaşanıyor. Elbette bu tek başına bir görevden alma gerekçesi değil. Kentsel dönüşüm projelerindeki yavaş ilerleme de Özhaseki hakkındaki rahatsızlıkları artıran başlıklardan.  

1 yıl aranın ardından göreve gelen Murat Kurum, görevi teslim alırken geçmişte ne yaptıysa bundan sonra da benzer uygulamaları hayata geçireceğini söyleyerek başladı. Geçmişteki tartışmalı uygulamaların devam edeceği şeklinde de bu açıklama yorumlanabilir. Murat Kurum, siyasi kişiliği ile değil bürokrat kimliği ile yıllardır ön plana çıkıyor. Kurum, TOKİ, Emlak Konut gibi görevlerde inşaat ağırlıklı başlıklarla gündeme geldi. Emlak Konut Genel Müdürlüğü görevinde İstanbul’da yapılan birçok lüks konut projesi Murat Kurum imzası taşıyor.

Sosyal konut yapmak için kurulan TOKİ'nin sosyal konutları azaltıp inşaat şirketi halini aldığı dönem de Kurum dönemine rastlıyor. Murat Kurum, 2018 yılında çıkarılan "İmar Barışı" adı verilen imar affı ile de çok tartışıldı. Bu aftan toplanan kaynağın kentsel dönüşüme aktarılmadığına dair eleştiriler de bulunuyor. İmar affına uğrayan deprem bölgesindeki evlerin kaçının yıkıldığına dair bir çalışma yok. Çevre Bakanlığı'nın bu yönde şeffaf bir çalışma yapması da şart. Gelecek "imar afları" açısından bu önemli bir örnek teşkil edebilir. 

Erzincan İliç'te 9 işçinin hayatını kaybettiği siyanürlü altın madeni faciasının yaşandığı madene “ÇED olumlu ve 2. Kapasite Artışı” iznini verenin Murat Kurum olduğu ortaya çıkmıştı.

Ankara'da şimdi merak edilen gündem ise, "Kabine revizyonunun sürüp sürmeyeceğine" dair soru. Beklentiler sürmesi yönünde. Ancak bunun kongre öncesi olmasına pek ihtimal verilmiyor.