Sinan Ateş'in öldürülmesine dair dava 1 Temmuz'da başlayacak. Dava yaklaştıkça AK Parti ile MHP arasındaki gerilim giderek artıyor. Bu gerginliğin nereye evrileceği de merak konusu.
Kıvanç El
31 Mart yerel seçimlerinin ardından AK Parti içerisinde başlayan sorgulama sürecinde parti içerisinde "yenilikçi" ya da "özgürlükçü" adı verilen kanadın seçimdeki kayıplardan MHP'yi sorumlu tutması ile başlayan gerginlik sürüyor.
AK Parti'de MHP'den hoşlanmayanlar, MHP'de AK Parti'den hoşlanmayanlar olduğu bir gerçek. AK Parti-MHP gerginliği dönem dönem parti sözcüleri tarafından reddedilse de MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklama ile "resmen" olarak da gün yüzüne çıktı. Bahçeli, "AK Parti içindeki gayri memnun kesimin" ifadesini kullanıp CHP ile ittifak yapılması önerisi getirdi. Ayda bir düzenli görüşen, istenildiği zaman bir araya gelebilen iki liderin birbirine yazılı açıklama ile mesaj vermesi siyasette pek görülen yöntemler değil…
Bu açıklamada başka bir "mesaj" olduğu tartışmasız. AK Parti'de konuşulanlara göre; Devlet Bahçeli'nin Sinan Ateş davasına dair rahatsızlıklar yaşıyor. Sinan Ateş davası başlamasının ardından, davanın Ayşe Ateş'in de çaba ve emekleri ile siyasilere doğru evrilip evrilmeyeceğini zaman gösterecek. Ancak tek konu bu dava da değil. Avrupa ile ilişkiler başta olmak üzere birçok konu Osman Kavala ve Gezi davası başlıklarında tıkanıyor. AK Parti içerisinde "yeniden yargılama" olması gerektiğini savunanlar oldukça fazla. Ancak Yargıtay'da da etkin olan MHP'de ise görüş farklı ve bu konuyu "kırmızı çizgi" olarak görüyor.
Peki ilerleyen süreçte AK Parti hükümeti reform ve demokratikleşme adımları attıkça bu konularda adımlar atılması sonrası MHP'yi rahatsız eder mi?
Bu sorunun yanıtına AK Parti'de "hayır" diyen duymak zor, ortak fikir "evet, eder." Ortada bir koalisyon yok, bir ittifak var. Önümüzdeki 3-4 yıllık seçimsiz süreçte İttifakın geleceğini ise Erdoğan'ın parti içerisindeki farklı fikirleri nasıl yönetip yönetmeyeceği tayin edecek.
AK Parti ve MHP arasındaki krizin konuşulduğu saatlerde dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. 9. Yargı Paketi'nin kamuoyuna sızması sonrası MHP'nin her açıklama ile sahiplendiği taslakta AK Parti geri adım atmaya karar verdi. Ülkedeki "normalleşme" ya da "yumuşama" atmosferinde mi bu adımın atıldığına dair farklı yorumlar yapılabilir. MHP'nin her platformda AK Parti'den bile daha çok sahiplendiği "etki ajanlığı" düzenlemesini de Bahçeli'nin "ittifak kurun" dediği CHP tarafından yapılması da dikkat çeken bir gelişme oldu.
