Siyasi partilerin 20 Şubat’ta teslim ettiği aday listeleri, il ve ilçe seçim kurullarınca incelenip, 3 Mart Pazar günü kesin aday listeleri ilan edildi, 21 Mart'ta seçim propagandası ve yasakları başlayacak, ardından Türkiye 31 Mart'ta sandık başında olacak. Yerel seçimlere 3 hafta kala, siyasi partiler ve adaylarının kıyasıya mücadelesi, aday parlatma, rakibe yüklenme biçiminde sürüyor. Ülkemizde seçimler genel ya da yerel oluşu pek fark etmeden farklı bir havada oluyor. Avrupa’nın aksine bizde meydanlar, caddeler son derece renkli, gürültülü, parıltılıdır. Afişler, posterler, bayraklar, bangır, bangır müzik çalan seçim otobüsleri ve açık hava mitingleriyle tam bir panayır şeklinde yapılır!
Yönetenlerin meşru zeminde belirlenmesi çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Yurttaşların, kendilerini sınırlı bir süre için yönetenleri özgür iradeleriyle belli bir kural çerçevesinde seçmesinin, Antik Yunan ve Roma kentlerine kadar uzanan eski bir tarihi var.
Türk siyasetinde ise ilk seçimler Tanzimat dönemiyle başladı. Milletvekili genel seçimleri ilk kez 23 Aralık 1876 tarihinde ilan edilen Kanun-i Esasi Anayasanın yürürlüğe girmesi ile Birinci Meşrutiyet döneminde gerçekleşti. Yerel seçimler seçimlerin temelidir. Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerin cemaatlerinin ruhani liderini seçerek başladıkları seçim konusuyla Müslüman halk çok daha sonraları tanıştı. Müslüman halkın ilk deneyimi, 1840 yılında sancak merkezlerinde toplanacak vergileri belirleyen “Yerel Muhassıllık Meclisleri’nin” kurulması ile başladı. 1864 yılındaki vilayet meclisi üyeleri seçimleri, Osmanlı’da genel seçim yolunda atılan en önemli adımdır.
Cumhuriyetin ilanından önceki seçimler
1876 Anayasasının ilanı ile başlayan bu dönem, Cumhuriyetin ilanından önceki 1923 seçimlerini de kapsar. Bu dönemde 1877, 1908, 1912, 1914, 1919, 1920 ve 1923 yıllarında genel seçimler yapıldı.
1877 Seçimleri; Bu seçimlerle Osmanlı Devleti anayasal yönetime giriş yaptı. Bu Anayasayla halk, Meclis-i Mebusan’a 4 yıllık bir süre için temsilcilerini gönderdi.
1908 Seçimleri; Padişah İkinci Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan’ı uzun yıllar tatil etmesinin ardından, Kasım-Aralık 1908 tarihleri arasında İkinci Meşrutiyet döneminin ilk milletvekili seçimleri yapıldı. Bu Türk demokrasi tarihi açısından “kısmen de olsa ilk çok partili seçim olma özelliğini” taşır.
1912 Seçimleri; Meclis-i Mebusan’ın 18 Ocak 1912’de feshedilmesinden sonra yeni bir seçim süreci başladı, yeni seçimlerde İttihat ve Terakki iktidar olmanın avantajını iyi kullanarak büyük başarı kazandı.
1914 Seçimleri; Balkan Savaşı nedeniyle 24 Ekim 1912 tarihli hükümet kararnamesiyle “imkan olana kadar” ertelenen seçimler, o dönemde yaşanan iktidar mücadelesi sonucu İttihat ve Terakki gerçekleştirdiği Babıali baskınıyla yönetimi tamamen eline geçirip muhalefeti etkisiz hale getirdi ve seçime tek parti olarak girdi.
1919 Seçimleri; Aralık 1919’da yapılan seçimlerle son Osmanlı Mebusan Meclisi seçildi. Ali Rıza Paşa Hükümetinin 7 Ekim 1919 tarihinde seçim kararnamesini yayınlamasının ardından, Müdafaa-i Hukukçular seçim kararını destekleyip çalışmalara hız verirken, Damat Ferit Paşa ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlıları seçime şiddetle karşı çıktı. 1919 seçimlerini Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin düşüncesini benimseyen adaylar kazanırken, bu harekete karşı olmayan, Milli Türk, Osmanlı Mesai, Teceddüt Fırkalarıyla, Osmanlı Çiftçiler Derneği’nin gösterdiği adaylar da seçildi. Ermeniler ve Rumlar Osmanlı Devleti’nden ayrılmayı hedefledikleri için, seçimlere katılmadı. Seçimlerin ardından son Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920 tarihinde ilk toplantısını yaptı. Erzurum Milletvekili olan Mustafa Kemal Atatürk tutuklanma tehlikesi nedeniyle, İstanbul’a gitmeyip gösterdiği hastalık mazereti nedeniyle izinli sayıldı. 22 Ocak 1920’deki gizli oturumunda Misak-ı Milliyi ele alan Meclis, 28 Ocak'ta açık oturumunda kabul etti ve karar 17 Şubat 1920 tarihinde yayınlandı. Bu karar Meclisin de sonu oldu. Önce 16 Mart'ta İstanbul resmen işgal edildi, ardından meclisin çalışmalarına ara verildi, son olarak parlamento, işgal güçlerinin baskısıyla anayasaya aykırı olarak 11 Nisan 1920'de Osmanlı İmparatorluğu'nun 36’ncı ve son padişahı Vahdeddin tarafından kapatıldı.
Osmanlı dönemindeki seçimler tarihine göz attığımızda, 1877 seçimleri ile başlayan meclisler döneminin her seferinde feshedilmek suretiyle sonuçlandığını görüyoruz.
Not: Yarın “1923’den 1950’ye genel seçimler”
1876’dan 1923’e genel seçimler
Utku Şensoy
Yorumlar