Tohum, bünyesindeki genetik özellikleri ürüne aktaran, yüzde 98 çimlenme gücüne sahip, her türlü hastalıktan ari olduğu sertifika ile tescil edilen genetik bir materyaldir. Sertifikası olmayan tohum, mahsüldür ve verimin artırılmasına katkı sağlamaz.
Necdet Topçuoğlu
Türk tarımındaki verimlilik artışı, kaliteli tohum kullanılması ile başlamış, düşüş ise tohumlukların bilgisizce değirmene verilmesi ile meydana gelmiştir. Tohumluğunu değirmene veren bir millet, gelecekte aç kalmaya mahkumdur.
Bütün şartlar uygun olsa bile tohum olmadan tarım yapabilmek mümkün değildir. Gıdaya ihtiyaç duyulan her dönemde tohumculuk konusu hep gündemde olmaya devam edecektir. Dünya genelindeki nüfus artışıyla birlikte bir lokma ekmeğin peşinden koşan ve sağlıksız beslenen insanların sayısı da ne yazık ki artış göstermektedir. Ekilebilir alanların, bazı durumlar dışında, genişletilmesinin mümkün olmadığı göz önüne alındığında, mevcut alanlardan kalitesi ve verimi daha yüksek ürün elde etmek bir mecburiyet olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu amaç ile hareket edip, Tohum sanayisine emek veren, tohum üretimi yapan kişilerin önemli ve kutsal bir görevi yerine getirdiğini söylemek mümkündür.
Tohumculuk, en son bilgi ve teknolojiyi kullanmayı gerekli kılan, ulusal ve uluslararası ölçekte gelişmeye mecbur stratejik öneme sahip bir sektördür. Tarımda söz sahibi olmak isteyen her ülke er ya da geç, tarımın temel girdisi olan tohumu usulüne uygun olarak üretmek ve ürettirmek zorundadır.
Dünyanın her yerinde İsrail firmaları, genleriyle oynanmış tohumları piyasaya sürerek, gıda tekelini ele geçirmeye çalışmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin korunması için tohumlar, doğal özellikleri bozulmadan ıslah edilmelidir. Diğer yandan birçok hastalık kontrolsuz ekilen tohumlarla bulaşmaktadır. Örneğin patatesin merkezi olarak bilinen Niğde toprakları, hastalıklı tohum kullanılması sebebiyle, patates siğili hastalığına bulaşmıştır. Çözüm olarak söz konusu toprakların uzun süre karantinaya alınması zorunludur.
Tohum istatistiklerine hakim olan bir ülke, kullanılan tohum miktarına göre ürün planlaması ve üretim tahmini yapma imkânına sahip olmaktadır. Bazı ürünlerin bir yıl ucuz, diğer yıl pahalı olması, kullanılan tohumluk miktarının bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Tüketime yeterli tohumluk miktarlarının mutlaka sağliklı kayıtları tutulmalıdır.
Son yıllarda Türk tarımında ithalata dayalı politika izlenmesi sebebiyle disiplin tamamen kaybolmuş, gıda güvenliğimiz tehlikeye düşmüştür. Bir millet için gıda güvenliğinin tehlikeye düşmesi, gerçek anlamda beka sorunudur. Türk tarımı alt sektörleri itibarıyla yeniden tabi dengelerine kavuşturulmalıdır demek istiyorum ama, bu kafalarla olmayacağını da biliyorum.