Sivas Demir Çelik tesislerindeki bir tören için THK dan kiralanan 35-40 kişi kapasiteli uçak ile  Sivas’a gittik.. Gidişte  bir  problemimiz yoktu .Dönüşte  Çelik işletmeleri  de kendisine bağlı olan  dönemin Devlet Bakanı Ahmet Karaevli de bizim uçaktaydı… Uçak havalandıktan bir süre sonlar bizler ayağa kalkarak arkada oturan Bakanın yanına gittik.. Hem sohbet hem de  değerlendirme yapmak ve değişik konularda   bilgi almak  istiyorduk.. Uçağın ön koltukları boşalmış hepimiz uçağın arkasındaydık.. Neden arkada olduğumuza gelince.. Bu uçaklara arka kapıdan biniliyor ve VİP koltukları da en arkada yer alıyordu…
Biz her şeyden  habersiz  sohbete başladığımızın üzerinden birkaç dakika geçmişti , bir görevli telaşla yanımıza gelerek “beyler lütfen yerlerinize oturun. Yükselemiyoruz” diye uyarıda bulundu.. Bizlerin ağırlığı uçağın arka kısmını  yere  eğmiş ,hem havalanamıyor hem de irtifa kaybediyormuşuz. Bu uyarıdan sonra hepimiz yerlerimize oturduk ve sağ salim Ankara’ya geldik…
Yine bir hava olayı.. Büyükşehir  Belediyesinde danışmanlık yaptığım yıllarda  Mithatpaşa Caddesi  ile Maltepe’ye yapılacak  köprüler için hazırlanan projenin basın mensuplarına tanıtımı için büyük kapasiteli bir helikopter kiralamıştık. Yenimahalle’deki Belko’nun  pistinden havalandıktan sonra  kent üzerinde kısa bir tur atmış ve köprünün yapılacağı yer olan Mithatpaşa caddesinin üzerine gelmiştik.. Helikopter basın mensuplarının görüntü  ve fotoğraf  alabilmesi için birkaç dakikalığına hava da asılı kaldı. Asılı kalma anında motorlara daha fazla güç veriliyor ve pervane daha hızlı dönüyordu…
Biz yer de olanlardan habersiz işimizi bitirmeye çalışıyorduk… Aşağıda ise sağa sola koşuşturmalar  olduğunu fark edince  telaşlandık “acaba bir şey mi oldu” diye… Sonradan öğrendik ki helikopterin güçlü pervanesinin çıkardığı rüzgar  aşağıdaki büfelerin önünde ne varsa hepsinin uçmasına ve sağa sola dağılmasına neden olmuş… Yani kısaca kaş yapalım derken göz çıkarmışız…