Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Mayıs’ta emekliye ayrılan Anayasa Mahkemesi üyesi Emin Kuz’un yerine tam 4 aydır yeni üye ataması yapmıyor. AYM’nin yasasına göre, 12 Mart-12 Mayıs tarihleri arasında bu atama yapılmak zorundaydı. Ancak Erdoğan, yasanın açık hükmünü çiğneyerek AYM’ye üye atama işlemini bekletiyor.

Alican Uludağ

Anayasa Mahkemesi üyesi Emin Kuz, 12 Mayıs’ta yaş haddinden emekliye ayrıldı. Anayasa’ya göre, Kuz’un yerine yapılacak atama, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “üst kademe yönetici” kontenjanından olmak zorunda.
Ancak aradan tam 4 ay geçti. Erdoğan, AYM’ye nedense 4 aydır yeni üye ataması yapmıyor.

Peki, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş kanunu ne diyor?
“Üyeliğin boşalması ve sona ermesi” başlıklı 11. maddesinde, “Başkan, bir üyenin görev süresinin dolacağı tarihten iki ay önce, bunun dışında bir boşalma olduğu takdirde ise derhâl, keyfiyeti üyeyi seçmeye ve aday göstermeye yetkili olanlara yazıyla bildirir ve bu tarihten itibaren iki ay içinde 7’nci maddedeki usule göre boşalan üyelik kaynağından seçim yapılır” düzenlemesi yer alıyor.
Yani yasa maddesi diyor ki, Emin Kuz’un görev süresinin dolacağı 12 Mayıs’tan iki ay öncesinde, 12 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bildirilmek zorunda. Ve bu tarihten itibaren iki ay içinde de yeni üye atamasının yapılması gerekiyor. Dönemin AYM Başkanı Zühtü Arslan da boşalan üye durumunu Erdoğan’a 2 ay öncesinden yazıyla bildirmiş.

Yasaya göre bu süre 12 Mayıs’ta doldu. Ancak Erdoğan, yasanın açık hükmüne karşın 4 aydır AYM’ye yeni üye seçimi yapmadı. Belki de yapamıyor.
Zaten Erdoğan, bugüne kadar AYM’ye 9 üye atadı. Zaten AYM’nin 15 üyesi var. Bunu da atarsa AYM’nin yüzde 75’i Erdoğan’ın atadığı üyelerden oluşacak.

Peki, ortada bir kriz mi var?
Bu köşede, geçen ay yazmıştım. İddialara göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne ilk kez bir türbanlı kadın üye atamak istiyor. Ancak kamuda 20 yıl çalışma şartına uyan üst düzey kadın kamu yöneticisi adayı bulunamıyor.
Düşünün ki 22 yıldır iktidardasınız, Anayasa Mahkemesi’ne atamak için bu kritere uygun bir kadın aday bulamıyorsunuz. Aslında bu, Erdoğan rejiminin 22 yılda nasıl başarısız olduğunun da bir göstergesi.
Ancak kulislerde ilginç bir iddia daha konuşuluyor.
AYM üyeliği için HSK Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci ve HSK Birinci Daire Başkanı Halil Koç gibi bazı isimlerin de önerildiği biliniyor. Ancak Erdoğan’ın iddiaya göre, bu isimlerin emekliliğinin yakın olduğu bu nedenle yaş haddinden emekliye ayrılmadan AYM’de 12 yıllık görev süresini tamamlayacak aday istediği belirtiliyor.
Bu da Erdoğan’ın 2028 seçimlerinde iktidarı kaybedeceği, bu nedenle AYM gibi kritik kurumlara daha uzun görev yapacak şartları taşıyan kişileri atamak istediği yorumlarına neden oldu.

Adli tatile sayılı günler kala kritik iki duruşma

Yoğun bir yıl geçiren yargı, 20 Temmuz’da adli tatile girecek. Adli tatil, 31 Ağustos’ta sona erecek.
Adli tatil öncesi gözler, Ankara’da görülecek iki davaya çevrildi.
İlki, 18 Temmuz’da. Ayhan Bora Kaplan davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçırılmasıyla ilgili arasında dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın bulunduğu 11 sanık ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
Dava Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bora Kaplan’ı Esenboğa Havalimanı yolunda gözaltına alan bu polislerin, duruşmada neler söyleyeceği önemli olacak.

İkinci dava ise 19 Temmuz’da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Sinan Ateş cinayeti davası. Bu duruşmada savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıklayacak. Böylece Sinan Ateş davası, karara doğru hızla ilerleyecek. Adli Tatil sonrasına ertelenmesi beklenen duruşmaların çok uzun sürmesi beklenmiyor.

İlk davanın sanığı olan Kerem Gökay Öner’in Sinan Ateş cinayetini çözen ekibin başında olduğunu da unutmamak lazım. 18 Temmuz’daki duruşmada Kerem Gökay Öner’e yargının yaklaşımı, Sinan Ateş cinayetinde dosyasında görev yaptığı için bir hesaplaşma amacı taşıyıp taşımayacağını da gösterecek.