5 kişinin hayatını kaybettiği TUSAŞ’taki terör saldırısının üzerinden 2 gün geçti. Ancak özellikle saldırıya ilişkin istihbarat zafiyetini ortaya koyan sorular halen yanıtını bulabilmiş değil. Diğer yandan ikinci teröristin 1 saat 14 dakika sonra etkisiz hale getirildiği ortaya çıktı.
Alican Uludağ
Başkent Ankara, yaklaşık bir yıl sonra 23 Ekim’de yeni bir terör saldırısı yaşadı. İki PKK’lı terörist, Atak ve Gökbey helikopterleri; Kaan, Hürkuş ve Hürjet uçakları ile ANKA insansız hava aracını yapan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’nin (TUSAŞ) Kahramankazan’daki merkezine uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi.
5 kişinin hayatını kaybettiği 22 kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin yeni bilgiler gün yüzüne çıktı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bilkent Şehir Hastanesi’nde yaptığı açıklamada, operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:
"15.26'da TUSAŞ’ın nizamiyesine geliyor masum insanlara ateş saçıyor. Şehit olan arkadaşlarımız var. Kendisi yaralanmasına rağmen kahraman Atakan Şahin ateş ediyor ve kadın teröristi yaralıyor. Yaralandığını gören kadın terörist kendini imha ediyor.
İki zırhlı araç ile saldırıdan 14 dakika sonra özel harekât gidiyor. Süratle jandarma ve polis özel harekat oraya hareket ediyor. En kısa sürece 730 jandarma ve emniyet birimi gidiyor. Hava unsurları da bölgeye gidiyor. 15:30’da kadın terörist kendini imha ediyor. 15.52’de zırhlı araçla gelen ekip erkek teröristi akademi binasının oraya gidiyor. 17 kahraman oraya giriyor, şoka giren terörist 2 el bombası atıyor. Binada yukarı doğru kaçmaya başlıyor. Orada çatışma başlıyor.”
Bakan Yerlikaya’nın açıklamasının ardından İçişleri Bakanlığı da terör saldırısına karşı operasyon sürecini dakika dakika açıkladı.
Dakika dakika TUSAŞ saldırısı
Buna göre, saldırı 15.26’da meydana geldi. İki terörist, taksiden inerek TUSAŞ nizamiyesinden içeri girdi. Bu sırada güvenlik görevlisi Atakan Şahin, saat 15.30’da kadın teröristi vurdu. O terörist, yaralınca üzerindeki bombayı infilak ettirerek kendini patlattı. Bu sırada Atakan Şahin de şehit oldu.
Saat 15.40’ta olay bölgesine Jandarma komutasındaki iki zırhlı araç ve 10 personel müdahale etti.
Saat 15.52’de Polis Özel Harekât timi zırhlı araçla TUSAŞ Akademi Binası girişindeki turnikeleri kırarak içeri girdi.
Saat 16.09’da PÖH timi helikopterle bölgeye intikale başladı.
16.13’te PÖH timi, bina girişindeki personeli tahliye etmeye başladı.
16.20’de Ankara Jandarma Komando Tabur Komutanlığı’ndan Ejder 120 Timi, PÖH unsurlarına katılarak binanın arka kapısından giriş yaptı.
Saat 16.24’te Jandarma helikopteri bir Jandarma timi TUSAŞ tesislerine iniş yaptı.
Saat 16.40’ta ise PÖH tarafından TUSAŞ Akademi Binası’nın ikinci katındaki müdahale sırasında erkek terörist kendisini patlattı. Bu sırada 5 polis yaralandı.
Saat 17.15’te binada arama yapıldı ve TUSAŞ personeli tahliye edildi.
Saat 17.30’da Olay Yeri İncelemesi başladı.
Bu zaman çizelgesi, ikinci teröristin 1 saat 14 dakika boyunca TUSAŞ içerisinde olduğu gerçeğini de ortaya koyuyor. Ve büyük şans eseri, bu terörist orada herhangi bir TUSAŞ personelini rehin alamadı. Aksi durumda bu terör saldırısı bir katliama dönüşebilirdi.
İstihbarat zafiyeti mi var?
Diğer yandan saldırının öncesine ilişkin de bir çok soru işareti halen yanıtını bekliyor. Özellikle terör örgütü PKK üyeleri Ali Örek ve Mine Sevjin Alçiçek, Suriye’den sınırı geçerek Ankara’ya kadar nasıl elini kolunu sallayarak geldi? Üstelik sırtlarında patlayıcı ve silah dolu çantaları varken… Hiç mi saldırıya ilişkin istihbarat alınmadı? Hadi sınırdan yasadışı yollardan içeri girdiler, Ankara’ya kadar hiç mi bir güvenlik noktasına takılmadı?
Bütün bu sorular, TUSAŞ saldırısında büyük bir istihbarat ve güvenlik zafiyeti olduğunu ortaya koyuyor. Daha önce PKK’nin 2022’de Mersin’de polisevine, geçen yıl da İçişleri Bakanlığı’na yönelik iki kişilik terörist timiyle saldırı yaptığını da es geçmemek lazım.
Belli ki eskiden bombalı araçlarla saldırı düzenleyen terör örgütünün artık taktik değişikliğine gittiğini ve nokta atışı şekilde stratejik kurumları hedef almaya başladığını gösteriyor.
Son üç saldırının bu şekilde gerçekleşmesi, güvenlik ve istihbarat bürokrasisinde bir sorun olduğunu ortaya da koyuyor.
Eğer yeterli önlemler alınmazsa bu tür yeni terör saldırıları kaçınılmaz olur…