Kıvanç El Seçimlerin ardından en fazla konuşulan parti CHP.  Ancak partide ciddi bir karmaşa hakim. CHP yöneticilerinin...

Kıvanç El

Seçimlerin ardından en fazla konuşulan parti CHP.  Ancak partide ciddi bir karmaşa hakim. CHP yöneticilerinin ve partideki yönetici, sorumluluk görevinde olsun veya olmasın partililerin kamuoyunda cevabı beklenen sorulara net ve cesur yanıtlar vermesi gerekiyor. Bu, seçimlerin ardından büyük bir hayal kırıklığı içerisindeki muhalif kesime karşı sorumluluk…

Kısaca bu noktada İYİ Parti’ye parantez açarsak; İYİ Parti bu süreçte “ittifak yapmayacağını” ve “81 ilde aday çıkaracağını” açıkladı. Parti içi sorgulamalar CHP’ye göre daha fazla yapıldığına dair izlenim kamuoyunda hakim… İYİ Parti’de Akşener’in önemli açıklamalarına karşın, kamuoyunda da “İstanbul ve Ankara başta olmak üzere belli yerlerde iş birliği yapılacaktır” görüşü hakim.  Tersi olup olmayacağını zaman bize gösterecek.

Ancak CHP’ye dair oldukça fazla yanıt bekleyen soru var… Biraz bu tartışmalara bakmak lazım.

İlk başlık Meral Akşener’in CHP’ye yönelik sert çıkışlarına karşı CHP’nin ne düşündüğü… Parti sözcüsünün yaptığı “ne halleri varsa görsünler” dışında bir çıkış duymadık. Gerçekten böyle mi düşünülüyor, nasıl bir yerel seçim stratejisi planlanıyor, hala yanıt yok. Kemal Kılıçdaroğlu sessiz.

Önemli bir başlık “değişim” başlığı… Parti içerisinde de muhalif kanatta da hala “değişimden ne istendiği” net bir şekilde açıklanabilmiş değil. Genel Merkez’in değişimden anladığı “tüzük değişimi ile demokrasiye ulaşmaktan” öte geçemezken; muhalif kanattakilerin değişimden anladığı “genel başkan değişimi” başlığına sıkışmaktan ötesine geçemiyor. Her iki kanadın da bu noktada iletişimsel sorunları olduğu açık. Kamuoyuna bazı konu başlıklarında net ve cesur açıklamalar yapılmalı.

“Değişimci”lerin adayı olması beklenen CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in bu hafta açıklayacağı “tutum belgesi”nde de net olması şart. Değişimden ve dönüşümden neyin beklendiği kamuoyuna anlatılmalı. Bu anlatılırsa kamuoyu desteği artacaktır. Diğer durumda belirsiz bir söylem kullanılması olası destek verebilecek kitleyi harekete geçirmeyebilir.

Diğer başlık kurultay…

Parti içerisinde 5 Kasım’da yapılacağına dair haberler sızdırılıyor. 24 Eylül’de toplanması beklenen Parti Meclisi’nde kurultay kararı alınacağı da ifade ediliyor. Kurultay ne zaman yapılacağına dair net, resmi bir açıklama ise hala yok. Gazeteci Murat Yetkin, 10 Eylül Pazar günkü “Yetkin Report”taki yazısında Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi paylaşıyor. Orada Kılıçdaroğlu demeci değil ancak, kurultayın yerel seçim sonrasına kalacağına dair dikkat çeken ifadeler var. Bu Murat Yetkin’in izlenimi olarak okuyoruz. Eğer bu böyleyse CHP’de kurultay 2024 yılı mart ayı sonrası olacak demektir. Yani “değişim” ve “dönüşüm” tartışmaları da Genel Merkezce bu tarih sonrasına ötelenmiş demektir. Seçimlere giderken kurultaya gidilmemesi CHP içerisinde ciddi bir siyasi kriz yaratabilir. Bunun etkisi de yerel seçimlere olacaktır. CHP yönetimi bu riski alıyor mu, bunu da zaman gösterecek.

Adayların ne zaman açıklanacağı da merak edilen konulardan. İYİ Parti’nin CHP’ye yönelik tepkilerinden birisi; “bize sormadan aday açıklıyorlar sonra da iş birliği diyorlar” isyanı idi. Bunun İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu bir basın toplantısında kibarca ifade etti. Ancak bu açıklamalardan birkaç gün sonra bir soru üzerine Kılıçdaroğlu Ankara adayının Mansur Yavaş olduğunu duyurdu. Elbette en güçlü aday Yavaş idi, açıklandı tartışma sonra erdi. Ancak bu açıklama sonrası herkes “Peki ya İmamoğlu ne olacak, aday mı?” diye sormaya başlarken yeni bir tartışma alevlenmiş oldu. Bu sorunun yanıtını da ya çok hızlı ya da tatmin edici bir yanıt verilmesi şart. Çünkü biliniyor ki; CHP içerisinde İmamoğlu’nun aday olmamasını isteyenler var. CHP yönetimi İmamoğlu’nu aday yapmayarak bu siyasi krizi göze alır mı? Kimine göre; “alamaz” kimine göre ise “almamalı…” Ancak bu sorunun da yanıtı yok.

Tüm bu tartışmalar CHP’de enerjiyi olumsuz yönde etkiliyor. Cumhur İttifakı cephesindeki seçimden de zaferle çıkmanın ardından birlik ve yerel seçimleri kazanacağına dair inanmışlık zirve noktasında… İktidar cephesindeki bu gücü biraz olsun hafifletebilmek istiyorsa CHP yönetimini de hamlelerini yapmaya başlamalıdır. Ancak yara almış bir yönetim bu konuya çok odaklanamıyor. Bu nedenle kamuoyundaki sorulara cevap verilmesi şart. Her şeyden öte seçmene karşı sorumluluk bunu gerektirir.