Güray SOYSAL
Güray SOYSALKOVANA ÇOMAK SOKMAK BUNA DENİR?
28 puanlı Keçiörengücü’nün ligdeki yeri hep ilk 6’nın arasındaydı. Keçiörengücü’nün ligdeki durumu fena değil ve ilk 6’nın içinde kalıp Süper Lig hayalini gerçekleştirmek istiyordu. Şimdilik bu hayal gerçekleşti. Üstelik lider Eyüpspor’u, her türlü sıkıntısına rağmen 2-1 yenmişti. 21 Ekim 2021’den bu yana takımın başında olan teknik direktörleri istifa etmişti. Dediğim gibi, sıkıntılar diz boyu idi. Sahadakileri, aslanlar gibi, 1-0’lık yenilgiden 2-1’lik skoru yakalayıp lideri tepe üstü yollamıştı. Ama, işin çarpık tarafı başlaydı. Keçiörengücü yönetimi takımda iyileri arasında bulunan Olawoyin, Batuhan Yayıkçı ve Haşim Ada’yı ara transfer nedeniyle gelen değerlendirmeye göre, başka takımlara vermek istiyordu. Bu futbolcuları isteyen kulüpler arasında lider Eyüpspor’da vardı. Ancak… Garip tesadüf (!) olmalı ki, Keçiörengücü geçtiğimiz Pazar günü ilk yarının son maçını Eyüpspor ile oynayacaktı. Bu maçtan 1 gün önce Taner Taşkın istifa etmek zorunda kalmıştı. Keçiörengücü yönetiminin bu rakibin bu isteğine teknik direktör Taner Taşkın karşı çıktı ve istifasını basıp, iş yaptıklarını zanneden yöneticilere durumunu bildirdi. Hem de bu maçtan bir gün öncesinde… Düne kadar başarılı takımlar arasında yer alan Keçiörengücü’nün yönetiminin bu zamansız kararı ortaya acayip durumu çıkardı. Yani… Keçiörengücü bugüne kadar ki başarılarının üzerini örtmüş oldu. İstifa kararı alan ve 21 Ekim 2021’den beri görevinin başında olan Taner Taşkın’ı buradan kutlamak ve onurlu sportmen insanların neler yapabileceğini gösterdi. Keçiörengücü yöneticileri bundan sonra ne yapar bilemem. Bildiğim şu. 8 kilo süt veren ineğin bir tekme ile kovayı devirmesi örneği gibi, aynı durumda kalınması karşısında Keçiörengücü yöneticilerinin ne yapabileceğini göreceğiz. Onu da zaman gösterecek.ULUSLARARASI ŞAMPİYONA ELDEN KAÇTI
Türk sporunun madalya deposu halinde bulunan güreşimiz, Dünya Güreş Şampiyonasının organizasyonunu elinden kaçırdı. Daha önceleri Rusya’da yapılması kararlaştırılan Dünya Şampiyonası, bu kez üst üste ikinci kez Sırbistan’a verildi. Bu konuda Rusya dışarıda bırakılınca, uzun süredir büyük organizasyon yapmaktan mahrum olan Türk Güreş Federasyonu eline geçen bu fırsatı elinden kaçırdı. Hem, 1 milyon 600 bin dolarlık organizasyon yapma garantili fırsat elinden uçtu. Büyük organizasyonda beceriksizliğini gösteren uluslararası yöneticilerimiz sayesinde yine minder dışında kaldık. Dünya Şampiyonasının Sırbistan’da tekrar yapılması karşısında beceriksizliklerini gösteren Uluslararası yöneticiler, sonuçta Türkiye’yi böylesine büyük organizasyondan mahrum bıraktı. [caption id="attachment_260657" align="alignright" width="380"] Levent Özçelik[/caption] [caption id="attachment_260656" align="alignright" width="371"] Erdoğan Arıkan[/caption]TRT SINIFI GEÇTİ, AMA…
Dünya Kupası bitikten sonra yiğidin hakkını yiğide verelim. Lafı evelemeden ve gevelemeden söyleyeyim. TRT bu konuda sınıfı geçti. Ancak… TRT’nin naklen yayınlarında, mesleklerinde 1’nci sınıf olan Levent Özçelik ve Erdoğan Arıkan kadroda yoktu. Genç ve yönetimde ahbapları olanları tercih eden TRT yönetimi bu konuda sıkıntı yarattı. Sözün özü şu… TRT sınıfı geçerken, daha büyük başarıyı elinden kaçırdı. Çocuklarımızın sınıf geçmelerinden elbette mutluluk duyarız. Ama… Şu sınıf geçme konusunda “takdir belgesi” olmalıydı. İşte TRT’nin takdir belgesini alamamasının eksik tarafı buydu.BU AYRIM NEDEN OLUYOR?
Yarım asrı devirdiğim TSYD üyeliğinde eksikleri görünce, isyan ediyorum. Geçenlerde vefat eden Ankaralı üyelerden Mustafa Kaya ile Yusuıf Ziya Gedikli’nin, TSYD sitesinden mahrum bırakılma mantığını anlayamadım. Bu 2 eski üyemizin son yolculuğunda, TSYD sitesinde olmamasının gerekçelerini öğrenemedim. Yoksa… Hala Başkent Ankara’nın, Genel Merkezce dışlanma konusu “gündemde olması geçerli mi” diye düşünmek istemiyorum.BURHAN FELEK
Üsküdar'da, 11 Mayıs 1889'da evkaf memuru Mahmut Ziya ile Fatma Naciye'nin çocuğu olarak dünyaya gelen Burhan Felek, ilk öğrenimine, Ravza-i Terakki adlı özel okulda başladı. Mezun olduktan sonra Üsküdar Mülkiye İdadisine giren ve doğrudan ikinci sınıfa başlamaya hak kazanan Burhan Felek, bu okuldan birincilikle mezun oldu. Liseyi de ikincilikle bitiren ve 1907'de İstanbul Hukuk Fakültesine giren Felek, fakültede Talebe-i Hukuk Cemiyetinin kuruluş çalışmalarına katıldı ve bir süre derneğin genel sekreterlik görevini yürüttü. Gazeteciliğe "amatör" olarak 1909 yılında İdman dergisinde başlayan, 1910'da Donanma dergisinde profesyonelliğe adım atan Felek, 1918 yılında Tasvir-i Efkar gazetesinde spor muhabiri ve foto muhabiri olarak çalışmaya başladı. Felek, mesleğine, Tetebbu, Tasvir-i Efkar, Tevhid-i Efkar, Vakit, Vatan, Yeni Ses, Milliyet, Tan, Cumhuriyet ve tekrar Milliyet gazetesinde vefatına kadar devam etti. Burhan Felek, foto muhabiri ve spor yazarı olarak başladığı mesleğini, 72 yıl aralıksız sürdürdü. Dünyada hiç ara vermeksizin en uzun süre her gün köşe yazan gazeteci olan ve en kıdemli yazar anlamında "Şeyhül Muharririn" unvanını alan Burhan Felek, Türkiye Gazeteciler Cemiyetinde ilk olarak Sedat Simavi'nin başkanlığı bırakmasının ardından 1949 yılında başkanlığa getirildi. 1952 yılına kadar bu görevi sürdüren Felek, 1959'da yeniden seçildi ve görevi ölene değin sürdürdü. Felek, Türkiye Gazeteciler Cemiyetinde toplamda 26 yıl başkanlık koltuğunda oturdu. TMOK'ta 21 yıl başkanlık yaptı. 8 Mayıs 1980'de İstanbul Üniversitesi Senatosunun, "fahri doktorluk" unvanı verdiği Felek, 4 Kasım 1982'de İstanbul'da vefat etti. Fransa hükümeti ölümünden sonra Felek'e, "Legion d'honneur" nişanını layık gördü. Üsküdar'da bulunan spor tesislerine Burhan Felek'in ismi verildi.