Cerrah Doktor Ahmet Karadağ, Atletizm Federasyonu Başkanlığına oturduktan sonra Gazeteciler Cemiyeti’nde ziyaretimize geldi. Bu ziyarette Başkan Ahmet Karadağ’a, bilhassa Ankara’nın atletizmde nasıl geri kaldığını söylemeye gayret ettim.
Güray Soysal
Bu haykırışlarımla Başkent Ankara’nın sporda nasıl geri planda kaldığını her fırsatta dile getirirken “Sporun 2 ana dalı var. Bunların biri atletizm, diğeri ise cimnastik olduğunu kabul edenlerdenim. Cimnastik bu konuda kıpırdanış içinde yer alırken, atletizm yerinde sayıp duruyor” diye haykırdım.
Başkan ise, işe başlarken zor durumda olduğunu, yeni sezon için hazırlanan bütçenin büyük kısmının harcandığını, Uluslararası Federasyonun Türkiye’ye verdiği cezalardan kurtulmanın yollarında olduklarını söyledi.
Anlayacağınız, bu işte bizde haklıydık, mevcut Federasyonda sızlanıp duruyordu.
Bakalım, Başkent Ankara atletizmin çukurundan nasıl kurtulacak, hep birlikte göreceğiz.
Tesisler gelişmeye başlayacak
Her şeyden önce spor tesisi fukarası Başkentlilerin bu durumunu yazmaya devam edeceğim.
Ta ki, Başkentlilerin bu konudaki özlemleri bitene kadar.
Son müjdeli haber şöyle:
Başkentlilerin sabırsızlıkla açılmasını beklediği 19 Mayıs Stadının 2025-2026 yıllarında hizmete gireceği haberini sevinçle karşıladık.
Nasıl sevinmeyelim.
Her hafta Metro ile Eryaman’a 45 dakikalık gidiş, bir o kadar da dönüş olunca maç keyfinden uzaklaşan Başkent Ankara’lılar şehrin göbeğindeki yeni stadın açılmasını sabırsızlıkla bekliyor.
50 Bin kişilik olacağı belirtilen 19 Mayıs Stadının 2025-2026 sezonuna kadar hizmete gireceğini ifade eden yetkililer, Başkent Ankara’nın modern bir tesisin açılması konusunda iddialı bulunuyor.
Hatta, öne çekilen bitiş tarihi konusunda stat inşaatının, hedeflenen günden çok daha yakın zamana alınacağını konusundaki söylemi, biz Başkentlilerin yüreğini de soğutuyor.
Bakalım ve bekleyelim.
Samet Aybaba adam gibi adamdır
Samet Aybaba ile Ankaragücü’nde çalıştığı dönemde tanıştım.
Tam bir profesyoneldi.
Ama bu özelliğinin ötesinde sıkı bir Beşiktaşlıydı.
Ona, Beşiktaş yönetiminin son yaptığını hiç yakıştıramadım. 47 yıllık Beşiktaşlı olan Aybaba, bu kulübe futbolculuk, teknik adamlık ve yöneticilik döneminde nasıl bir adam olduğunu yakın gördüm.
Son görüşmem, rahmetli Zeynel Soyuer’in cenazesindeydi. Vefat haberini duyar duymaz, İstanbul’dan atlayıp, Kocatepe camiine gelmesi takdirle karşılandı.
Ve canı kadar sevdiğine inandığım Beşiktaş yönetiminin ona layık gördüğü hareketi affetmem mümkün değildi. İşine son verildiği haberini telefonla kendisine ileten yöneticilerin bu davranışı ayıbın en büyüğü olarak karşımızda durdu. Her şeye rağmen, ihanete uğrayan Samet Aybaba, adam gibi adam duruşunu sergilerken, birkaç yönetici bozuntularına ders verdiğini görüyoruz.
Sabır için 1,5 yıl gerekli
Geçenlerde Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen ve Ankara Spor İl Müdürü Mustafa Çelebi ile birlikteydim.
Sporumuzun 2 yöneticisine “Ankara’da cimnastik sporu bitti” diye soru yönettim.
2 spor yöneticisinden anında itiraz geldi.
Önce Suat Çelen Başkan konuştu: “Bu konuda Başkentliler endişeli olmasın. Ankaralı cimnastikçiler uluslararası müsabakalarda çok başarılı oluyor. Bu başarı Eryaman’da 1.5 yıl sonra bitecek olan spor merkezimizin bitmesiyle daha da büyüyecek” derken, sözü bu kez Ankara Spor İl Müdürü Mustafa Çelik aldı:
“Ankara’daki cimnastik salonu çok kısa zaman sonra gençliğimizin ve sporcuların hizmetinde olacak. Hasretin çoğu gitti, azı kaldı.”
2 spor adamı, uzun süredir böylesine güzel görüşlerini söyleyince mutlu oldum.
Darısı, verilen sözlerin en kısa zamanda yerine gelmesinde...
Hasan Şengel
9 Kasın 1931 yılında Bulgaristan’ın Rahova kentinde dünyaya geldi. 1952'de yeni kurulan Yenimahallespor'un başkanlığını yapmaya başlayıp bu görevi 1960 yılına kadar sürdürdü. 1960'tan 1964'e kadar da Ankara Maltepe Spor Kulübü'nde başkanlık yaptı. 1965'ten itibaren Gençlerbirliği'nde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Kulübün başarısız sonuçlarla ve maddi yetersizliklerle boğuşup kapanma noktasına geldiği bir dönemde göreve gelmiş olan Hasan Şengel, Gençlerbirliği başkanı iken 3 günlük hapis cezası alması üzerine "Hapis yatan adam Gençlerbirliği'nde başkanlık yapamaz." diyerek yöneticilik tecrübesi olan İlhan Cavcav'a 1978'de kulüp başkanlığını devretti. Başkanlığın Cavcav'a devredilmesini yönetim kurulunun kabul etmemesi nedeniyle durumun mahkemeye taşınması sonrası Cavcav'ın yerine geçici olarak tekrar Şengel başkanlık yaptı. 1981 yılında Cavcav kesin olarak takımın başkanlığına getirildi.
Mayıs 2009'da Gençlerbirliği Divan Kurulu Başkanlığına seçildi.
10 Kasım 2023 yılında vefat etti.