Futbol oynadığı dönemlerde, yaşım icabı, yakın ilişkim olmamıştı. Yıkılan 19 Mayıs’ta onun sol açıktan geliştirdiği süratli akının hastasıydım. Öyle ki, süratini tamamlamak için zaman zaman atletizm sahasının dışına çıkar, pozisyonunu tamamlardı.
Dostum ve abim Zeynel Soyuer
Kolay değil 10 yıl süre ile Gençlerbirliği formasını başarı ile giymişti. Onu herkes “Rüzgarın oğlu” olarak tanırdı.
Sonra futbolu bıraktı ve teknik adamlığa adım attı. Birçok takımı küme yükseltirken, futbolculuk döneminde 10 yılını verdiği Gençlerbirliği’nde teknik adamlık yapamadı. Bunun sebebini sorduğumda da “İlhan Cavcav ile aram yok” deyip kestirip atardı.
Rahmetli Cavcav ile arası hiç yoktu. Hiç unutmam, Beştepe’de yapılan Gençlerbirliği tesislerinin açılmasından 1 gün önce rahmetli İlhan abi beni telefonla aradı.
Cavcav’ın benden istediği küs olduğu Zeynel Soyuer’in tesis açılışına gelmesiydi. Çünkü zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal “Rüzgarın Oğlu’da gelecek değil mi” diyerek istekte bulunmuş.
Rahmetli Cavcav da bu konuda benden yardım istedi.
Konuyu rahmetli Zeynel abime açtığımda, önce Arnavut damarı tutmuş ve “hayır” demişti.
Biraz tartıştıktan sonra Zeynel abimi ikna etmiştim.
Daha sonra tesisler açılmış, önce rahmetli Özal’ın, daha sonra da İlhan abimin arzuları yerine gelmişti.
Zeynel Soyuer hoca, futbolu yutmuşluğunu, önce faal futbolculuğundan sonra teknik adamlıkta ortaya koymuştu.
Sonra...
Hayatın acımasız girdabından kurtulamayarak, sonsuzluğa uçtu.
O, şimdi Gölbaşı’nda sevenlerinin ve saygı duyanların dualarıyla yatıyor.
Allah rahmet etsin.
Böyle seçim sistemi olmaz olsun
Her Olimpiyattan sonra Federasyon Başkanları ve yönetimleri düzenlenecek seçimlerle ortaya çıkıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının ağırlığının iyice ortaya çıktığı seçimlerde her türlü entrika gerçekleşiyor.
Bu iddialarımdan sadece birinden bahsedeceğim.
Türk sporunun madalya deposu olan güreşte yapılacak seçimlerde adam seçme yine ön planda.
Öyle ki...
Güreşte Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olanlar seçime kura sonunda girebilecek.
Halen 5 Olimpiyat Şampiyonumuz dahi bu kuraya seçme ile katılıyor. Bu büyük Şampiyonlar, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonlukları sanki bir suçmuş gibi, kura dışında bırakılıyor. Böylesine “Ucube” seçim yönetmeliği, iş yaptığını sananların ortaya çıkardıkları duruma bir kez daha “Yuh” demekle yetineceğim.
Koca Hacettepe yok oldu
Bir zamanlar Başkent Ankara’da Hacettepe diye bir takım vardı. Ligin altını üstünü harman gibi atardı.
19 Mayıs’a gelen takımlar, Hacettepe maçına bambaşka bir havada hazırlanırdı.
İşte o takım...
1964-1965 sezonunda 1. Lig’i teknik direktör Yüksel Doğanay yönetiminde 8. sırada tamamlayan Hacettepe o günleri anımsatıyor.
Soldan sağa:
Ayaktakiler: Suphi Sökmen, Onursal Uraz, Osman Burma, Çetin Güler, Tezer Gürsel, Suphi Arabul.
Oturanlar: Yılmaz Topalyusufoğlu, Sürhat Güngör, Turan Bodur, Nuri Toygün, Turan Ağalday.
Şimdilerde o takımdan eser yok...
Ziya Taner
1924 yılında Üsküp’te dünyaya geldi. Türkiye'de futbolla ve antrenörlükle ilgilenmeye başlayan Taner, Türkiye Futbol Federasyonu'nun açtığı lisanslı antrenör kurslarına katıldı. Bu dönemde Ankara'da da dersler vermeye başladı. 1965'te "Türkiye Futbol Antrenörleri Cemiyeti"nin kurucularından biri oldu. 1966'da "Takımımı Nasıl Hazırlayabilirim?" adlı bir kitap yayınladı. Ankara'da ders verdiği dönemlerde Gençlerbirliği'nin altyapısına da eğitimler verdi.
Teknik direktörlük kariyerine 1959 yılında İstanbulspor'da başladı. Başında olduğu takım ilk maçı 30 Ağustos 1959 tarihinde yaptı. O maçta İstanbulspor Kasımpaşa'yı 1-0'lık skorla yendi.
1967-68 sezonunda ikinci ligdeki İstanbulspor'u birinci lige çıkarma başarısını gösterdi. 1968'de yardımcılığa Bahattin Baydar'ı getirdi ve birinci ligde görev yapmaya başladı. 1970-71 sezonu başında Sakaryaspor'un teknik direktörlüğünü yapmaya başladı.
1971-72 sezonunda Ankaragücü'ne geçti. 1971-72 sezonunda yardımcısı Candan Dumanlı ile Sarıyer, Beşiktaş, Bursaspor ve Altay'ı geçerek Ankaragücü'ne ilk Türkiye Kupası'nı kazandırdı. Ligi de 5. bitirdiler. 1972-73'te ise kupada ikinci olup, ligde 4. oldular. Ziya Taner Türkiye Kupası yarı finalinde 8 kişi kalan takımıyla Fenerbahçe'yi 2-1 yenip eleyerek Ankaragücü tarihine geçti. UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda Leeds United'a elendiler. Başbakanlık Kupası'nı Fenerbahçe'ye uzatmalarda kaybettiler. Ancak sonraki sezon küme düşmekten son anlarda kurtulup 14. oldular, UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda ise bu sefer Rangers'a elendiler.
1978-79 sezonunda Taner Eskişehirspor'u çalıştırdı ve ligi 7. bitirdi. 1980'lerin başında Beşiktaş teknik direktörü Đorđe Milić'in yardımcılığını yapmaya başladı ve yardımcı antrenörken bir lig şampiyonluğu gördü. 1983-84 sezonunda ise takımın başına geçti. Beşiktaş'ı ligde 4. yaptı, kupada ise finale çıksa da 0 - 2'lik skorla Trabzonspor'a kupayı kaptırdı. Böylece, 30 Mayıs 1984 tarihinde son kez teknik direktör gibi takımı sahaya çıkardı.
Ziya Taner 17 Temmuz 2001 yılında vefat etti.