İzlanda maçında Millilerin galibiyet golünü atan, Gençlerbirliği’nin de 10 yaşında formasını giymiş eski futbolcusu İrfan Can Kahveci, Ankara’nın soğuğunu unutamadığını söylüyor. Başarılı futbolcu "Ankara ayazını görmüş, İzlanda soğuğu fark etmez" paylaşımını yaptı.

Güray Soysal

Gençlerbirliği altyapısından yetişen İrfan Can Kahveci, 10 yasında adım attığı kırmızı-siyahlı kulüpte 2005-2017 yılları arasında forma giymişti. Gençlerbirliği Futbol Akademisi hesabı Instagram üzerinden İrfan Can'ın kırmızı-siyahlı siyahlı küçüklük fotoğrafıyla beraber, "Ankara ayazını görmüş, İzlanda soğuğu fark etmez" paylaşımını yaptı.

Atletizmin spor delisi adamı

Spor adamının yaşı ne olursa olsun, spordan kopmaması her fırsatta karşımıza çıkıyor.
Bunun örneğinde Fazıl Bayram Hadi karşımızda....

Atletizmin hayatında büyük yeri olduğunu belirten Fazıl Bayram Hadi, emekli olduktan sonra da sporla olan bağlantısını kesmedi. Fazlı Bayram Hadi, bu konuda şöyle konuşuyor:

“1969 yılında atletizm sporuna başladım. Köyde fırsat buldukça koşuyordum. Köylülerde beni Jandarma’ya deli diye şikayet bile ettiler. Daha sonraki yıllar içerisinde okullar arasında Türkiye şampiyonluklarımız oldu. Kulüpler arasında Türkiye şampiyonluklarımız oldu. 1974 yılında Konya Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü’nde atletizm antrenörlüğü yaptım. 1980 yılında Konya Beden Terbiyesini Müdür Yardımcısı oldum."

Daha sonra Sakarya ve Adana İl Müdürlüğü yapan bu spor adamı geçenlerde yapılan Bükreş’teki yaş klasmanında da başarıyı yakaladı.

Kardeş takım duyarlılığı

Başkent’in marka değeri Ankaragücü’nün kardeş takımı Bursaspor hedefine emin adımlarla gidiyor.

3’üncü Ligde grubunda lider olan Bursaspor’un evvelki hafta sahasında oynadığı Kahramanmaraş maçında 43 bin taraftarı, ile rekorunu geliştirdi.
Sadece bununla kalmadı.

Kadınların öldürülmesine tepki çekti.
Bu anlamlı organizasyona imza attı.
Son günlerde gündemde olan kadın cinayetleri nedeniyle Bursaspor taraftarları, kadın cinayetlerinde ölenlerin isimlerinin yazıldığı pankartlar açtı. Pankartlar tribünlerden büyük alkış aldı.

Heykeli dikilen adam

A Milli Futbol takımı, 2 Temmuz’da, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda karşılaştığı Avusturya’yı 2-1 mağlup etmişti. Mücadelede iki gol atarak galibiyeti getiren ve maçın yıldızı olan Merih gol sonrası “Bozkurt” işareti ile tribünleri selamladı. Siyasi sembol kullandığı gerekçesiyle Merih Demiral’a UEFA tarafından 2 maç ceza verdi. Cezanın kamuoyuna duyurulması sonrası, Merih Demiral’ın heykelinin kente dikilmesi için Bolu Büyükşehir Belediyesi çalışmalara başlamıştı. Yapılan çalışmalar sonucu Milli oyuncunun heykeli törenle açıldı.

Yalçın Granit

Türk sporunun unutulmazları arasında yer alan Yalçın Granit 12 Eylül 1932’de dünya geldi.  Babasını henüz 2 yaşındayken kaybetti ve çocukluğunu Arnavutköy'de geçirdikten sonra, ortaokul ve liseyi o yıllarda Fatih'te bulunan Darüşşafaka Lisesi'nde okudu. Burada basketbola başladı ve okulda basketbolun yaygınlaşmasına öncülük ettikten sonra 1949 yılında liseden mezun oldu.

Darüşşafaka basketbol şubesinin üç kurucusundan biri oldu. Mezuniyetinden önce Arnavutköy'de tanıştığı Samim Göreç'in önerisiyle Galatasaray ile idmanlara çıkmaya başladı. 17 yaşındayken Ali Sami Yen'in teklifini kabul edip Galatasaray'ın ilk profesyonel oyuncusu oldu. Aynı yıl içinde henüz Galatasaray B takımında oynarken, A millî takım kadrosuna davet edildi ve Napoli’deki Aldo Mairano Kupası'ndaki İtalya maçında ilk kez ay-yıldızlı formayı giydi.
50’li yılların “Yenilmez Armada” olarak ünlenen Galatasaray takımlarında sekiz sezon boyunca oynadı ve takımının en skorer oyuncusu oldu. Bu süreçte takımıyla birlikte altı İstanbul Ligi ve beş Türkiye şampiyonluğu kazandı. Millî takımdaki oyunuyla o yıllarda Fransa basketbolunun bir numaralı ismi kabul edilen ve daha sonra FIBA başkanlığı da yapacak olan Robert Busnel'in dikkatini çekti ve 1955 yazında Busnel tarafından Fransa'ya davet edildi. 1953 ve 1954 sezonlarının Fransa Ligi şampiyonu Racing Club Paris takımına transfer olarak, Avrupa'da oynayan ilk Türk basketbolcu unvanını kazandı.[3] Fransa'da geçirdiği aylarda aynı zamanda Busnel'in asistanı olarak Fransa’nın birçok şehrini dolaştı ve Fransız gençlere basketbolun temel prensiplerini öğretti. Takımını play-off'a taşımasına rağmen, Galatasaray yöneticisi Osman Solakoğlu'nun ısrarlı mektuplarına karşı koyamadı ve Türkiye'ye geri döndü. 1955-56 sezonunda Galatasaray ile beşinci Türkiye şampiyonluğunu kutladıktan sonra, ertesi yıl basketbolu bırakma kararı aldı.
A millî takım formasını 68 kez giyen Yalçın Granit, erken bir yaşta basketbolu bırakma kararı almasına rağmen bu millî maçların 16 tanesine kaptan olarak çıktı. 1951'de Paris, 1955'te Budapeşte ve 1957'de Sofya'da düzenlenen Avrupa şampiyonalarında A millî takımın en skorer oyuncusu oldu, 

1954’te İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü’nün tek mezunu olarak lisans öğrenimini tamamladı, Fransa'ya gitme sebeplerinden biri de doktorasını yapmaktı. 1956'da aynı fakültede Prof. Dr. Enver Altınlı'nın yanında asistanlığa başladı ve İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Tatbiki Jeoloji Enstitüsü tarihinin ilk asistanı oldu. Bilecik bölgesinde yaptığı çalışmaları Fransa'da Prof. Henri Tintant ile birlikte bir makaleye dönüştürdü.

Son dönemlerinde koçluk ve gazetecilik yapan Basketbolumuzun dev ismi 1 Kasım 2020’de vefat etti.