Olimpiyat oyunları sona ererken, beklenilen seviyeye gelemediğimiz gerçeği ile bir kez daha yüz yüze geldik. 3’ü gümüş, 5’i bronz olmak üzere 8 madalya ile ülkeye döndük. Altın madalyamızdan ise 40 yıldır ilk kez, eser yoktu.

Güray Soysal

Buraya kadarki gerçeği kabul edersek, yurt dışında Bakan beyin açıklamasına pek mana veremedik. Gençlik ve Spor Bakanı “Sporculara ne istedilerse, Federasyonlara verdik” sözü bana başka bir konuyu hatırlattı.Bakan-1

Ülkemizi sıkıntı içine koyanlara, Devletimizi yönetenlere “Ne istedilerse verdik” sözünü hatırlattı.  Bakan bey, başarısız olan Federasyonlardan hesap sorulacağını de sözünü de ekledi.
Şimdi bende açık söyleyeyim.
“Başarısız olan Federasyonlar ile çalışma imkanı veren kimdi” derseniz, cevabını da hemen vereyim.
İş bilmez insanları Federasyon Başkanlığına oturtanlara her türlü maddi ve siyasi desteği verenlerde Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Genel Müdürlük olmadı mı?
O zaman...
Bakan bey, hatayı başka yerde değil, sizden önce sporumuzu yönetenleri Bakanlık koltuğunda oturanlarla birlikte, önce kendinizde bulmanız gerekmez mi?

Arzumuz olmadı

Paris Olimpiyatlarını da geride bıraktı. Altın madalyaya hasret kaldığımız bu büyük organizasyonda, isteklerimiz olmadı.
Olamazdı..
Çünkü, ele geçen Olimpiyat kotalarındaki sporcuların iyi yetişmesindeki beceriyi bir türlü gerçekleştiremiyoruz.
Atletlere bir bakın.
Ersu Şaşma haricinde hemen hemen hepsi, sportif tabirle söylüyorum, adeta nal topladılar.
Sadece atletlerimiz bu görüntüyü vermedi. Madalya depomuz güreşte büyük bir düşüş olduğu gerçeği karşımızda duruyor. Buna bir de tekvandocularımızı eklemek isterim. Bu düşüncenin dışında, kadın Boksumuzu hariç tutarım. Erkek boksörlerimiz ise sadece ringe çıkıp, indiler...
Lafı fazla uzatmadan gerçeği özetlemek isterim. 86 milyondan doğru dürüst sporcu bulma beceriksizliğimiz yine ortaya çıktı.

Köşelerine çekilecek şampiyonlar

Rıza Kayaalp-1    Yasemin Adar   Taha Akgül1

Şu yaş olayı var ya, ne olursan ol, sona karşı boynun hep eğik kalır.
Tıpkı sporda olduğu gibi...
Serbest güreşte tek isim olan 22 Kasım 1990 Sivas’ta doğan Taha Akgül, elde ettiği 3 Dünya, 11 Avrupa, 1 Olimpiyat Şampiyonluğunun yanı sıra 2‘de bronz madalya kazandı.
Bitmedi...
10 Ekim 1989’da Yozgat’ta doğan, 130 kilo grekoromende Rıza Kayaalp elde etiği 5 Dünya, 1 Olimpiyat bronz madalya, 11 Avrupa Şampiyonluğu ile hep ön plandaydı.
Yine bitmedi...
6 Aralık 1991’de Balıkesir doğumlu Yasemin Adar ise 2 Dünya, Olimpiyatta 1 bronzuna, 7 Avrupa Şampiyonluğunu ekledi.
Güreşimiz bu üç başarılısı artık minderde köşelerine çekilecek.
Çekilmek zorundalar, artık eski güçleri kalmamıştı...
Bu 3 büyük şampiyona minnet borçluyuz.
Teşekkürler, Taha Akgül, Rıza Kayaalp ve Yasemin Adar.
Bundan sonrasında önce sağlık, sonra yöneticilikte başarılar dilerim. 

2 Başkanın karnesi

Hasan Arat-4       Ali Koç-13

Geçen sezon Şampiyonluğu Galatasaray’a kaptıran 2 büyük takımımızın karnesini çıkardık. 7 yıldan bu yana Fenerbahçe’ye Şampiyonluk vermek için çırpınan Fenerbahçe’nin patronu Ali Koç 7 yıldan bu yana ancak 1 kupada üstünlüğü ele geçirebildi.

Sonra, Beşiktaş’ın Başkanı Hasan Arat’ın ne yaptığını ise şöyle tespit ettik... Beşiktaş 6 ayda 2 kupayı müzesine götürdü.
2 takımın Başkanı arasındaki fark kendiliğinden çıkmıyor mu?

Davetsiz misafir

Kedi

Geçen hafta oynanan Ankaragücü–Şanlıurfaspor maçında davetsiz misafir, biletsiz seyircisi vardı. Karşılaşmanın devre arasında sahaya inen bir kedi ilgi odağı oldu.  Kediyi daha sonra görevliler alarak zeminden uzaklaştırdılar.     

Hüseyin Maloğlu

1917’de Ankara’da doğan eski futbolcu ve hakem Hüseyin Maloğlu 1935-1950 yılları arasında Gençlerbirliği'nde forma giydi. İlk yıllarında kalecilik yapan Maloğlu, sonradan sol açığa geçti. Halim Çorbacı'nın takıma alınmasının ardından sol bekte oynamaya başladı. Futbolculuk kariyerini noktaladıktan sonra hakemliğe başladı. 1. Lig'de 1950-1970 yılları arasında hakemlik yaptı. 
31 Temmuz 2009'da vefat eden Hüseyin Maloğlu'nun cenazesi Hacı Bayram Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi.

Hüseyin