Şükrü KARAMAN
Denizlerde av yasağının bitmesine sayılı günler kaldı. Hazırlıklarını tamamlayan tekneler denizlere açılmak için 1 Eylül’ü bekliyor.
15 Nisan’da başlayan...
Şükrü KARAMAN
Denizlerde av yasağının bitmesine sayılı günler kaldı. Hazırlıklarını tamamlayan tekneler denizlere açılmak için 1 Eylül’ü bekliyor.
15 Nisan’da başlayan avlanma yasağı 1 Eylül’de sonlanıyor. 4.5 ay süren yasak döneminde büyük tekneler bakıma alınırken, avlanma küçük kayıklar tarafından kıyı balıkçılığı olarak sürdürüldü.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın genelgesi uyarınca yeni balıkçılık av sezonu Akdeniz dışında tüm denizlerde 1 Eylül Perşembe, Akdeniz’de ise 15 Eylül Perşembe günü başlayacak.
Karadeniz’de erkenden kendini gösteren çingene palamudu balıkçıları hayli umutlandırdı ve sevindirdi. Ünyeli balıkçı Savaş Yelen, bu sezon palamut ile birlikte çinakop, sarı kanat ve lüferin bol şekilde avlanacağı görüşünde. Denizlerden gelen mesajın olumlu olduğuna vurgu yapan Savaş Yelen, “Hem biz kazanacağız hem de tüketici bu sezon balığa doyacak ve fiyatı da uygun olacak” dedi.
Halen Karadeniz’de bolca avlanan çingene palamudu boyu ve ağırlığına göre 10 ile 30 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Her ne denli denizden ve balıkçılardan gelen haber sevindirici olsa bile kaygılanmamak elde değil. Zira geçen ağustos ayında da çingene palamudu çok yakalanmış, sezon boyunca bolluk yaşanacağı öngörülmüştü. Lakin 1-2 ayın sonunda palamut denizlerden kaybolmuş, yüzünü göstermez olmuştu.
Ancak tekne kaptanları bu yıl aynı olumsuzluğun yaşanmayacağı ve sezon boyunca palamudun tezgahlarda her keseye hitap edecek şekilde yerini alacağı kanısında. Umarım öngörüleri gerçekleşir ve vatandaş yıllardır özlem duyduğu ucuz balığa kavuşur. Savaş Yelen’in öngörüsü gerçekleşirse çinakop, sarı kanat ve lüfer balığı da bol avlanacak.
Asıl yoksul sofralarının vazgeçilmezi hamsinin ne kadar avlanacağı merak ediliyor. Son yıllarda Karadeniz ve Marmara’da hamsi “yok” denilecek kadar az yakalandı. Denizlerin kirlenmesi, küresel iklimden ötürü su sıcaklığının artması, trol ve gırgırların denizin altını üstüne getiren ve küçük balıklara yaşama olanağı tanımayan avlanma biçimleri hamsi ve diğer balık türünün gelişmesini engelliyor.
Son yıllarda uygulanan disiplinli av yasağı ve denetimler sonucu yakalanan balık türü ve sayısında artış oldu. Trol ve gırgırlara daha etkili denetimler yapıldığı sürece balık çeşidinin artacağı sır değil.
Hamsinin kıt avlanmasında giderek artan deniz suyu sıcaklığı önemli etmen. Soğuk suyu seven hamsi Türk kara sularını erkenden terk ederek Gürcistan ve Rusya’ya göç ediyor. Çok kısa süreli avlanan yerli hamsinin ardından Gürcistan hamsisi tezgahlarda yer alıyor. Umarım palamut ile birlikte bu sezon da Karadeniz ve Marmara denizlerinde bol hamsi avlanır.
Üç yanı denizlerle çevrili olan Türkiye’de kişi başına tüketilen balık miktarı en baba rakamla 6-7 kilogram düzeyinde. Bunun çoğunluğunu kafes balığı oluşturuyor. Oysa Avrupa’da kişi başına tüketilen balık miktarı 22 kilogram. Dünyada ise 16 kilogram.
Yarımada ülkesi olmasına karşın Türkiye’de avlanan ve tüketilen balık miktarı çok geride. Kırmızı et fiyatının 300 liraya ulaştığı günümüzde yurttaşa protein deposu ucuz ve bol balık sunabilmek için denizlerde daha sıkı denetim ve yaptırım kadar kirlilik ile mücadele son derece önemli.
*Vira Bismillah- Yeni av sezonu başında denize açılan tekne reis ve tayfalarının “bolluk, bereket” anlamındaki nidaları