Süreyya ORAL
Geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan eski milletvekili Ali Nejat Ölçen’in yıllar önce söylediği bir söz mıh gibi hafızama yer etmişti.. Ölçen bir sohbetimiz de “ücret...
Süreyya ORAL
Geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan eski milletvekili Ali Nejat Ölçen’in yıllar önce söylediği bir söz mıh gibi hafızama yer etmişti.. Ölçen bir sohbetimiz de “ücretlere yapılan her zam alım gücünü en az yüzde on azaltır” demişti.. Şimdilerde ücretlere yapılan zamlara baktıktan sonra işverenlerin ücret artışlarını ürünlerin satış fiyatlarına yansıtmaları veya iş gücünde tensikata gitmek zorunda kalmaları gözümün önüne geldi… Bu sözlerimden ücretlere zam yapılmamasın manası çıkartılmamalı, sorunun kaynağına inilerek kalıcı çözümler getirtilmesi gerektiğine inanıyorum…
Sorunların gerçek biçimiyle ve bazı veriler göz ardı edilmeden ortaya konulması gerektiğine inanıyorum.. Her şeyden önce verilerin düzgün toplanıp sonuçların gerçekçi açıklanması gerekir.. Bunun için de iktidarın hep ihracat rakamlarını ballandıra ballandıra açıklamasının yanın da ithalat rakamlarını da açıklaması gerektiğine inanıyorum..
Çünkü maaş gibi kasaya giren para yanında çıkan paranın da kamuoyu tarafından bilinmesi gerekmektedir..… Çünkü bütçenin bir artı bir de eksi tarafı var.. Hep artı rakamları açıklayarak çözüm bulumayız.. Rakamları gerçekçi açıklayıp cebimize giren ve çıkan parayı görmemiz lazım… Bazı rakamları gizleyerek sonuca varamayız…Maaş somut bir rakam, ev kiraları ürün fiyatları somut rakam bizler bunlara bakarak bütçemizi ayarlama olanağını bulabilir gerektiğinde bazı şeyleri kısar ve tasarruf ederek bir çözüm bulmaya çalışırız…
Ama iktidarın da gerçek rakamları gözler önüne koyarak ona göre yol haritası çizmesi kaçınılmazdır.. Aile olarak geçinmek için nasıl tasarrufa yöneliyorsak aynısını devletten de beklemek zorundayız…
Devletin de gerektiğinde tasarruf yapması gerekir.. Fiyatı yüksek ürünleri daha ucuz diye ithal yoluna gitmek hiçbir zaman çözümün bir parçası olmamıştır..
Her şeyden önce ithalata gem vurmalıyız ve kendi kendimize yetecek bir üretim modelinin önünü açmalıyız..
Yazımı yine bir hocamın istatistikle ilgili söylediği bir sözle noktalamak istiyorum… Gazetecilik Yüksek Okulunda dersimize giren hocanın “İstatistik yanlış rakamların doğru toplanması” sözü her şeyi açıklıyor...