2024 Paris Olimpiyat Oyunları sonrasında Gençlik ve Spor Bakanlığınca 17 Eylül 2024 tarihinde başlatılan Spor Federasyon Başkanlığı Seçimleri nihayet tamamlandı.

Seçilen federasyon başkan ve yöneticiler 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları için çalışmalarına da başladı. Yapacakları çalışmaların olumlu geçip geçmeyeceği de 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları sonucunda görülecektir. Öncelikle seçilen tüm başkanlara eski milli, şampiyon ve rekortmen bir atlet olarak başarı dilediğimi belirtmek istiyorum.
Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın Olimpiyat sonrasında “federasyonlara her türlü imkanın verildiğini ancak başarılı olamadıklarını, başarısız olanlara da hesap sorulacağını” açıklamıştı. Ancak bu hesap soruldu mu? Bence hayır. Çünkü başarısız olan birçok başkan yeniden aday oldu ve kazandı.
Demokrasinin gereği olarak yapıldığı belirtilen seçimlere bazı başarılı federasyon başkan adaylarına engel olundu. (26 federasyon seçimi tek aday ile yapıldı) Bazıları da delege sayısının %10’undan imza alamadığı için aday olamadılar.
Mensubu olmaktan gurur duyduğum Atletizm Federasyonunca yapılan manipülasyon nedeniyle World Athletics tarafından aralarında ülkemizin de olduğu 7 ülke, utanç listesine alınarak, verilen bir çok yaptırım uygulamasının kaldırılabilmesi için Sayın Bakan, önceki başkanın çok istemesine rağmen aday olmasını engelledi. Sayın bakanın bu müdahalesi sayesinde yaptırıma neden olan başkan ve yönetimin yeniden seçilmemesi sonucu “WA” in ülkemize uygulamakta olduğu yaptırım kaldırılarak, ülkemizin maruz kaldığı tarihi ayıp temizlenmiş olması memnuniyet veren bir durumdur.
Geçmiş yıllarda federasyon seçimlerinde uygulanan delege sayısının %15’inde imza alınması kuralı bu seçimlerde %10 olarak uygulanmış olması ise manidar bir durumdur. Çünkü bu kural Danıştay tarafından “Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı” bulunarak iptal edilmişti. 2021 yılında yapılan seçimlerde ise Danıştay’ın iptal kararına uyan ve uymayan federasyon seçimlerinin yapıldığına da anık olduk.
Gençlik ve Spor Bakanlığı yukarıda belirtilen olumsuzluklardan dolayıdır ki spor
federasyonları seçim yönetmeliğinde bir düzenleme yaptırması yararlı olacaktır.
Yapılacak düzenlemede Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna verilen 2 delege hakkının neye göre verildiğinin de irdelenmesi gerekmektedir. Çünkü Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonun bir alt kurumu olduğu olması veyapılan seçimlerle de ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca Olimpiyat, Dünya, Avrupa ve Akdeniz Oyunlarında önemli görev ve sorumluluklar üstlenen, üstlendiği sorumlulukları da başarıyla yerine getiren Türkiye Milli Olimpiyat Komitesine verilen  delege sayısının da yeniden gözden geçirilmesi “Sezar’ın hakkı, Sezar’a verilmeli” sözü doğrultusunda gerekli olduğunu düşünüyorum.