24 Saat'in saygıdeğer okurları, bu yazımda sizlere Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanlığı seçiminde yaşanan garip durumlardan bahsedeceğim.

Necdet Ayaz

Türkiye Atletizm Federasyonu Başkan ve kurullarının seçimi 31 Ekim 2024 Perşembe günü yapılacak. Seçime Halil Akkaş, Zeki Öztürk, Dr. Ahmet Karadağ ve Serap Aktaş’ın aday olarak katılacağını sosyal medyadan öğrendik. Bu adaylar, Türk Atletizminin gelişmesine sporcu, antrenör ve yönetici olarak önemli katkılar sağlayan kişilerdir. Şimdi de başkan olarak hizmet etmek istiyor olmalarını takdir ediyorum. Ancak seçim yönetmeliğinde belirtilen delege sayısının %10’u kadar üyeden imza alınması kuralı Serap Aktaş’ı yarışma dışı bıraktı, Zeki Öztürk de Halil Akkaş lehine yarıştan çekilmesine neden oldu.

Geçmişte %15 olarak uygulanan bu kuralı, bu seçimlerde %10 olarak uygulanmakta. (2021 seçiminde bende bu kuraldan mağdur oldum) Hâlbuki ki bu kural “Eşitlik ilkesine aykırı” bulunması nedeniyle Danıştay tarafında iptal edilmişti. Ancak bakanlık Danıştay’ın bu kararını uygulamamakta ısrar etmektedir.

Bu seçimlerin sporun evrensel ilkesi olan “Dostluk, kardeşlik ve sevgi bağlarını güçlendiren” olgu çerçevesinde yapılması gerekirdi. Yapılmıyor olması üzüntü veren bir durumdur. Sporun evrensel ilkesi doğrultusunda seçimlerin, adayların delegelere kendisini tanıtması, neden aday olduğunu, hangi kadrolarla ve neler yapacağını anlatması şeklinde olmalıydı. Ama hazırlanan seçim yönetmeliği buna imkan verilmiyor maalesef.

Seçim öncesi yaşananlarla ilgili edindiğim duyumlarda etik bulmadığım gibi Fair-Play’lik bulduğum hususları da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Etik bulduğum; Sayın Bakanın “2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında başarısız olan federasyonlardan hesap sorulacak” açıklaması doğrultusunda çok istemesine rağmen aday olamayan mevcut başkanın kendisine yakın delegelere “Halil Akkaş’ı ben önerdim, değişen bir şey yok, birlikte yöneteceğiz” demesini, Fair-Play’lik bulduğum, Amatör branşlara en fazla destek veren ve elde ettiği başarılarla da en fazla delegeye sahibi olan Fenerbahçe Spor Kulübünün kendi formasını giyen aday yerine ezeli rakibi olan Galatasaray Spor Kulübü formasını giyen adayı destekliyor olması.
Sonuç olarak mensubu olmaktan gurur duyduğum Atletizm camiasına aranan koşulları yerine getirerek başkanlık için yola çıkan Halil Akkaş ile Dr. Ahmet Karadağ’ı kutluyor, kazananın da Türk atletizmi olmasını diliyorum. Ancak kazanan tabiri caizse bir enkaz devralacağını da düşünüyorum.

Çünkü “Ben yaptım oldu” mantığıyla federasyonu yöneten mevcut başkanın kendisine birçok sorun bıraktığını başkanlık koltuğuna oturduğunda görmüş olacak Türk Atletizmine maddi ve manevi birçok zarar veren mevcut başkanın gelecekte yargı önünde hesap verebileceğinin de mümkün olacağını düşünüyorum. Bu nedenledir ki delegelerin mevcut başkanın mali raporunun ibra etmesi konusunda duygularıyla değil vicdanları doğrultusunda oy kullanmalarının tarihi bir sorumluluk olacağını hatırlatmak isterim.