Kıvanç El Enflasyon ve yüksek fiyat artışları şu anda anne babaların en büyük sıkıntısı. Okul çantasının doldur...
Kıvanç El
Enflasyon ve yüksek fiyat artışları şu anda anne babaların en büyük sıkıntısı. Okul çantasının doldurulmasının yanı sıra beslenme, servis, kıyafet gibi maliyetlerde ciddi düzeylerde artışlar var.
Kırtasiyeler ve marketlerde satılan ihtiyaçlarda elbette markalara göre çok farklı fiyatlar görmek mümkün. Ancak geçen sene iyi kalitede bir defteri 40-50 TL’ye alan bir veli bugün aynı deftere 160, 170 TL ödemek durumunda. Bu durumda artık tercihlerde de bir kalite gerilemesi kaçınılmaz…
Geçen yıla göre fiyatı en az artan bir kırtasiye üründe bile yüzde 100’ün üzerinde bir artış söz konusu. En ucuz olarak bilinen bir markette geçen yıl ortalama 500 TL tutan ortalama kırtasiye alışverişi, bu yıl en düşük 1200 lira seviyesinde. Alınan kırtasiye malzemesinin kalitesine göre sadece kırtasiye masrafı 10 bin liraya kadar çıkabiliyor.
Alışverişlerde dikkat edilmesi gereken bir konu var. Özellikle boya kalemlerinde “CE” işareti bulunup bulunmadığı bakılmalı, bu sağlık açısından önemli. Büyük kırtasiyelerde satılan ürünlerde “CE” işareti mevcut. Ancak birçok merdiven altı markada bu işaret ne yazık ki yok. Bu da ucuz olduğu için tercih edilen ürünlerden… Bu nedenle denetimler artırılmalı.
Okul ihtiyaçlarında forma ve ayakkabı da önemli bir masraf kalemi. Devlet okullarında en ucuz formalar 2500 lira civarında. Tek forma değil yedekli aldığınızı düşündüğünüzde 2 forma takımı alınca 5000 lira gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Bazı devlet okullarında tek takımı 4000 lirayı bulan formalar da var. Buna eşofman takımı, ayakkabı da eklendi mi maliyet katlanıyor.
Devlet okullarında kitaplar ücretsiz. Ancak ek kitap isteyen devlet okulları da çokça var. Okullara ilk kayıtta bağış adı altında ücret istenmesi yasal değil. Ancak kayıt parası istemeyen okul bulmak neredeyse imkansız. Birçok aile bu paraların el altından istendiğine dikkat çekiyor. Burada okullara devlet tarafından bütçe verilmemesi okul yönetimlerce para toplamanın gerekçesi olarak gösteriliyor.
Bir önemli sıkıntı da beslenme…
Araştırmalara göre beslenme, gelişim kadar öğrencilerin okuduklarını anlama ve algılamalarında da etken faktörlerin başında. Devlet okullarının bazılarında yemekhane var. 100-150 TL bandında yemeklere günlük para isteniyor. Yemekhane olmayan okullarda aileler ya evden gönderiyor ya da kantin tercih ediliyor. Kantinlerde de fiyatlar el yakıyor. Burada bir süredir tartışılan ve geçtiğimiz yıl okul öncesi eğitimde başlayan “ücretsiz okul yemeği” programının yaygınlaştırılması şart… Devlet okulunda okuyan her öğrencinin en azından bir öğünü devlet tarafından karşılanmalı.
Okula ulaşım da birçok ebeveyn açısından problem… Servis kullanmayan aileler elbette var. Servis ücretleri resmi tarifeye göre 11 bin lira. Ancak 17 binden aşağı servis bulmak mümkün değil. Birçok firma “ek hizmetler” verdiğini belirterek fiyatları yukarı çekiyor.
Okulların açılması öncesi velilerin dertli gündemi bu. Çantalar kolay dolmuyor. Okul yolu da oldukça pahalı…