Bu bir ekonomik gelişme, kalkınmayla veya bir başarıyla ilgili olarak kullanılmış bir başlık değil… Yıllar öncesinden şimdilerde 60 yaş üzerindekilerin gün gibi hatırladığı bir olay.

Süreyya Oral

Özellikle şehirler arası seyahat edenlerin birebir tanık oldukları olaylar… Şehirler arası otobüslerin güzergahı üzerinde yola çıkan çocuklar “gazete gazete” diye bağırırlar ve yolcuların otobüs camından gazete atmalarını isterlerdi… O dönemde sık seyahat eden kişiler bu tür taleplerin geleceğini bildikleri için otobüse binmeden önce bayiden birkaç gazete alırlardı.

O yıllarda gazeteler sadece İstanbul ve Ankara’da basılır köklü dağıtım ağları olmadığı için ağırlıklı olarak da bu iki şehrin merkezinde satılırlardı… Birçok yere gazete ulaşmaz, ulaşan yerlere de birkaç gün sonrasında ulaşırlardı… Gazeteler zaman içinde ve tirajları artınca İstanbul, Ankara dışında da İzmir, Adana, Erzurum ve Trabzon’da da baskılar yapmaya başladılar...

Bu sayede gazeteler çok ücra yerlere 24 saat sonra olmak üzere her yere ulaşmaya başladılar. Bir çok gazetenin de verdikleri promosyonlar ile de baskı sayısı bir milyona ulaşmıştı...

Bugün yine her şey tersine döndü ama gazete okuyanların sayısında bir azalma olmadı... Bunun nedeni de internet idi…İsteyen istediği gazeteye anında ulaşabiliyor hatta haberleri an be an takip edebiliyorlardı... İnternet çağında basılı gazeteler bile satışa çıktıklarında çoğunda haberler bayatlamış oluyordu...

İnternet üzerinden okunma oranın artması gazetelerin trajlarını da etkiledi… Bugün bir çok gazete yasal zorunluluk olan trajları kadar bile gazete basmıyorlar ve bir çok gazete de Türkiye’nin değişik  yerlerinde bulunan matbaalarını kapamak zorunda kaldı…

Gazetelerin trajları 50-60 yıl öncesi rakamları düzeyinde ama bir tek fark var o da yol kenarında “gazete gazete” diye bağıran çocukların olmaması… Vatandaş bir tuşla istediği gazeteyi okuyabiliyor artık… Yukarıdaki başlığı tekrar ederek hepinize saygılarımı sunuyorum... “NEREDEN NEREYE”