Fransızcadan neredeyse tüm dünya dillerine aksetmiş bir sözcüktür “déjà vu”. Bireyin, henüz yaşadığı bir olay karşısında, “daha önceden yaşamışlık hissine kapılmasını” tanımlar.
Murat Gürgen
Ankaragücü’nü takip edenler “déjà vu” fenomenini ömürlerinde bir kez değil, her yıl birkaç kez deneyimler. Çünkü başkent ekibinin kapısından her sezon onlarca yeni futbolcu girer, bir o kadarı da gider. Teknik direktörler için de değirmen gibidir Beştepe. Son 15-20 yılda hoca değişmeden sona eren sezon sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Yeni sezon trafiği de bir hayli hızlı. Yaz aylarında 10 futbolcu ayrılmış, yerlerine 7 transfer yapılmıştı. 9 Ağustos’ta yapılan açıklamada “Transfer dönemini tamamlamış bulunmaktayız” ve “Mevcut kadromuzdan hiçbir futbolcuyu hiçbir şekilde bırakmayacağız” ifadeleri kullanılmıştı ama o açıklamanın üzerinden geçen bir ayda sirkülasyon hız kesmedi.
Benim sayabildiğim, 6 futbolcu ayrıldı, 5 futbolcu takıma katıldı. Bassagog, Garry Rodrigues, Abdurrahim ilk 11’de forma giyerken yol verilen isimler. Alt yapıdan A takıma yükselmeyi beklerken gönderilenler bu sayıya dahil değil. Yeni gelenler ise Dorin Rotariu, Kevin Varga, Alper Uludağ, Nico Schulz ve Mesut Emre Kesik. Kadro dışı bırakılan Saponara ile Cephas’ın geri çağrılması işin cabası.
Ve teknik direktörlük koltuğunda değişmeyen değişim geleneği… Sezon açılışını Kemal Özdeş yapmış, daha kamp yeni başlarken bayrağı Cihat Arslan’a devretmişti. Arslan’ın mesaisi de sadece 5 hafta sürdü. Kulüp yönetimi “Açık ara şampiyonluk” parolasıyla sezona iddialı başlangıç yapsa da Arslan’ın karnesinde 2 galibiyetin yanında 3 mağlubiyet yer aldı.
Cumartesi akşamı Eryaman’da oynanacak Sakaryaspor maçı yeni hoca ve yeni oyuncularla bir yeni dönemin daha açılışı olacak. Yeni transferler güç mü katacak, yoksa takım geriye mi gidecek, onu da zaman gösterecek.
Sahi… Biz bunları daha önce de yaşamamış mıydık? Nice umuda daha önce de kapılmamış mıydık?
Ne demişler? Umut fakirin ekmeği!