Geçen hafta söylemeye dilim varmamıştı: Pastırma yazı kısa sürer, birkaç günde gelip geçer. Nitekim öyle de oldu. Bolu’da açan güneşi bulutlar örttü, mevsim yeniden kışa döndü.
Murat Gürgen
TFF 1. Lig’de bir ilginç haftayı daha geride bıraktık. Haftanın açılış maçında Ankaragücü evinde Manisa FK’yı ağırladı. Konuk takım haftalardır kaybediyordu. Ne yönetimi ne de teknik direktörü vardı ama ilk dört sıradaki takımlardan üçünü mağlup ettiğine bu köşede dikkat çekmiştim. Ege takımının hafife almaması gerektiğini vurgulamıştım.
Nitekim öyle de oldu. Manisa ekibi bir gol buldu, üç puanı kapıp evine döndü. Başkentte şampiyonluğa olan umut giderek azalırken, protesto sesleri çığ gibi büyüdü. Cumartesi ve Pazar günü oynanan maçlar ise şampiyonluğu hedefleyen diğer takımlar adına da hüsranla sona erdi. Kocaelispor ve Erzurumspor yenilirken, Karagümrük ile Bandırmaspor berabere kaldı. Neticede Ankaragücü 8’inci sıraya geriledi ama zirveyle arasındaki 9 puanlık farkı korumuş oldu.
Peki bu sonuçlara gülmek mi, yoksa ağlamak mı lazım? Sarı lacivertliler Manisa FK maçını iyi değerlendirmiş olsa, 1’inci sıradaki Bandırmaspor ile farkı 6 puana indirecek, zirve yarışına yeniden ortak olacaktı. Ne var ki tıpkı Ümraniyespor, Adanaspor, Iğdır FK, Gençlerbirliği ve Pendikspor maçlarında olduğu gibi, üstün oynadığı bir maçtan daha 3 puan çıkarmayı başaramadı.
Başkent ekibinin rakiplerine açık üstünlük kurduğu bu maçlardaki kaybı toplam 13 puan. Değil tamamını, yarısını hanesine yazdırsa, şu anda lider durumdaydı. Teknik Direktör Kenan Koçak’ın “Girdiğimiz gol fırsatlarını hazırlamak benim görevim ama topu içeri ben atamam” demesi bu bakımdan belki anlamlı ama bu takımın en azından kilit açmak için duran top çalışması gerektiği de ortada.
Öte tarafta, TFF 1.Lig’in bu sezon denk güçlerin mücadelesine sahne olması riskleri de beraberinde getiriyor. Yeni Malatyaspor ile Adanaspor’un bundan sonra lige tutunması zor olsa da düşecek takım sayısının 4 olduğunu unutmamak lazım. Şu anda düşme hattında bulunan Sakaryaspor ile Manisa FK ise 20 puan toplamış durumdalar ve Ankaragücü’yle aralarında sadece 3 puan fark var.
Tüm bu ahval ve şerait içinde çözüm nedir? Taraftar hem yönetime hem de futbolculara elbette kırgın ve de kızgın ama yönetim bugün istifa etse, sezon sonunda bu takım zirvede mi yoksa düşme hattında mı olur, onu da iyi düşünmek lazım. 13 Ocak’ta ara transfer dönemi açılacak. Kulüp bu döneme kongre sürecinde girerse, 11 Şubat’a kadar yeni bir yönetim göreve başlayıp tahtayı açabilir mi, bana göre önemli bir soru işareti.
Yönetimi seversiniz sevmezsiniz o ayrı ama meseleye kulübün şu andaki çıkarlarını iyi hesap ederek bakmak lazım. Yönetimin de kollarını bir an önce sıvayıp transfer tahtasını açması ve hiç zaman kaybetmeden 13 Ocak’ta bu takıma hem neşter atması hem de takviye yapması lazım.