Bir zamanlar at yarışlarının en büyüğü olarak gösterilen Gazi Koşusu'nun başkent Ankara’dan koparılıp, İstanbul’a gönderilmesinin boşluğunu hala yaşıyoruz.

35463541325413254GAZİ KOŞUSU DOĞDUĞU YERE VERİLMELİ


İlk kez Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’daki at yarışlarını kendi himayesinde yaptıran Gazi Mustafa Kemal, 1927 yılında emir vererek Gazi Koşusu’nun düzenlenmesini istemişti.. Ali Muhiddin Hacıbekir'in sahibi olduğu Neriman adlı kısrağın 1927 yılında kazandığı Gazi Koşusu’nu Atatürk ile İsmet inönü birlikte izlemişlerdi.
Bu önemli koşuyu 1929 yılında Celal Bayar "Cap Gris Nez" ve 1930 yılında İsmet İnönü "Olgo" isimli safkanlarıyla kazanmışlardı.
1927 yılından itibaren her yıl düzenlenen Gazi Koşusu'nun en önemli özelliği, üç yaşlı safkan İngiliz taylarının yarış hayatlarında yalnız bir kere koşabilmeleridir.
Ankara'da hipodromun yetersiz kalması sonrasında 1936'da Büyük Ankara hipodromunun inşasından sonra Gazi koşusu burada koşulmaya başlandı. 1979'da Büyük Ankara hipodromunun da kapanmasının ardından 1980 yılından itibaran Gazi koşusu İstanbul'da Veli Efendi Hipodromuna transfer edildi.
Sözün özeti şu...
Emaneten İstanbul’a gönderilen bu büyük koşunun en kısa zamanda sahibine yani Başkent Ankara’ya verilmesi gerekir. Birçok değerini kaybeden Başkent Ankara’lılar, Gazi Koşusunda gerçek sahibi 75. Yıl Hipodromunda görmek istiyor.

13235434GENÇLERDEKİ KIPIRDANMA ORTAYA ÇIKTI

Cimnastikte kıpırdanma iyice dikkat çekmeye başladı.
Bunun son örneği Budapeşte’den geldi.
Artistik Cimnastik Junior Budapest Cup ‘da sona erdi.
Milli takımımızı Ahmet Baki Karadayı, Bahadır Çimen, Berk Eren, Deniz Şükrüoğlu, Ege Ertöz, Hüseyin Emir Cünedioğlu, Melih Dumlu, Oğuz Kağan Kaya, Seza Özcan temsil etti.
12-14 Yaş genel tasnifte Deniz Şükrüoğlu 72.600 puanla altın, Hüseyin Emir Cünedioğlu 71.800 puanla gümüş madalya kazandı.
15-16 Yaş genel tasnifte Berk Eren 73.300 bronz madalya kazandı.
17-18 Yaş genel tasnifte Oğuz Kağan Kaya 73.700 puanla 3. olarak bronz madalya kazandı. Melih Dumlu 73.600 puanla 4. oldu.
17-18 yaş kategorisinde Oğuz Kağan Kaya tüm aletlerde, Melih Dumlu yer aleti, halka, paralel bar ve barfikste, Seza Özcan kulplu beygirde finale kaldı. 15-16 yaş kategorisinde Berk Eren halkada, paralel barda ve barfikste, Ege Ertöz kulplu beygir ve paralel barda, Ahmet Baki Karadayı atlama masasında finale kaldı. 12-14 yaş kategorisinde Deniz Şükrüoğlu tüm aletlerde, Hüseyin Emir Cünedioğlu yer aletinde, halkada, atlama masasında, paralel barda ve barfikste, Bahadır Çimen kulplu beygirde finale kaldı

MoğulDÖRTLÜ FİNALDE GÖREVLİ

Basketbol hakemlerimizden Emin Moğulkoç, 24-26 Mayıs tarihlerinde Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılacak Basketbol THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali'nde görevlendirildi.
Fenerbahçe’nin yanı sıra İspanya'dan Real Madrid, Yunanistan'dan Panathinaikos AKTOR ve Olympiakos takımlarının mücadele edeceği organizasyonda Emin Moğulkoç da görev yapacak.
Şimdiden başarılar Moğulkoç’a...

Yaşar Erkan1111YAŞAR ERKAN

1912’de; Erzincan, Refahiye, İspidi Köyünde dünyaya geldi. Türkiye Cumhuriyeti'nin olimpiyatlarda aldığı ilk altın madalyayı kazanmış olan Türk güreşçi. 4 yaşındayken Erzincan'dan İstanbul'a geldi. Kumkapı Güreş Kulübü'nde güreşe başladı ve burada yetişti. Babası Ali Efendi de köylerinin meşhur pehlivanlarındandı. Yaşar Erkan, 1933 yılında Türk Milli Güreş Takımı'na seçildi, aynı yıl Balkan Şampiyonluğu'nu kazandı. Bu şampiyonluğu 1934 ve 1935 yıllarında da elinde tuttu. 1936 yılında Berlin'de grekoromen stilde 61 kilo Olimpiyat Şampiyonluğu'nu kazandı 
Yaşar Erkan, 1936 Yaz Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra "Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. Yüz yirmi bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek ve ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür" dedi. “Kendin küçüksün; ama memleket için önemli bir iş yaptın. Artık adın Türk spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar”. Telgraf Mustafa Kemal Atatürk'ten geldi.
Daha sonra Erkan’a Atatürk tarafından bir ev armağan edildi, aynı zamanda sporcunun soyadı olan ve çaresiz anlamına gelen "Naçar", Atatürk tarafından bir topluluğun ileri gelenlerinden anlamındaki "Erkan" olarak değiştirildi. Yaşar Erkan aynı zamanda bir terziydi. 1940 yılında da Balkan Şampiyonluğu'nu kazandıktan sonra güreşi bıraktı. Erkan 18 Mayıs 1986'da öldü. Mezarı Zeytinburnu'ndaki Merkezefendi Mezarlığı'nda bulunuyor.