Suya sabuna dokunduğu, halkın çıkarlarını gözetlediği, haksızlığa , hukuksuzluğa, toplumsal çürümeye karşı çıktığı için beşinci kez cezaevine girecek gazeteci Barış Pehlivan. Uyuşturucu satmayan, ada...

Suya sabuna dokunduğu, halkın çıkarlarını gözetlediği, haksızlığa , hukuksuzluğa, toplumsal çürümeye karşı çıktığı için beşinci kez cezaevine girecek gazeteci Barış Pehlivan. Uyuşturucu satmayan, adam öldürmeyen, kamu mallarını yağmalamayan, doğayı sahiplenen, ağaç kıyımına karşı çıkan Barış Pehlivan’a üç yıl önce çalıştığı haber sitesinde yayımladığı haberden ötürü yeniden cezaevi yolu göründü. 31 Temmuz’da çıkartılan yasayla “terör suçları” dışında ceza almış her suçtan hükümlüye cezaevine dönmeme olanağı tanındı. Ancak aynı düzenleme kapsamında olmasına rağmen Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bu haktan yoksun bırakıldı. Marmara Açık Cezaevi İnfaz Kurumu, avukatı Hüseyin Ersöz’ün Pehlivan’ın denetimli serbestlik düzenlemesinden yararlanması için yaptığı başvuruyu “gerekli şartlar oluşmadığı” gerekçesiyle reddetti. Avukat Ersöz, bu kez Nöbetçi İnfaz Hakimliği’ne başvurarak Marmara Cezaevinin verdiği karara itiraz ederek, Barış Pehlivan’a bir kez daha denetimli serbestlik hakkı verilmesini istedi. Bireysel silahlanma çılgınlığı doruğa çıkarken, sokak ortasında silahlar konuşurken, her köşe başında torbacılar cirit atarken, kadın cinayetleri çoğalırken, tecavüzcüler ve katiller aramızda dolaşırken kaleminden başka gücü olmayan Barış Pehlivan, beşinci kez cezaevine girmenin eşiğinde. Kimsenin yazamadığını köşesine taşıdığı, toplumsal yozlaşmayı örnekleriyle kamuoyuna sunduğu, suya sabuna dokunduğu için cezaevine girmek üzere. Eğer cezaevine girerse demokrasimiz ve basın özgürlüğü bir kez daha zedelenecek. Tıpkı gazeteci Merdan Yanardağ ile CHP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutuklu olması gibi. Siyasi irade basın özgürlüğü ve demokrasi adına gazetecilerin yazılarından ve haberlerinden ötürü tutuklanmamasını sağlayacak önlemleri hayata geçirmek zorunda. Türkiye, gazetecilerin hapse atıldığı konumdan mutlaka sıyrılmalı. Kadın katilleri, çocuk tecavüzcüleri, uyuşturucu satıcıları, hırsızlar, arsızlar denetimli serbestlikten yararlanırken, yazıları ve savunduğu fikirlerinden dolayı gazeteciler hapse girmemeli. Atılacak adımlar, hayata geçirilecek özgürlük sağlayıcı yasalar basın özgürlüğü alanında 180 ülke içinde 149. sırada bulunan ülkemizin elini uluslararası alanda kuşkusuz güçlendirecektir. Sadece Avrupa için değil, demokrasimiz adına bunu yapmak zorundayız. Sahi hangi gazeteci kimi öldürmüş, kadına ve çocuğa tecavüz etmiş, okul önlerinde torbacılık yapmış, hırsızlık yapmış?