Resmi rakamlara göre 2 milyon, kayıt dışı ile birlikte 4 milyon SSK emeklisi yetersiz aylığından ötürü sonbaharlarında çalışıyor. Evinde torunu eşi, dostu ile keyifli günler geçirmesi, seyahate çıkıp yeni yerler tanıması, sorunsuz yaşam sürdürmesi gereken işçi emeklisi, ne yazık ki yaşamın azılı dişlilerine kapılmamak için ileri yaşta ter akıtıyor.

Şükrü Karaman

En düşük emekli aylığının 10 bin TL, ortalama emekli aylığının 13 bin TL olduğu günümüzde 18 bin 978 TL tutarındaki açlık sınırı altında kalan aylıkla geçinmeye çalışan milyonlarca emekli var. Bayramda eşine, torununa gönlünce armağan alamamanın, harçlık verememenin ezikliğini, utancını yaşıyor. 4 milyona yakın emekli 10 bin TL’ye talim ediyor, 10 milyon emekli de açlık sınırının gerisinde aylık alıyor.  Zorunlu olarak ikinci işte çalışıyorlar.

Maddi durumu iyi olanlar ikinci baharlarının keyfini sürerken, ekonomik durumu kısıtlı olanlar başkasının yanında ücretli işçi olarak emek harcıyor. 

Hali vakti yerinde olanların bir bölümü emeklilikte kendi işini kuruyor,  4/B’li yani Bağ-Kur’lu patron oluyor. Maddi durumu elvermeyen emekliler ise bir işyerinde başkasının yanında 4/A statüsünde işçi, yani SSK’lı olarak çalışmaya devam ediyor.

Yaşlılık aylığı alanlar emeklilik sonrası özel sektörde tercihleri doğrultusunda 4/A yani SSK’lı kapsamında çalışması halinde SGK’ya Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödüyor. SGDP yüzde 30 destek primi ve yüzde 2 kısa vadeli sigorta primi olmak üzere toplam yüzde 32 oranında. Bunun yüzde 7.5’ni çalışan emekli, yüzde 24.5’ni patron ödüyor.
SGDP emeklilerin aylıklarının kesilmeksizin çalışmalarına olanak tanıyan uygulama. Emekli aylığına etkisi bulunmuyor. Emeklilerin çalışırken meslek hastalığı ve iş kazası riskine karşı alınan prim.  SGDP’ye tabi çalışılırken aylıklar ödendiğinden bu kapsamdaki süreler aylıkların yeniden hesaplanmasında dikkate alınmıyor.

Emekli sonrası çalışmaların aylıkların yeniden hesaplanmasında dikkate alınması için bu çalışmaların SGDP yerine tüm sigorta kollarına tabi olması ve çalışırken aylıkların kesilmesi gerekiyor.     

2016 yılında çıkarılan 6663 sayılı torba yasa ile emekli olduktan sonra kendi işini kuranların, yani işinin sahibi olanların (Bağ-Kur’lu) aylığından yapılan yüzde 10 oranındaki Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisine son verilmişti. Böylece  Bağ-Kur statüsündeki emeklinin aylığında otomatikman yüzde 10 oranında artış olmuştu.

Buna karşılık emekliliğin ardından başkasının yanında ücretli işçi yani 4/A’lı (SSK’ya tabi) olarak çalışanlardan brüt ücretinin yüzde 7.5’i oranında SGDP kesintisi uygulaması sürüyor. Bağ-Kur kapsamında çalışan emekliye 8 yıl önce tanınan bu hak, SSK kapsamında çalışan emekliye hala tanınmayarak  ciddi ayrımcılık oluştu. Haksızlığa yol açan uygulama SSK’lı çalışan emekliler tarafından o zaman tepki ile karşılanmıştı. Bu konuda yakınmalar sürüyor. Onlar da  SGDP kesintisine son verilmesinden yararlansaydı emekli aylıklarında hatırı sayılır tutarda artış olacaktı. 10 bin TL aylık için yüzde 10  artış az para değil. Nedense bu hak SSK emeklilerinden esirgendi. İstemlere karşın ayrımcılık ve haksızlık sürüyor.

Yasa ile kendi işini kuran, patron olan Bağ-Kur’lu emekliler 6663 sayılı yasa ile  imtiyazlı hale geldi. Emekliler arasında oluşan ayrımcılığın ve haksızlığın giderilmesi için başkasının yanında işçi olarak 4/A’lı SSK’ya tabi çalışan emeklinin ödediği yüzde 7.5 oranındaki SGDP uygulaması kesinlikle sonlandırılmalı.

Bağ-Kur kapsamında çalışan emeklinin aylığından kesintinin kaldırılması ne denli olumluysa, SSK kapsamında çalışan emekliler adına hala prim ödenmesi o denli hoşnutsuzluk yaratan durum. Siyasi iktidar tarafında oluşturulan mağduriyet ve haksızlık yine siyasi iktidarca çıkarılacak yasa ile ortadan kaldırılmalı. 

8 yıldır emekli arasında süren farklı uygulama sonlandırılmazsa SSK emeklisinin yoksunluğu  daha artacak. Tepki çeken ayrımcılığın ortadan kaldırılması sosyal devlet olmanın vazgeçilmez gereği.  Birine bir hak veriyor, diğerine vermiyorsanız en büyük haksızlığı devlet olarak siz yapmış olursunuz.