Sporun olmazsa olmazı; hakemler
Ergun Mengi
Dr. (E) Tuğamiral Ergun MENGİ
Sporcu, Antrenör ve hakem, değişmez üçlü. Sonuca bu üçlü ciddi tesir ediyor. Hepsi işini çok iyi yapmalı. Hepsi dersini çok iyi çalışmalı ki öyle yapıyorlar. Çünkü vahşi bir çekişme var.
Yalan, dolan, kandırma, baskı ve rüşvet bunlardan sadece bazıları. Fenerbahçe otobüsüne 2015 yılında üç kuşun sıktılar, daha ne olsun, aradan 5 yıl geçti, hala faili meçhul. Bunlara SESSİZ kalmak bir yalandır.
Gelelim hakemlere, hakemim en önemli özelliği kısa sürede tespit, teşhis ve karar verme yeteneğidir. Bu özellikler, fiziki kabiliyetin yanısıra; başta sosyoloji, matematik, fizik olmak üzere müspet ilimleri kapsayan bir eğitimi şart koşmaktadır. Eğitim olmadan, alınan başarılı sonuçlar kişilere bağımlıdır. Her şey de eğitim diyoruz. Ancak, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ve Spor Fakültelerinde (BESYO) Beden Eğitimi Öğretmenliği, Antrenörlük ve Spor Yöneticiliği bölümleri olmasına rağmen sporun en önemli parçası ve olmazsa olmazı olan Hakemlik Bölümü bulunmamaktadır. Hakemlik eğitimi niçin üniversite seviyesinde başlatılamaz. Bu bölümde; pedagoji, liderlik, sosyal psikoloji, insan ilişkileri, tartışma, müzakere, çatışma yönetimi, sporcu yapısı ve kimliği, hakemliğin ve kuralların tarihçesi vb dersler alınmalı ve deneyimli yerli yabancı hakemlerin seminer ve sunumlarıyla eğitime değer katılmalıdır.
Bu konuda Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) yine öncü olmuştur. TVF 2017’den itibaren Üniversitelerde seçmeli Hakemlik Dersi başlatmıştır. TVF, Konya Selçuklu Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi ve Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi BESYO, Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde Dicle Üniversitesi, Hacettepe Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Fakültelerinde 12 hafta süreli seçmeli hakemlik dersleri sonunda başarılı olan öğrenciler aday hakem olarak düdük çalmaktadırlar.
Sahadaki Hakemlik ile Mahkemedeki Hakimlik arasında benzerlik çoktur. Her ikisi de ceza vermez, adaleti sağlar. Her ikisi de adaleti sağlarken verecekleri kararda; olayın yapılageliş şekli, fiilin işlenme amacı, kanun ve kurallar ve en son olarak vicdanlarını dinleyerek karar verirler. Bir hâkim dört yıl hukuk okuduktan ve yıllar süren aşamalardan sonra hakim olabiliyorsa, futbol hakemliği de aynıdır.
2019-20 yılında Türkiye Süper Liginin itibarı düştü, değeri azaldı. En önemlisi sporseverlerin ilgisi azaldı. Sebepleri çok. Hakem hataları ve Federasyon da bunun bir parçası. Süper ligde sadece takımların değeri, 5 Milyar TL civarındadır. Tesisler, alt yapı, TV yayınları, spor malzeme pazarı ve en önemlisi yok parasından bilet alıp maça gelen taraftarların sosyal boyutu düşünüldüğünde süper ligin değeri ölçülemez boyutlara çıkmaktadır.
Süper Lig sessizlikle yönetilemez; şeffaf olmalı, eğer kulüp, sporcu, antrenör ve en önemlisi taraftar sıkıntı var diyorsa TFF buna sessiz kalamaz; üstüne üstlük kibirli ve totaliter bir yaklaşımla ağır cezalarla sorunları çözemez, aksine artırır. Tartışmak lazım, konuşmak lazım, şeffaflık lazım. Hatalar varsa en üstten başlayarak istifa etmek yerleri daha liyakatli kişilere bırakmak lazım 2020 futbol sezonunda, hakem (VAR dahil) hataları kapsamında, yazarlar yabancı hakemi gündeme getirmektedir. Bence çözüm değil. Çünkü geçicidir. Üstelik bu tarihte denenmiştir.
Türkiye liglerinde 1970’lere kadar yabancı hakemler düdük çalmıştır. 25 Haziran 1967 tarihinde Yabancı hakem tarafından yönetilen ( Walter Eschweiler) Altay-Göztepe arasında oynan 2-2 biten ve o günün kurallarına göre Kupayı kazanın yazı-tura ile belirlendiğinden, yazı-turayı kazanan Altay Türkiye Kupa Şampiyonu olmuştur. “Hakem şikesi olmasın” diye yapılan bu uygulama da dahi bazı sıkıntılar olduğu bilinmektedir.
Sonuç olarak, hakemlik eğitimi Federasyonların vereceği kursların yanı sıra ağırlıklı olarak, Spor fakültelerinde verilmeli ve hakemlik Eğitimi diplomalı hakem yetiştirilmelidir.
Yorumlar