Mehmet Necati GÜNGÖR Öğretmenlik, kutsal bir meslektir. Hz. Ali’nin şu sözleri kutsallığını şöyle tarif ediyor: “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” İslâm’ın ilk e...

Mehmet Necati GÜNGÖR Öğretmenlik, kutsal bir meslektir. Hz. Ali’nin şu sözleri kutsallığını şöyle tarif ediyor: “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” İslâm’ın ilk emri “Oku!” hitabıyla başlar. Bize okumayı, yazmayı, anlamayı öğreten ilkokul öğretmenlerimizdir. İsimleri halâ hafızamda: Münip Yıldırgan, Behice Sarıkaya, Nuran Kıvanç, Mehmet Turan… Vefat etmiş olanları rahmetle, kalanları minnet ve özlemle anıyorum. Emekleri çoktur, inkâr edilemez. Bu kutsal mesleğin mensupları en başta saygı duyularak, sonrasında ise hayatları kolaylaştırılarak, ücretleri yeterli düzeye çıkarılarak taltif edilmelidir. “Hocam” hitabını sonuna kadar hak edenler, öğretmenlerimizdir. Onlara sonsuz minnet borcumuz vardır. Biz onlara “öğretmenim” der, “hocam” der bağrımıza basarız da… Bazıları için onlar, haksız bir şekilde başka niteliklerle anılırlar. O sözleri her zaman esefle karşıladık, daima esefle karşılayacağız. Öğretmenlerimiz bizim kırmızı çizgilerimizdir. Onlara dokunacak elleri yakar, dillerine acı biber süreriz. Hiç kimse, görevi, unvanı ne olursa olsun, onları aşağılama hakkına sahip olamaz! Layık oldukları cevabı öğrencilerinden alır, kıçları üstüne otururlar. Edepli olmak lâzım, Hakşinas olmak lâzım. Haklarını teslim etmek lâzım. Bu nitelikleri taşımayanlar varsa, Bu yaşa kadar edindikleri bilgileri, Tecrübeleri, Aldıkları diplomalar her neyse onların hakkını vererek, Aynaya bakarak kendilerini yargılamaları lâzım.