Mehmet Necati GÜNGÖR
Kürtçe bir tabirmiş.
Ya git, ya kal; ya var, ya yok. Gibi zıt ihtimalleri barındıran bir deyim.
Türkiye ve Türk halkı tam da bu noktada görülüyor....
Mehmet Necati GÜNGÖR
Kürtçe bir tabirmiş.
Ya git, ya kal; ya var, ya yok. Gibi zıt ihtimalleri barındıran bir deyim.
Türkiye ve Türk halkı tam da bu noktada görülüyor.
Ya daha iyiye, daha kötüye gidişin işaretleri veriliyor.
Yaklaşan seçimler için bu ihtimaller öne sürülüyor.
Seçimlerde mevcut durumun devamına karar verilirse, işlerin daha kötüye gideceği.
Değişime karar verilirse, muhalefetin vaatleri hatırlatılıyor.
Arkadaş diyor ki, 14 Mayıs akşamı ya darbe olacak,
Ya temiz alınlarla ya şükür secdesine varılacak, ya da şampanyalı kutlamalar yapılacak.
Bu nasıl bir mantık?, Bu nasıl sorumluluk?
Diye sorası geliyor insanın.
14 seçim kararını kim aldı?
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı.
Arkadaş kim?
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından atanmış bakanı.
İkisi de aynı partiden.
Alttaki, üsttekini darbeci olarak itham etmiş olmuyor mu?
Secde ve şampanya karşılaştırması ise ayrı bir tuhaflık.
İlle de din sömürüsü yapılacak.
Ya temiz alınla secde, ya kadehlerde şampanya şıkırtısı.
Ayıptır yahu!
Her mukayese, her eleştiri din bazında mı yapılır?
Milleti bu yolla tahrik etmektir banan adı.
Milletimiz inançlıdır, dindardır.
İddianızı bir miktar din sosuna batırırsanız, vatandaşı ikna edersiniz, kazanmış olursunuz mantığı.
Ya öyle, ya böyle.
Ortası yok.
Arkadaşın mantığı böyle çalışıyor.
Yapmayın, etmeyin.
Bu güzel ülkenin güzel insanlarını şucu bucu diye ayırmayın.
İnsanları birbirine düşürmeye kalkışmayın.
Hem kendinize, hem ülkenize yazık edersiniz.