Mehmet Necati GÜNGÖR
Yazımızın başlığı vatandaşlarımız tarafından atıldı.
Kime mikrofon tutuluyorsa, aynı ses:
“Millet ayakta, suçlu enkazda.”
Yani, demek istiyorlar ki...
Mehmet Necati GÜNGÖR
Yazımızın başlığı vatandaşlarımız tarafından atıldı.
Kime mikrofon tutuluyorsa, aynı ses:
“Millet ayakta, suçlu enkazda.”
Yani, demek istiyorlar ki, suçlu her kimse, o enkaz altında kaldı.
Millet ise kendi derdine yanıyor. Ayakta, kime, nasıl yardım edebileceğinin şaşkınlığını yaşıyor.
Bu arada tartışma konusu seçimlere kaymış durumda.
Millet can derdinde, siyaset seçim derdinde.
Seçimlerin yapılması mümkün değil.
Anayasa hükmü açık.
Boş bir tartışma.
Seçimler zamanında yapılacak.
Hiç kimse, hiçbir kuruluş kendini Anayasamızın üstünde konumlandıramaz.
Boş tartışmaları bırakalım da, bu depremde gerekli tedbirler neden zamanında alınamadı da bu kadar kayıp verdik sorusu üzerinde duralım.
İmar afları neden yapıldı?
Ülkenin bu kadar mühendisi, yer bilimcisi varken, neden gerekli ölçümler yapılıp ilan edilmedi?
Şehirler yeniden kurulacaksa, zemin etütleri ne durumda?
Enkaz üzerine şehir kurulamayacağına göre, yeni konutlar nerelere yapılmalı?
Tüm bu tespitler yapılmadan, atılacak her adım tartışmalıdır.
Herkes, ilgili ilgisiz, vatandaş, kamu görevlisi, hepimiz şapkamızı önümüze koyup bunları düşünmeliyiz.
Düşünmek ve sorgulamak.
Bilim ve akıl.
Yüce yaratıcımız “aklınızı işletin” diyor.
“Aklını işletmeyenlerin üzerine pislik yağdırırım” diyerek de uyarıyor.
İnananlar için böyle.
Bilime inananların düşünceleri de baş üstüne.