Süreyya ORAL
1970’li yıllarda o dönem çalıştığım gazeteden ayrı olarak dışardan haber için çalıştığım Milliyet’in en popüler müzik dergisi HEY için Türk Sanat Müziğinin efsane isim...
Süreyya ORAL
1970’li yıllarda o dönem çalıştığım gazeteden ayrı olarak dışardan haber için çalıştığım Milliyet’in en popüler müzik dergisi HEY için Türk Sanat Müziğinin efsane isimleri Güneri Tecer ile Kutlu Payaslı ile ayrı ayrı röportaja gitmiştim.. Her ikisinin evlerinde gerçekleştirdiğim röportaj sırasında ilginç anlarla karşılaştım..
Güneri Tecer’in evinde çocuğu ile mutlu bir aile tablosuyla karşılaştım ve bu anları hem fotoğrafladım hem de haber haline getirdim..
Daha sonra gittiğim Kutlu Payaslı’nın evinde salonda gerçekleşen samimi bir sohbet sonrasında usta sanatçı bana evini gezdirdi..
Yatak odasında gördüğüm manzara beni hayrete düşürdü… Yatağın başındaki etejerin üzerinde nota kağıtları le boş kağıtlar, yanındaki sandalyenin üzerinde de bir ud vardı..
Ben hayretle bunların neden burada olduğunu düşünmeye başlamıştım… Beni düşünceli gören usta sanatçı hemen gerekçesini anlattı..
Payaslı’ya göre şiirlerin notaya dökülmesi veya yeni şiirler için ilhamın insana geleceği belli değildi ve o onda onların notaya dökülmesi veya kağıda yazılması gerekirdi.. İş sabaha bırakıldığında o anki ilhamı tekrar yakalamak ve ben nasıl notaya döküleceğini düşünmek hiç fayda etmiyordu.. Payaslı’ya göre not edilmeyen sözler her zaman uçmaya hazırdı.. O anda söylediği “söz uçar yazı kalır” sözünün ne derece doğru olduğunu gençliğin verdiği heyecan ile kavrayamamıştım.. Bana göre söylenen sözleri insan asla unutmazdı….
Ama aradan geçen yıllar ve bu satırları yazmaya başladığım günden beri bunun ne kadar doğru bir yaklaşım olduğunu anladım…
Ve Payaslı’nın yıllar önce uykusu sırasında aniden uyanıp notalara döktürdüğü uduyla çalmaya başladığı günler geldi gözler önüme..
Bir insan kolay kolay sanatçı olamıyormuş… Bazı şeylerden fedakarlık etmesi, gerektiğinde uykusunu bölerek notalara ve uduna sarılması gerekiyormuş.. Çünkü ilhamın insana nerde ne zaman ve hangi koşullarda geleceği belli olmuyor..
Mekanın cennet ruhun şad olsun güzel insan….