Süreyya ORAL Gazetecilik mesleğinin herkesçe bilinen muhabirlik brançları vardır. Bunlar, Parlamento, başbakanlık, eğitim, sağlık, polis adliye, belediye muhabirlikleridir. Genel d...

Süreyya ORAL Gazetecilik mesleğinin herkesçe bilinen muhabirlik brançları vardır. Bunlar, Parlamento, başbakanlık, eğitim, sağlık, polis adliye, belediye muhabirlikleridir. Genel de mesleğe yeni başlayanlar işe, polis. adliye ve belediye muhabirliklerinden başlar.. Kıdem aldıkça branşı değişir, siyasi muhabirliğe başlar başbakanlık ve parlamento branşlarında çalışmalarını sürdürür., Değişen hükümet sistemi ile bu muhabirliklerden başbakanlık muhabirliği gündemden kalktı… Başbakanlık muhabirliğinin yanı sıra ve ondan çok önce ortadan kalkan bir branş daha var… Bütün gazetelerin bu branş için görevlendirdiği bir muhabir kesinlikle vardı.. Ayda birkaç kez karşılaşılan bu muhabirlik Milli Piyango muhabirliği idi… Çekilişlerin yapıldığı gün milli piyango genel müdürlüğünde görev alan bu arkadaşların görevi sonuçları sonuna kadar izleyip kazanan numaraları kağıda not etmek ve en kısa yoldan gazetelerine ulaştırmaktı.. Akşamüzeri çıkan gazeteler ise çekilişleri iki kişi olarak izler bir kişi kazanan numaraları not alırken, ikinci kişi o ana kadar çekilişte kazanan numaraları en yakında bulduğu telefondan gazetesine yazdırırdı.. Bu gel gitler çekiliş bitene kadar devam ederdi…Ve akşam yayınlanan gazeteleri satan çocuklar, hep bir olay ve cinayeti vurgulayarak bağıra bağıra sattıkları gazeteyi o gün için “milli piyangoyu” yazıyor diye satarlardı.. Bir de büyük ikramiyeyi kazanan bilet Ankara’da satılmış ise bu bağırmak bir başka coşkulu olurdu…. 70 li yılların gazetecileri arasında milli piyangoyu izleyen yok denecek kadar azdır… Genel de de gazeteler o an için bir takip edeceği olan veya toplantı yoksa her muhabirini gönderirdi bu çekilişleri izlemeye… Ben de birkaç kez izlemiştim bu çekilişleri..