Güray SOYSAL Kadın boksörün annesi olmak

Güray SOYSAL

Kadın boksörün annesi olmak

Çok erkekte göremediğim cesareti ortaya koyarak boks ringine çıktı. Evet,51 kiloda boks eldivenlerini giyip ringde altın madalya peşinde koşan ancak gümüş madalya kazanan Buse Naz Çakıroğlu’dan bahsediyorum. Boks zor bir spordur. Hele hele kadınlar için zorluklar daha ağır olur. Şimdi o kadın boksörü izleyen annesinin duyguları öğrenmek istedim. Sonunda anne Duygu Çakıroğlu, Kadın Boks Milli Takımı'nın başarısıyla gururlandığını söylerken, kızı hakkında da şöyle konuşuyor: "Çok gururluyum. Kızımdan ziyade tüm kadın takımı adına onur duyuyorum. Çok güzel işler başarıyorlar. Dünyaya bizi tanıtıyor, 'Artık biz de varız.' diyorlar. Genelde boksun erkek sporu olduğunu söylerler, ama onu artık yıktılar diye düşünüyorum. Çok güzel ilerliyorlar. Kızımın daha önceki karşılaşmalarını izlerken de zorlanıyordum, ama olimpiyat maçlarında daha fazla stres altındayız. Onları hiç düşünemiyorum bile. Allah yardımcıları olsun. Başlarda biraz maça bakıyor, biraz evi dolaşıyorum. Gidiyorum, televizyondaki seslere göre tekrar geliyorum. Biraz heyecanlı geçiyor açıkçası. Konuşmalarımızda da olimpiyatlara değinmemeye çalışıyoruz. Çünkü oradaki atmosfer çok farklı. Zaten pandemi sürecinden dolayı geçirdikleri ortam farklı.” Doğrusu bu yürekli kadını da kutlarım.

Şifayı buldu

[caption id="attachment_219033" align="alignright" width="119"] Muharrem Dalkılıç[/caption] Türk atletizminin efsanesi Muharrem Dalkılıç, nihayet aramıza döndü. Korona illetinden kurtulduktan sonra ayağındaki rahatsızlık için 2 ay süre ile doktorların nezaretinde kalan Muharrem Dalkılıç, bu konuyu bertaraf ederek, evine ve sevenlerinin arasına döndü. Muharrem Dalkılıç büyüğüme “Geçmiş olsun” derken, sağlıklı bir şekilde aramıza dönmesini müjdelerim.  

BU BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİ

Olimpiyat altın madalyalı sporcumuz Mete Gazoz’un başarısı tesadüf değildi. Zira, verilen emek ve sabrın sonunda Mete Gazoz hedefini tam 12’den vurdu. Bu şampiyon sporcumuzun gerçek başarısının mimarı baba Metin Gazoz vardı. Ve o şampiyon evladının, başarılısındaki büyük pay sahibi baba konuyu şöyle özetliyor: “Okçuluğu bilen adam daha farklı izledi, bilmeyenler bile farkına vardı. Hiç endişe yok, nabızları gösteren ekranları koydular kenara, rakibi 168'e ulaştı, Mete çok sakindi. Olimpiyatlara niye gitmediniz diyorlar. Teknik ekibi var, ben niye gideyim' dedim. Çok profesyonel bir ekiple çalıştı. Kondisyoneri, fizyoterapisti ve spor psikoloğu var. Mete 3 yaşından beri yayı çekiyor, 5 yaşından beri ok atıyor. 2012'den beri milli takım çalışmalarına başladılar, Rio'dan sonra daha da yoğun çalıştı. Senede yeri geldi 20 gün görüştük. Yoğun çalışmaktan kız kardeşini bile fazla göremedi, en son gördüğünde, 'Bayağı büyümüş' dedim. Bu başarının altında çok büyük bir özveri var. “ Onun için bu başarıda 1’nci sıraya Gazoz ailesini koyuyorum.

ESERLERİ İLE ATLETİZMİN HİZMETİNDE

[caption id="attachment_219034" align="alignright" width="372"] Necdet Ayaz[/caption] Faal atletizm yaptığı dönemlerde, başarıları ile dikkat çekmişti. Sonra, kenara çekilmeyip, bu güzel sporumuza hizmet vermeye devam ediyor. Bahsettiğim kişi, atletizmimizin efsanelerinden Necdet Ayaz. Hayatını atletizmin gelişmesi için sarf eden bu büyük spor adamı, son olarak sağlıklı, mutlu ve başarılı nesiller yetiştirilmesi için düşüncelerini bir kitapta topladı. Henüz incelemedim. Zira, en kısa zamanda düşüncelerimi, atletizmimizin bu neferine ileteceğim.

Unutulmayanlar: MELİH UZUNYOL

1996 yılının 27 Temmuz’unda Amerika Birleşik Devletleri’nin Georgia eyaletinin başkenti Atlanta’da düzenlenen Atlanta Yaz Olimpiyatları’nda gerçekleşen bombalı saldırı sonucunda iki kişi hayatını kaybetti. Centennial Olimpik Parkı’nda, ABD saati ile 13.20’de düzenlenen terör eylemi sonucu hayatını kaybedenlerden biri 44 yaşındaki ABD vatandaşı Alice Hawthorne’du. Saldırı nedeniyle hayata gözlerini yuman diğer isim ise olimpiyatları takip etmek için Atlanta’da bulunan TRT kameramanı Melih Uzunyol’du. Melih Uzunyol, saldırının hemen sonrasında çekim yapmak için olay yerine yetişmeye çalışırken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Saldırıda 111 kişi yaralanırken bombadan sıçrayan şarapnel parçaları nedeniyle kalıcı olarak engelli kalan insanlar da oldu.

Doğru söze ne denir?

En tehlikeli insanlar, büyük makama gelmiş, küçük insanlardır.